24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Sevgililer Günü'ne özel araştırmada ilginç sonuçlar

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Sabri Eyigün ile Doç. DR. Behçet Oral'ın sevgililer gününe özel olarak yaptığı çalışmada ilginç sonuçlar ortaya çıktı.

ŞEYHMUS ÇAKAN / STAR13 Şubat 2013 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Sevgililer Günü'ne özel araştırmada ilginç sonuçlar
Kadınların büyük bir bölümünde sevgi açlığı yaşanırken, kadınların sorulan sorulara verdiği cevaplarda ise “Erkeklerin annelerine karşı kapitalist, eşlerine karşı ise sosyalist olduğu” düşüncesi ağır bastı.

Dicle Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Merkezi Sosyoloji ve Eğitim Çalışma Grupları tarafından “Diyarbakır'da Oturan Evli kadınların “Sevgililer Günü” Algıları ve Bunun Yaşamlarına Yansıması” konulu çalışma sonuçları paylaşıldı. Prof. Drk. Sabri Eyigün, 10 Kürtçe bilen bayan tarafından 500 deneğe sorulan sorular üzerine ortaya çıkan verileri açıkladı.

En çok ayrılmaların, tartışmaların yaşandığı günün sevgililer günü olduğuna dikkat çeken Eyigün, “Boşanmalar hızla artmakta. Yoğun göçle birlikte insanların birbirlerinden olan beklentilerde arttı. Kadınlar ilgisizlik yüzünden depresyon yaşıyor. Bunun başlıca nedeni sevgisizlik. Araştırmada 25 yıl evli olan bir kadının eşinin kendisine hiç hediye almadığını söylüyor” dedi. Araştırmaya katılan kadınların sadece yüzde 20'sinin Sevgililer Günü için eşinden hediye beklentisinin olmadığını, geri kalan yüzde 80'ninin böyle bir beklenti içinde olduğunu belirten Eyigün, “Beklenti oranının ne kadar yüksek olduğunu göstermesi bakımından çok önemlidir. Beklenti oranının bu denli yüksek olması, birkaç farklı açıdan değerlendirilebilir” dedi.

Son yıllarda 14 Şubat'ta Türkiye'de de popüler olarak kutlanan “Sevgililer Günü” ağırlıklı olarak tüketime endeksli özel bir gün olarak yerini aldığına dikkat çeken Eyigün, “Böylece küreselleşmenin de etkisiyle tüketim, bütün ülkelerde benzer hayat tarzları oluşturmaktadır. Medyanın, televizyon ve internetin ulaştığı her yerde tüketimi artıran davranış biçimleri birbirine benzemektedir. Burada toplumların ve tek tek bireylerin sosyo-ekonomik durumu, eğitim düzeyi vb. faktörler etkili olmakla beraber, genel belirleyicinin kapitalist sistemin tüketim kültürü olduğu bilinmektedir” diye konuştu.

Yapılan anket çalışmasında ortaya çıkan önemli veriler şöyle: Kaç yıl evli olduklar ile sevgililer günü beklentisi ve algıları arasında bir ilişkinin olup olmadığını tespit etmek için araştırmaya katılanlara kaç yıllık evli oldukları soruldu. Buna göre yüzde 12'isi İki ve ikiden az yıl evli olduğunu belirtirken, yüzde 23,5'i Yedi ile On yıl arası, yüzde 18,5'i Onbir ile Onbeş yıl arası, yüzde 18,5 Onaltı ile Yirmi Yıl arası, yüzde 27,5'i ise Yirmibir ve üstü yıl evli olduğunu belirtmiştir.

Katılımcıların yüzde 36,8'i aşk içerikli diziler seyrettiğini belirtirken, 16,2'isi yemek programlarını, yüzde 6,4'ü magazin programları, 19,7'si haber ve tartışma programları ve 14,5'i dini içerikli programlar seyrettiğini belirtmiştir. Burada kadınların ağırlıklı olarak aşk içerikli diziler izlediğini belirtmesi önemli bir göstergedir.

Kadınların yüzde 72'2'si gibi büyük bir çoğunluğu Sevgililer Gününde alınacak hediyenin kendisine özel olmasını isterken, 5,3'ü ise ailenin bir ihtiyacını karşılayacak hediye olmasını istiyor, Yazde 12,5'i ise kendisi ve eşinin birlikte yararlanacağı bir hediye olmasını istediğini belirtmektedir.

Kadınlara “eşlerinin sevgililer gününde hediye almamasını nasıl yorumladıklarını” soruldu. Kadınların yüzde 29'u bunun kendisinin eşi tarafından önemsenmediği anlamına geleceğini, 9,6'ının ise sevilmediği, 39,3'unun eşinin kendisini sevdiği, ancak sevgililer gününü önemsemediği, 19,'u ise eşinin her zaman hediye almasına gerek olmadığı şeklinde yorumladığını belirtmiştir.

Kadınların yüzde 48,3'u gibi büyük bir çoğunluğu sevgililer gününde eşlerinden altın veya pırlanta beklerken, 5,4'u cep telefonuyla mesaj göndermesini, 7,5'i dışarıda yemek yedirmesini, 14,2'si birlikte dışarıda zaman geçirmesini, 19,1'i ise eve çiçekle gelmesini beklemektedir.

Kadınlara Sevgililer Gününde eşlerinin hediye almadığında ne hissettikleri soruldu. Katılımcılar bu soruya yüzde 26,7 gibi büyük çoğunlukla “Kalbim çok kırılır ve küserim” şeklinde cevap verirken, yüzde 20'si böyle bir beklentisi olmadığı için hediye alınmamasının kendisini etkilemediğini, 6'sı niçin hediye almadığını sorduğunu, 23,1'i almamasının kendisini üzmediğini, 8,2'si eşinin hediye almayı unutabileceğini düşünerek teselli bulduğunu, 5,6'sı ise kendisinin hediye alıp eşini utandırdığı, şeklinde cevaplar vermişlerdir.

ROMANTİK BEKLENTİLER AZ

Telefonla mesaj gönderilmesi, dışarıda birlikte yemek yenmesi temelde kadınların arzu ettiği romantik bir davranış biçimi olmasına karşın, Diyarbakırlı kadınlar tarafından bunun sevgililer gününde çok fazla önemsenmemesi de bölgenin bu sosyolojik gerçekliği ile açıklanabileceğini dile getirenm Eyigün, “Medyaya yansıyan bir haberden de anlaşıldığı gibi altın fiyatları yükselişe geçince Türkiye'nin Batı'sında 14 ayar altınla rağbet görürken, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için 22 ayar vazgeçilmez özelliğini koruyor. Ayrıca genç kuşakta, eşlere karşı duyulan güvensizlik olgusundan dolayı, kendini maddi açıdan güvenceye alma isteğini de göstermesi biçiminde yorumlanabilir” diye konuştu.