Avrupamerkezciliğin etüt alanı: ‘Mısır-bilim’

Murat Güzel - Yazar
28.09.2013

Modernlik anlatılarında Antikçağ ile çağdaş Avrupa arasındaki bağlantıyı diğer kültürel formasyonları yadsıyarak kuran Avrupamerkezci söylemlerin etüt alanıdır Mısır-bilim.


Avrupamerkezciliğin etüt alanı: ‘Mısır-bilim’

Avrupamerkezcilik, Avrupa kültürünün diğer kültürlere nazaran daha üstün ve yetkin olduğunu vurgulamanın entelektüel ve felsefî bir aracı olarak modern kültürün kılcallarına kadar işlemiş bir eğilimdir. Bu açıdan Avrupamerkezcilik Batılı global güç ağının bir arada durmasını sağlayan söylemlerin en önemlisidir. 

Özellikle modernlik anlatılarında Antikçağ ile çağdaş Avrupa arasındaki bağlantıyı diğer kültürel formasyonları yadsıyarak kuran Avrupamerkezci söylemlerin en belirgin olduğu alanlardan birinin Mısır-bilim olduğu keşfinin yön verdiği bir kitap El Daly’nin Kayıp Binyıl’ı. 1822’de Batı dünyası hiyerogliflerin nihayet çözüldüğü haberiyle çalkalanır ve ardından Eski Mısır uygarlığını keşif çalışmaları başlar. Champollion ve Thomas Young gibi Mısırbilim’in kurucu babalarının eserlerinde Mısır’ın Müslümanlar tarafından fethi sonrasında Firavunlar dönemi Mısır’ına ilişkin herhangi bir çalışmanın olmadığı, Müslüman Araplar’ın kendilerinden önce ya da kendilerinden başka kültürlere “meraksız” ve” ilgisiz” olduğu bazen zımnen bazen de açıkça iddia edilir. El Daly kitabında bu iddiayı çürütücü hamlelerle Orta Çağ’a geri dönüyor ve daha önce nadiren kullanılan kaynaklara yönelerek, İslam dünyasında yüzyıllar önce hiyerogliflerin çözümü konusunda ilk adımların atıldığını ve Eski Mısır hakkında geniş bir bilgiye sahip olunduğunu ileri sürüyor.

El Daly, Mısırbilim’e ilişkin kaynaklarda klasik dönemle Avrupa aydınlanması arasındaki bin yıllık dönemde rastlanan atıf yokluğunu aşmayı kendine amaç edinir bu yüzden. Avrupamerkezli yaklaşımların, sözgelimi Mommsenn’in İslamiyet’i Helenizmin celladı olarak tasvirinin de besleyip büyüttüğü bu boşluğun Ortaçağ İslam kaynaklarının sümenaltı edilmesinden kaynaklandığı açıktır El Daly’e göre. Ona göre Müslüman-Arap yazarların eski Mısır’a yaklaşımı aydınlanmış Avrupalılar’ın bakışında farklıdır. Onlar eski Mısır’a dair incelemeler yaparken Kur’an’ı doğrulamaya çalışmazlar. Elbette en temel motivasyon kaynakları Kur’an ve Hz. Peygamber’in hadisleridir. Ancak bunlar tarihsel ve arkeolojik araştırmalarla doğrulanmaya ihtiyaç duyan kayıtlar değildirler.

Kayıp Binyıl’ı ararken...

El Daly’nin Kayıp Binyıl’ı Avrupamerkezi ve Oryantalist yaklaşımların İslamiyet, Müslüman kültürün kendisinden önceki ya da çağdaşı diğer kültürlerle ilişkisi, Müslümanların kültürel açıklığı ya da kapalılığı konularında ileri sürdükleri birçok tezi de çürüten bir çalışma olarak son derece değerli. Bunu Mısırbilim gibi Türkiye’de az bilinen bir disiplin içinde gerçekleştirmesi de kitabın değerini bir kat daha artırıyor. 

Kayıp Binyıl: İslam Dünyasında Hiyeroglifler ve Eski Mısır, Okasha El Daly, Çev. Ümran Küçükislamoğlu, İthaki, 2013

Perspektifin arkeolojisi 

 


Panofsky’nin modern sanat teorileri arasında klasikleşmiş bir eseri Perspektif. Panofsky perspektifi, mükemmelleşmiş bir teknik olmaktan çıkar ve ağırlıklı olarak Batı’ya özgü bir “biçim verme istemi”nin temel bileşeni haline gelir. Panofsky her tarihsel kültür veya dönemin biricik olduğunu ve farklı ama eşit ölçüde geniş bir dünya görüşü doğurduğunu gösterir. Böylelikle birçok farklı disiplinin bilgi birikiminden faydalanarak, görme biçimlerinin bir tür arkeolojisini yapar. Modernliğin de, soyut ve homojen bir uzamdaki sonsuzluk kavramına ilişkin kendi özel matematiksel ifadesinden ayrılamayacağını ispatlar. 

 

Perspektif - Simgesel Bir Biçim, Erwin Panofsky, Çev. Yeşim Tükel, Metis, 2013

 

Müslümanın özgürlük yolu

 


Mustafa Akyol, 2011’de İngilizce yayımlanan ve Türkçe baskısı için gözden geçirdiği kitabında Müslüman dünyadaki “özgürlük açığı”nı ele alıyor. Ve şu kritik soruyu soruyor: Müslüman dünyadaki otoriter rejim ve akımlar, İslam’dan değil de, acaba dünyanın bu kısmında kökleşmiş siyasi kültürler ve sosyal yapılardan kaynaklanıyor olabilir mi? Başka bir ifadeyle, acaba otoriter Müslümanlar, hasbelkader Müslüman olmuş otoriter insanlar mı? İslam düşüncesindeki ‘bireyci’ ve ‘hürriyetçi’ damarı gözler önüne seren Akyol, okurlara özgürlükçü bir İslam’ın pekâlâ mümkün olabileceğini de gösteriyor. 

 

Özgürlüğün İslami Yolu, Mustafa Akyol, Doğan Kitap, 2013

 

[email protected]