18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Mısır’da dengeler savaşı var

Mısır'daki kavga görünürde Mursi muhalifleri ve Müslüman Kardeşler arasında olarak tanımlansa da geri planda ise bölgedeki tüm güçlerin çekiişmesi var. Asıl sorun güçlü ve hukuk temelli bir Mısır'ı engellemek

Analiz/Nuh Yılmaz15 Aralık 2012 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Mısır’da dengeler savaşı var
Mısır’da yaşananlar Arap Baharı ile birlikte başlayan çalkantının kısa sürede durulmayacağını gösteriyor. Müslüman Kardeşler (MK) ’in Mısır’ın demokratikleşmesinin motoru olacağının seçim sonuçlarıyla ortaya çıkması tüm bölgesel güçleri harekete geçirdi. İçeride Kıpti-Liberal-Mübarekçi-Nasırcı cephesi MK’nın iktidarda olacağı bir yönetimi açıktan reddedemediği için yasal mazeret üretmeye çalışıyor. Dışarıda ise yerli, bağımsız, demokratik bir İslamcı iktidarın bölgeye maliyetini kaldıramayacağını gören İsrail-Suudi Arabistan- Kuveyt ve BAE cephesi MK iktidarı yeni bir Anayasa ile kurumsallaşmadan müdahale istiyor.

Yetki tartışması bahane

Çatışmanın görünürdeki kaynağı Mursi’nin belli yetkileri cumhurbaşkanı olarak geçici süreliğine üzerine alması. Ancak bunu söyleyenler daha önce Ordu’nun desteği ile Kurucu Meclisi lağveden, Parlamento’yu fesheden Anayasa Mahkemesi’nde karşı yeni yapılan Anayasa’nın nasıl savunulabileceği konusunda tek bir somut teklifte bulunmuyor. Mursi’nin bu yetkileri Anayasa’yı fesh edilmekten korumak için yaptığı, Anayasa kabul edilir edilmez (15 Aralık’ta) yetkileri Parlamento’nun halen devam eden sembolik üst kanadına devredileceğini açıklamış olması da sakinleştirmiyor muhalefeti. Üstüne üstlük Anayasa Mahkemesi yetkilerin devredileceği Üst Meclis'i de kapatmayı gündemine almışken. Özetle hukuki ya da prosedürel argümanlar siyasi bir mücadelenin üzerini kullanılan süs olmanın ötesine geçemiyor.

Güçlü Mısır dengeleri değiştirir

Mazeretler bir yana, asıl mesele Mısır’ın geleceği. Mısır’ın nasıl bir siyasal yapıya kavuşacağı konusundaki mücadelenin farklı siyasi manevralarla ve söylemlerle sokağa taşması. Mısır’ın dış politikasında bölgesinde etkili ve bağımsız bir aktör olmasını istemeyen siyasi güçler, bu müdahaleyi seyrederek ya da büyümesini kolaylaştırarak MK iktidarını bastırmak, kurumsallaşmasını engellemek, en iyi ihtimalle de terbiye etmek istiyor. Zira güçlü bir Mısır’ın bölgede tüm ülkelerin konumunu değiştireceği ortada.

Demokrasi kaygısı inandırıcı değil

İçeride ise liberal-Mübarekçi-Nasırcı-Kıpti koalisyonu seçimde alamadıklarını, yargı desteğiyle, Ordu desteğiyle, yasal darbelerle elde etmek istiyor. Selefilerin taleplerini gereksiz ve zararlı bulan, kendi taleplerini ise demokrasinin temeli olarak göre bu vesayetçi zihniyet kurumsallaşacak bir hukuk devleti korkusuyla hareket ediyor. Daha önce Ordu desteğiyle Yargı Parlamento’yu ve Kurucu Meclis’i kapattığında hizaya geçen ve devlet elitlerini alkışlayan bu siyasi liderlerin demokrasi kaygısı olduğu tezi inandırıcı değil. Bu nedenle de bu kesim alternatif getirmiyor, uzlaşma yolu aramıyor, pazarlık yapmıyor. Sadece ‘istemezük’ diyor. İstemedikleri ise ülkede İslamcıların iktidara ortak olması. Bu nedenle bu karmaşa bir süre devam edecek Mısır’da. Zira Mısır’ın oturması demek yeni bir bölgesel düzenin oluşması demek.