25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Çanakkale Savaşları’nın 100. yılına hazır mıyız?

Bu coğrafyanın tarihini ve kaderini geri dönülmez biçimde etkileyen I. Dünya Savaşı ve Çanakkale Savaşları’nın 100. yılına girmek üzereyiz.

Gülcan Tezcan20 Aralık 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Çanakkale Savaşları’nın 100. yılına hazır mıyız?

Ocak ayından itibaren, yapılan hazırlıklar birer birer gün yüzüne çıkacak. Çoğunlukla sempozyum ve yayınlarla geçecek gibi görünen dönemde birkaç sinema filmi ve tiyatro oyunu ile bu meselenin hakkını verebilecek miyiz bunu da zaman gösterecek.

Çanakkale Savaşları’na dair en kapsamlı sempozyumlardan biri Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Avustralya Monash Üniversitesi işbirliği ile 21-25 Mayıs 2015 tarihlerinde Çanakkale’de ‘100. Yılında Çanakkale Savaşları Uluslararası Kongresi’ başlığı altında düzenlenecek. Kongrede, Çanakkale Savaşları’na giden sürecin detaylı tahlil ve tasviri, savaşların siyasî, iktisadî, askerî, sosyal, diplomatik, kültürel boyutlarının ele alınması ve savaş sonrasında ülkeler ve toplumlar arasındaki ilişkilerin ortaya konulması amaçlanıyor. Pek çok üniversite ve tarih çalışmaları yapan sivil toplum kuruluşları da sempozyum ve seminerlerle 100. yıl gündemine katkı sağlayacak.

Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan da bu yıldönümüne özel bir önem veriyor. Bu sebeple kendisinin talimatları ile I. Cihan Harbi’nin en önemli cephelerden biri olan Çanakkale Savaşları’nın 100. yıldönümünde görkemli bir anma töreni düzenlenecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayesinde gerçekleşecek törenlere 77 ülkenin temsilcileri katılacak.

BEYAZPERDE KISMI MEMNUNİYET VERİCİ DEĞİL

Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı’nın hazırlıklarını ortaklaşa yürüttüğü törenler kapsamında 6 Ağustos’ta Avustralya, 8 Ağustos’ta Yeni Zelandalılar ikinci bir anma için Çanakkale’ye gelecek. Bu iki törene de Avustralya ve Yeni Zelanda’dan Cumhurbaşkanı düzeyinde katılım olması bekleniyor. 100. yıla ilişkin çalışmaların daha çok anma törenlerine yurtdışından katılacaklar hesap edilerek turizm üzerinden kurgulanması bir noktaya kadar anlaşılabilir. Ancak işin kültürel boyutu yeterince beslenmezse Çanakkale ruhunun topluma sirayet etmesi noktasında önemli bir imkân da heba edilmiş olacak.

Sinema alanında son birkaç yıldır beyazperdeye yansıyan örnekler çok da memnuniyet verici değildi. Geçen ay gösterime giren Russel Crowe’un yönettiği Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’ın hem oyuncu hem de filmin bakış açısını belirleyici olarak önemli ölçüde katkı sağladığı Son Umut ve Türkiye’den de Özhan Eren’in çekimlerini tamamladığı Son Mektup beklentileri ne ölçüde karşılar zaman içinde göreceğiz.

Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları’nda yıldönümüne özel bir çalışma yapıldığına dair henüz bir bilgi gelmedi kulağımıza. Ancak irili ufaklı özel tiyatroların çabalarından söz etmek mümkün. Mesela tiyatro ve sinema sanatçısı Ahmet Yenilmez Meddah Dilinden Çanakkale adlı bir projeyle seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Yenilmez ayrıca, 2015 yılının aynı zamanda Ermeni tehcirinin de yıldönümü oluşundan hareketle iki tarihi gerçeği bir potada eritecek Düğün isimli oyunla perde açacak. Dört Mevsim Tiyatro adlı grup, Hüseyin Kurtça’nın yazdığı Seyit Demir’in yönettiği 100. Yılında Çanakkale Destanı üst başlıklı 14 Ay 6 Günlük Destan oyunuyla Çanakkale gündemini tiyatro sahnesine taşıyacak.