AK Partili Başkan Aydın Altaç: Diyarbakır’lılara havale ediyorum

Altaç, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde habercilerle bir araya geldi. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Altaç, partilerine yapılan saldırıya tepki gösterdi. Saldırıyı şiddet ve neftetle kınayan Altaç, “Bölgede ve kentte yaşayan hiçbir vatandaş bunu asla kabul etmeyecektir. Çünkü şiddet ve gerilimin bizlere neler ödettiğini hepimiz çok iyi bilmekteyiz” şeklinde konuştu.

Çözüm sürecini değerlendiren Altaç, Son 2 yıldır Kürt sorunuyla ilgili kan akmadığını söyledi.  “Şiddet, gerginlikten ve çatışmadan uzak yaşamayı bütün Türkiye telaffuz etmeye başladı” diyen Altaç şöyle konuştu: “Sürecin özellikle bizim bölgemizde sosyal ve ekonomik yaşama ciddi katkıları oldu. Bölgede olumlu gelişmelerin yaşanmasını sağladı. Ancak bazı kesimler, ülkeyi istikrarsızlığa dönüştürmek, kaos ve gerginlik ortamı yaratmak için hamleler gerçekleştirmeye başladı”

Altaç, daha sonra gazeticilerin sorularını yanıtladı. Çözüm sürecinin bir kesim tarafından bittiği yönünde soruyu yanıtlayan Altaç, “Süreçte yeni adım atacağımızı belirtmemize rağmen ısrarlı şekilde sürecin bittiğini dile getirmelerini anlamak mümkün değildir. Bu olsa olsa geçmiş mağduriyetler üzerine siyasetin getirilerinden faydalanmaktır. Halkımızla bu süreci götüreceğimizi belirtmek istiyorum. Provakasyonlar, eylemsellikler, adam kaçırma ve bombalamalar bizi hiçbir şekilde yıldırmayacaktır. Ülkede kardeşliğin tesisinin bu bölgeden geçtiğini, tüm vizyonlarımızı gerçekleştirmenin çözüm sürecine bağlı olduğunun farkındayız. Kararlıyız, süreçte hiçbir şekilde ödün vermeyeceğiz. Diğer tarafın söylemleri bizi ilgilendirmiyor. Biz kendi projelerimize ve yol haritamıza  bağlıyız. Yol haritamızı devam ettiriyoruz” dedi.

Okulların açıldığı dönemde ana dilde eğitim nedeniyle gerilim yaşandığını ifade eden Altaç, “Belediyeler ve yerel yönetimler sıradan bir işletmenin açılmasına bile ruhsat ve değişik prosedürleri uyguluyor. Bunun gibi ana dilde okulların açılması için de yasal ve zorunlu hususlar yerine getirilmelidir” dedi.

Sınırların bölgede yaşayan halkların iradesiyle çizilmediğni söyleyen Altaç, konuşmasını şöyle sonlardı: “Sınırları birileri cetvelle çizdi. Kardeşlerin bir kısmı Türkiye’de kalırken bir kısmı Suriye’de, bir kısmı İran’da, bir kısmı Irak’ta, bir kısmı da değişik ülkelerde bırakıldı. Ama birileri dayattı. Yüzyıl önce bu sınırları bize cetvelle çizdirenler, bir daha bizim bu insanlarla bir araya gelmemiz için büyük bir gayret ve çaba içine girdi. Uluslararası aktörlerin cetvelle dayattıkları sınırları bugün duygu kopuşluğunu dayatan anlayışını içeriden destekleyen, bu manipülasyona alet olan ve siyaset yapanları anlamak mümkün değildir. Kardeşlik olacaksa sadece Kürtler için değil, bu bölgede yaşayan Ezidi, Süryani, Alevi, Sünni, Hristiyanlar için de olmalıdır.”