26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Kanserden değil, geç kalmaktan korkun

Serviks yani halk arasında bilinen adıyla rahim ağzı kanseri, dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen 7’inci kanser türüdür.

19 Aralık 2014 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Kanserden değil, geç kalmaktan korkun
Çoğu kanserde olduğu gibi rahim ağzı kanserinde de erken tanının yaşam süresi ile yakın ilişkisi vardır. Bu nedenle, kanser oluşmadan önce lezyonları yakalamak için düzenli kontrollere erken yaşlarda başlanılması çok önemlidir.
 
Memorial Diyarbakır Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü’nden Uz. Dr. Özgür Ozan Şeşeoğulları, rahim ağzı kanseri hakkında bilgi verdi.
 
En önemli risk faktörü HPV virüsü
 
Rahim ağzı kanserinin oluşum nedeni tam olarak bilinememekle birlikte bazı faktörler kansere yakalanma riskini artırmaktadır. Bunlar, risk faktörleri olarak adlandırılır. Serviks kanserinin gelişimimdeki en önemli risk faktörü HPV’dir. 100 den fazla tipi olan bu virüsün bazı tiplerinin kanser gelişiminde rol oynadığı tespit edilmiştir. HPV cinsel yolla bulaşır. Genital siğillere yol açtığı gibi hiçbir bulgu da vermeyebilir. Ayrıca sigara kullanımı da tüm kanserlerde olduğu gibi rahim ağzı kanseri için risk faktörleri arasında sayılabilir.
 
Aşı 9-26 yaş arası koruyucu
 
Rahim ağzı kanserine neden olabilecek çok sayıda HPV virüsü türü bulunmaktadır. Aşılar, bu virüslerin hepsine karşı koruyucu değildir. Ancak hastalığa en sık neden olan HPV tiplerine karşı koruma özelliğinin bulunduğu bilinmektedir. Aşının koruyucu özelliğinden yararlanabilmek için 9-26 yaş arası kadınlara uygulanması önerilmektedir.
 
Erken teşhis hayat kurtarıyor
 
Rahim ağzı kanseri düzenli tetkikler ve tarama programları ile kontrol altına alınabilen, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir kanser türüdür. Günümüzde serviks kanserinin taranmasında kullanılan en yaygın yöntem, PAP smeartarama testidir. Aktif cinsel yaşamı olan her kadının yılda bir kez düzenli olarak yaptırması gereken smear testi ile rahim ağzında henüz kanseri dönüşmemiş ancak kanserin ön lesyonları olan anormal yapılar tespit edilerek, hasta tam olarak sağlığına kavuşturulmaktadır. Ulusal toplum tabanlı serviks kanseri taramaları, aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezleri bünyesindeki kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezleri tarafından yürütülmektedir.
 
Radyoterapide hedefe yönelik ışın tedavisi
 
Rahim ağzı tanısı konulmuş hastaların önemli bir bölümünde öncelikli olarak cerrahi tedavi ve ardından da radyasyon tedavisi gerekecektir. Serviks dışına yayılmamış tümörlerin tedavisinde genellikle cerrahi müdahale yeterli başarıyı sağlayacaktır. Ancak tedavinin daha sonra radyoterapi ile de desteklenmesi gerekir. Radyoterapi yüksek enerjili x ışınlarıyla vücut dışından doğrudan tümörün olduğu bölgeye uygulanır. Radyasyon tedavisi alan hastalar aynı zamanda sıklıkla küçük dozlarda kemoterapi de görür. Bu uygulama, radyasyon tedavisinin başarını da artırır. Son yıllarda gelişen radyoterapi cihazları sayesinde ışın, artık tümöre daha yüksek dozda ve hedefe yönelik olarak verilmektedir. Bu da sağlıklı hücrelerin göreceği zararı minimuma indirerek, yüksek derecede koruma sağlamaktadır.