25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Devlet yardımında yelpaze genişledi

Yılın son günlerinde genellikle geçen zamanın bir muhasebesi yapılır. Siyaset, ekonomi, dış politika, spor ve sanat gündemine dair satır başları hatırlanır.

Gülcan Tezcan27 Aralık 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Devlet yardımında yelpaze genişledi

Siyasal ve sosyal açıdan hayli zor bir dönemi geride bırakıyoruz. Türkiye gibi güçlü ve lider ülke olma iddiasındaki coğrafyalarda sular kolay kolay durulmaz ama gelecek günlerin beraberinde huzur ve sükunet getirmesini umut ediyoruz.Kültür Mantarı’nın gündemi elbette öncelikli olarak kültür ve sanat eksenli. Şöyle bir hafıza tazelememiz gerekirse sanat dünyası da 2014’ü son derece hareketli geçirdi.

Nuri Bilge Ceylan’ın 67. Cannes Film Festivali’nde Kış Uykusu ile Altın Palmiye alışına nasıl sevindiysek geçtiğimiz günlerde Oscar yolculuğunun daha ilk adımda son bulduğunu duyduğumuzda da o ölçüde üzüldük. Yıl boyunca çekilen film sayısının 100’ü aşması Türk sinemasının 100’üncü yılında verilebilecek güzel bir hediye olarak kayıtlara geçti. Yurtiçi ve yurtdışı festivallerde en çok sözü edilen filmler Sivas, Ben O Değilim, Daire ve Kuzu’ydu.

Antalya Film Festivali son yılların en ateşli tartışmalarına sahne oldu. Sansür iddialarıyla festivali sabote etmeye çalışan ve yönetmenler üzerinde baskı kuran bir grup sinema eleştirmeni, belgesel yarışmayı iptal ettirmeyi başardı. Ancak festival sonrası olup bitenler hakkında hakikati kayda geçirme ihtiyacı duyan, organizasyonun basın işlerinden sorumlu

Elif Tunca, kaleme aldığı bir yazı ile Antalya’da filmi sansüre uğradığı iddia edilen yönetmen Reyan Tuvi’ye nasıl bir mahalle baskısı uygulandığını anlattı. Festival bitiminde SİYAD Başkanı Alin Taşçıyan ve festivalin basın sorumlusu Elif Tunca’nın istifa etmesi de asıl sansür ve mahalle baskısının nerede yaşandığını çok net ortaya koydu.

İYİ OYUNLAR DOLU SALONLARA OYNUYOR

Yerel seçimler sonrası yeni görevlendirmeler yapılan İBB Şehir Tiyatroları’nda da Genel Sanat Yönetmenliği’ne Erhan Yazıcıoğlu’nun seçilmesi sanat çevrelerinde çokça konuşulan konulardan biriydi. Geçen seneden bu yana tiyatroların kapatılacağı ve oyunların sansürlendiği iddialarıyla şehrin en gözde tiyatro kurumunu hareket edemez hale getirenler 2014’te Şehir Tiyatroları’nın 100’üncü yılı dolayısıyla kendini yenileyip nitelikli bir sanat üretmek niyetiyle ortaya konan çabaları hazmetmekte zorlandılar, zorlanıyorlar. Bir haftadır da Cibali Karakolu’nun sansürlendiğine ilişkin bir dedikodu furyasıyla tiyatrodaki tartışmalar alevlendirilmek isteniyor. Oysa belediye yönetimi de Kültür Bakanlığı da kapatmak bir yana tiyatrolarımızın nasıl daha nitelikli sanat üretebileceği konusuna kafa yoruyor.

Hem film festivallerinde hem tiyatro sahnelerinde son bir yıldır devam ettirilen sözde sansür iddialarının ne kadar gerçek dışı olduğunun seyirciler de farkında. İyi filmler, iyi oyunlar dolu salonlara oynuyor. On yıllardır memlekette tiyatro yapan başka kimse yokmuş gibi yardımın tekelleşmiş belli kurumlara rezerve edilmiş olması yeni tiyatro üretimlerinin önünü tıkıyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tiyatro desteklerini artık yıllardır marka olmuş tiyatro ekipleri yerine bu sanata gönül vermiş, daha geniş yelpazeden sanatçılara dağıtıyor. Bakanlığın yelpazeyi genişletmesi gelecek için son derece umut verici. 2015’te daha az politize olmuş, daha nitelikli, ciddi dertleri olan ve alkışı hak eden sanat eserleriyle karşılaşmak en büyük dileğimiz...