Kim bu yeni oryantalistler?

Murat Güzel - Yazar
16.11.2013

Avrupaî oyunun unsurlarından en önemlisinin İslam’ın oryantalist temsilleri olduğunu gösteren Almond, oryantalist klişelerdeki incelme ve rafineleşmeyi gösteriyor kitabında.


Kim bu yeni oryantalistler?

İtalyan filozof Gianni Vattimo, Nietzsche ve Heidegger gibi filozofların ‘Tanrı’nın ölümü, metafiziğin sonu’, Lyotard’ın ‘meta-anlatıların sonu’ gibi söylemleri ile Avrupamerkezciliğin sona erişinin eşzamanlılığına dikkatimizi çeker, Richard Rorty’yle geliştirdiği diyalog metinlerinde. Lyotard’ın ilan ettiği şekliyle postmodernizm yine de Vattimo’ya göre, Nietzsche ve Heidegger gibi filozofların Hıristiyan bir gelenek içinden konuştuklarını gözden kaçırır. Vattimo, Hıristiyanlığın doğuşuyla birlikte metafiziğin bitme noktasına geldiğini belirten Dilthey’in düşüncelere dikkat çekerek, Lyotard’ın meta-anlatıların sonunu ilan ediş şeklinde ‘tek bir meta-anlatı olarak Avrupailik’in içinden konuşmasına kulak kesilmemizi önerir gibidir handiyse.

Postmodernizmin moderniteye yönelttiği eleştiriler Türkiye’deki bazı çevrelerde bir dönem coşku yaşatmışsa da, meseleye daha sorgulayıcı bir perspektiften baktıkça, postmodern durumu “düşünümsel modernlik” olarak niteleyen Giddens, Beck gibi sosyologlarla birlikte, bu eleştirellikte Batı-harici toplumlara (bilhassa Müslüman toplum) ayrılan ‘yer’leri sorgulamak önem kazanıyor.

Çok farklı alanlarda gelişen modernizm eleştirilerinin bir yerde moderniteden devraldıklarına ilişkin bir sorgulama hattı da geliştirmek gerekiyor, özellikle bu konuda.

Türkçe’de daha önce Derrida ile İbn Arabi’yi birlikte okuyan kitabıyla tanıdığımız Ian Almond, postmodern olarak adlandırdığı metinlerde; Avrupa’dan ve Müslüman coğrafyadan çıkmış Batılı yazarların metinlerinde İslam temsillerini sorguluyor. Kitabın amaçlarından birinin de Batı modernitesi eleştirilerinde İslam’a ayrılan yerleri tespit edip incelemek ve İslam’la modernite eleştirisi arasındaki ilişki üzerine süregelen bu tartışmaya katkıda bulunmak olduğunu belirten Almond postmodernizmin modernitede oldukça hakim olan Oryantalist/emperyalist pek çok mecazı nasıl daha incelikli bir yolla miras aldığını göstermeye çalışıyor. Bir dizi evrensel gerçekliğin aşamalı olarak ortaya çıkmasından çok, birtakım kültürel olasılık olarak modernite tasarısına ilişkin postmodern bir yeniden tanımlama, Almond’a göre, Avrupaî terimlerle ifade edildiğinde hâlâ Avrupaî bir hareket olarak kalır. ‘Avrupaî oyun’, Avrupa merkezli modernitenin eleştirisiyle bitmedi, sadece ikinci bir aşamaya geçti. Avrupaî oyunun unsurlarından en önemlisinin İslam’ın oryantalist temsilleri olduğunu gösteren Almond, moderniteden postmoderniteye devam edegelen oryantalist klişelerdeki incelme ve rafineleşmeyi gösteriyor kitabında. 

Yeni Oryantalistler, Ian Almond, Çev. Bahar Çetiner, Talha Can İşsevenler, Pinhan, 2013

Savaşların politik sosyolojisi


Tarihsel sosyoloji sahasının yaşayan duayenlerinden M. Mann’ın Devletler, Savaş ve Kapitalizm çalışması, yazarın farklı dergilerde yayınladığı bir dizi makaleden oluşuyor. Kariyerini Yeni-Weberci bir kavramsal çerçeveden hareketle “toplumsal iktidarın tarihi”ni yeniden ele almaya vakfetmiş olan Mann, bu çalışmasında modern devletler, savaş ve özellikle de kapitalist ekonomiler arasındaki ilişkilere odaklanıyor. Daha özeldeyse ulus-devletin kapsamı içinde kapitalizm, toplumsal sınıflar ve devlet arasındaki orkestrasyon ve uluslararası ilişkiler, militarizm ve sınıf yapılarındaki mutasyonlar kitabın temel konularından.

 

Devletler, Savaş ve Kapitalizm, Michael Mann, Çev. Semih Türkoğlu, 

Tarih Vakfı Yurt, 2013


 

Konuşmayı nasıl öğrendik?

 


Düşüncelerimizi düzenlemek, fikirlerimizi paylaşmak, iletişim kurmak, sevmek, belki de düş kurmak için vazgeçilmez bir araç olan dil kesinlikle insanın ayırıcı niteliğidir, öylesine doğal bir yetenektir ki biz onun ne kadar olağanüstü olduğunu unuturuz. Her insan konuşmaya yatkın olarak doğar, ama bunu yapmayı öğrenmesi gerekir. Bütün zamanların mucizesi olan insan yavrusu her bebek konuşmayı nasıl yeniden öğrenir, sözcükleri nasıl tanır, beyninde neler olup biter? Üç önemli araştırmacı kitapta herkesin anlayabileceği bir diyalogla en güzel öykülerimizden birini, hiç kuşkusuz en benzersiz olanını anlatmak için birbirlerine el veriyorlar,

 

Dilin En Güzel Tarihi, P. Picq-L. Sagart-G. Dehaene-C. Lestienn, Çev. Sema Rıfat, İş Bankası, 2013

 

[email protected]