''Şiddet göz ardı ediliyor''

Batman Belediye Başkan Yardımcısı Gülistan Akel, Kadına yönelik şiddeti insan hakkı ihlali olarak gördüklerini söyledi. Gazetemizin muhabiri Yusuf Uyanık’a kadına yönelik şiddet olaylarını değerlendiren Batman Belediye Başkan Yardımcısı Sosyolog Gülistan Akel, Kadının üretmesi gerektiğini dile getirerek, şiddetin eğitim sorunu olduğun ve kız çocuklarının okutulması gerektiğinin kaydetti.

‘ŞİDDET RAKAMLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR’

Kadına yönelik verilen şiddet istatistiklerinin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Sosyolog Akel, verilen rakamların kadına yönelik şiddeti resmeden rakamların olmadığını belirtti.

Akel, “Çünkü biz hala biliyoruz ki ne kadar da kadın kurumu da olsa kadına yönelik şiddetle doğrudan çalışan kurumlar da olsa kadının gördüğü şiddeti kuruma yansıtması yada yardım istemesi hala çok yaygın bir durum değil.” dedi.

‘KADIN ŞİDDETİ SÖYLEDİĞİ ZAMAN DÜŞMANCA KARŞILANIYOR’

Kadına yönelik şiddet algısı toplumsal bir algı olduğunu belirten Akel, “Eşinden şiddet görün bir kadın, eşindir döverde severde mantığı ile evine geri gönderildiği biliniyor. Aile bozulmasın algısı üzerinden kadına yönelik şiddeti göz ardı edilebiliyor. Bu ailedeki diğer fertler açısından da öyle. Çünkü kadın sadece mekanizmalardan destek talep etmiyor. En yakınındakilerden, ailesinden destek talepleri oluyor. Ailede o sistemin bir parçası olduğu için çözümleyici olamıyor. Kadın şiddeti söylediği zaman erkek tarafından düşmanca karşılanıyor. Bu erkeğin algısında bana başkaldırmış muamelesi olarak görülüyor. Öyle olunca daha fazla bir öfke ve şiddet ortaya çıkıyor.” ifadesini kullandı.

‘KADINLARIN CİDDİ SIKINTILARI VAR’

Kadınlar dil problemi ve özellikle eğitim düzeylerinden dolayı sığınma evine giderken de çok ciddi sıkıntıların yaşadığını kaydeden Akel, “Sığınma evleri ne yazık ki ülkemizde belli bir zaman dilimiyle sınırlı. Maksimum bir zamanı var ve o süre bittikten sonra kadının bu dil problemi ve eğitim durumundan dolayı, tek başına bir birey olarak toplumun içinde yaşama deneyimi olmamasından dolayı da daha farklı risklerle karşı karşıya kalabiliyor.

Bu konuda devletin ve yasaların uzun vadeli gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kadının yeni bir yaşam inşa edecek, bir birey olma iddiasını gerçekleştirecek düzenek kurmaları gerekiyor. Ne yazık ki burada bu düzenekte yok. Yani kadının şiddetten kaçması yetmiyor. Yeni sağlıklı bir yaşam için önünü de görmesi gerekiyor. Kadınlar şiddetten dolayı en yakınından bile uzaklaşıyor. Hiç tanımadıkları, bilmedikleri ortamlara girmek zorunda kalıyorlar. Bu ortamların devlet tarafından güvenli ve bilinir bir hale getirilmesi gerekiyor. Bu açıdan sığınma evleri açmak yetmiyor.” diye konuştu.