24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Sokak hayvanları ne yapsın?

Erken gelen kış soğukları herkesi etkiledi. ‘Üşüyen’ yalnızca biz değiliz, sokak hayvanları da soğuk, aşırı rüzgar ve yağmurla mücadele etmeye çalışıyor. Biz onlar için ne yapabiliriz? Barınaklar ne durumda? Veteriner hekim Oruç Akgül’den yanıtlarını aldık.

BÜŞRA UĞRAŞ [email protected]1 Kasım 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Sokak hayvanları ne yapsın?

Kış aylarında en çok karşılaşılan hastalıklar, solunum yolları enfeksiyonları ve sindirim sistemi rahatsızlıkları... Sadece insanlar değil, hayvanlar da bundan mustarip. Veteriner hekim Oruç Akgül, olumsuz hava koşullarında sokak hayvanlarına yardımcı olabileceğimizi söylüyor. Akgül’e göre fırtına, rüzgar ve soğuktan etkilenmeyecekleri, gece uyuyabilecekleri bir barınma alanı oluşturmak zor değil. Örneğin, üzeri muşamba kaplı su geçirmeyen bir kulübe... İçine yerleştirilebilecek yastık ve battaniyeler de vücut ısılarını korumaya yardımcı olabilir. İkinci dikkat edilmesi gereken husus ise güçten düşmemeleri için yaz aylarından biraz daha fazla mama verilmesi. Yağ oranı çok fazla olmamalı. İyi beslendikleri takdirde bu kötü hava koşullarıyla daha iyi baş edebilirler. Akgül, tıpkı ev hayvanlarında olduğu gibi herkesin kendi çevresinde yaşayan sokak hayvanlarının genel durumlarını takip edebileceğini vurguluyor: “Keyifsiz mi? Kötü mü görünüyor? Mama verildiği zaman aç olduğu halde ilgilenmiyor mu? Hasta olabilir. Vakit kaybetmeden kontrol altına alınmalı.”

BARINAKLARIN ‘ISINMA’ PROBLEMİ

 Türkiye’nin dört bir yanındaki barınaklar, hayvanseverlerin de gözetimi altında. Koşullar belli, gönüllülere de ihtiyaç olduğu kesin... Yasal düzenlemeler ve hijyenik koşullar gereği yıkanabilir yüzeye sahip barınakların ısıtılması kış aylarındaki en büyük sorunlardan. Fayans ve mermer gibi zeminler ısıtıcılara rağmen istenilen sıcaklığa ulaşılmasını engelliyor. Ayrıca hayvanların yaşadığı yerler temizlenmesine rağmen belli başlı hastalıklara davetiye çıkarabiliyor. Eski bir barınak hekimi olan Akgül, ev ve bahçesi uygun olan ailelerin buralardan kedi ve köpek sahibi olabileceğinin altını çiziyor: “Temizleme esnasında kullanılan su ve dezenfektanların yüzeyden yeteri kadar iyi çıkartılmaması durumunda hayvanlar ıslanabiliyor, bu da onların daha da çok üşümesine sebep oluyor. Ayrıca barınak ortamında birçok hayvanın aynı bölmede kalması, birinde oluşabilecek solunum yolu enfeksiyonunu diğerlerine de bulaşması demek... Kısacası kış ayları, barınaklar için zor bir dönem.” 

Bazı ailelerin küçük çocukları olduğu için evcil hayvan edinmediklerini belirten Akgül; bakımları, aşıları ve parazit tedavisi düzenli yapıldığı sürece hayvanların herhangi bir tehlike oluşturmadığını söylüyor: “Kedilerin tüyleri her gün taranmalı. Kumları temizlenmeli. Evinizde beslediğiniz köpeğinizi ise düzenli olarak günde en az iki kez dışarı çıkarmalısınız. Birkaç kurala uyulduğu takdirde evcil hayvan beslemek, çocuklarımız için de yararlı. Çevreleriyle daha sağlıklı iletişim kurar, merhametli olurlar. Sorumluluk duyguları gelişir.” Veteriner hekim Oruç Akgül’ün bir de uyarısı var: “Hayvan satın almayın, sahiplenin. Evinizdeki kedi veya köpeği daha sonra sokağa bırakmak üzere evinize almayın. Ev ortamına alışan hayvanlar sokaklara adapte olamaz. Ayrıca büyük ırkların apartman dairelerinde yaşamaya uygun olmadığını düşünüyorum çünkü enerjileri çok yüksek. Bahçesi olan bir eviniz varsa, tercih edin.”

Bunu insan yemeyecek!

Şeker hastalıkları hayvanlarda da son yıllarda giderek artan bir problem. Hayvan dostlarının dikkat etmesi gereken önemli noktalardan biri de onların ‘beslenme’si... Veteriner hekim Akgül, kendi damak zevkimize göre hazırladığımız yemeklerin hayvanlara göre olmadığını vurguluyor: “Ortalama bir insanın kilosunu 70 olarak baz alalım. Yemeklerimizdeki yağ, tuz, şeker oranını da tamamen kendi ihtiyaçlarımıza göre belirliyoruz değil mi? Ama sokakta yaşayan bir köpeğin ortalama kilosu 20! Yani bizim yemeklerimiz onlara göre çok ağır. Mümkünse orta kalite bir mama verilmeli. Bu konuda herkesin bilinçlenmesi gerekiyor. Sokak hayvanlarının doğru beslenmesine yönelik broşürler, stantlar hazırlanabilir; internet ortamında bilgiler paylaşılabilir bu da biz veterinerlerin görevi.”

Fobinizi yenmek için onlarla vakit geçirin 

Alerji kaynaklı rahatsızlıklardan dolayı ya da sırf hayvanlardan korktukları için onlardan uzak duranlar olduğunu belirten veteriner hekim Oruç Akgül “Deri döküntüleri, kaşınma gibi cilt problemlerinin; hatta ‘fobi’lerin de çözümü var” diyor: “Hayvanlardan korkan bir kişi, öncelikle onlarla temas kurmayı öğrenmeli, denemeli. Kaşıntısı olanlara yönelik ilaçlar da var. Üstesinden gelmek zor değil. Tabii bu süreç içerisinde hem hayvanlar hem de insanlar fazla zorlanmamalı. Fobiniz varsa, sokak hayvanlarına yardım etmekle işe başlayabilirsiniz çünkü sokak hayvanlarının çoğu sakin ve oyuncudur. Korkusunu yenmek isteyenlere diğer hayvanseverler ve veteriner hekimler yardım edebilir. Onlarla yakın temas kurmak iyi hissetmenize neden olacak.”