ABD tarihindeki en büyük okul katliamı: 28 ölü

ABD'nin Connecticut eyaletindeki okula düzenlenen silahlı saldırıda ölenlerin toplam sayısının saldırganla birlikte 28 olduğu bildirildi.

Yetkililerden edinilen bilgilere göre, saldırgan Adam Lanza'nın önce Newtown'da birlikte yaşadığı annesini evde öldürdüğü ardından da annesinin aracıyla saat 9.30 sıralarında okula gittiği ve katliamı gerçekleştirdiği belirtiliyor.

İki tabanca ile okula girdiği kaydedilen saldırganın anasınıfı öğrencilerinin bulunduğu iki sınıfta öğrencilere ateş ettiği, 18 öğrencinin okulda ikisinin de hastanede öldüğü öğrenildi.

Okul müdürünün de aralarında bulunduğu 6 yetişkinin de saldırı sırasında hayatını kaybettiği, ayağından yaralanan bir öğretmenin ise hastaneye kaldırıldığı kaydedildi.

ZENGİN AİLENİN ÇOCUĞU

ABD’nin en zengin eyaletlerinden biri olan Connecticut’ta büyüyen 20 yaşındaki Adam Lanza, saldırıdan önce IBM, Pepsi gibi şirketlerde çalışan üst düzey yöneticilerin oturduğu zengin bir mahallede, 54 yaşındaki annesi Nancy Lanza ile birlikte yaşıyordu.

52 yaşındaki baba Peter Lanza'nın eşinden ayrıldığı ve vergi uzmanı eski bir akademisyen olduğu ortaya çıktı. Lanza'nın şu anda General Electric’te başkan yardımcılığı yapan üst düzey bir yönetici olduğu belirlendi.

SİLAHLAR ANNENİN ÜZERİNE KAYITLI

Polisin olay yerinde yaptığı incelemede saldırının ardından intihar ettiği bildirilen saldırganın üzerinde 2 tabanca, aracında ise bir tüfek ele geçirildiği, bu üç silahın da öldürülen annenin üzerine kayıtlı olduğu belirtildi.

Katliamı niçin gerçekleştirdiği henüz açıklanmayan saldırganın anne ve babasının ayrı olduğu, saldırıda üzerinde büyük kardeşinin kimliğinin çıktığı öne sürüldü.

ABD basını saldırganın 20 yaşındaki 'Adam Lanza' olduğunu bildirdi. Ancak polis yetkilileri henüz ismi doğrulamadı. Saldırganın kardeşi Ryan Lanza'nın da gözaltında olduğu ve sorgusunun sürdüğü belirtildi.

-Cesetler halen okulda-

Kamuoyunda 20 yaşındaki bir gencin hangi gerekçeyle böyle bir katliamı gerçekleştirdiği tartışılırken, olay yerinde de polisin incelemesi sürüyor.

Gece geç saatlere kadar süren çalışmaların sabah saatlerinde tamamlanmasının beklendiği cesetlerin de halen okulda olduğu vurgulandı.

Connecticut polisinin New York saati ile sabah 08.00'de basın toplantısı düzenleyerek elde edilen bilgileri kamuoyuyla paylaşması bekleniyor.

Newtown'da bulunan iki kiliseye giden öğrenciler, aileleri ve kasaba sakinleri de kurbanlar için dua ederek kilisede mum yaktılar. Bazı dükkanların camlarına da saldırıdan duyulan üzüntünün belirtildiği yazılar asıldı.

-Güvenli bir bölge olarak biliniyordu-

Saldırının gerçekleştirildiği okulun bulunduğu Newtown kasabası yaklaşık 27 bin kişinin yaşadığı sakin bir yer. New York'tan yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bulunan kasabada genel olarak orta ve üst gelir grubundan aileler yaşıyor.

Connecticut eyaleti sınırları içinde yer alan bölgenin ABD'nin en güvenli bölgeleri arasında gösterildiği ve suç oranlarının düşük olduğu belirtiliyor.

Ormanlık bir alanda sakin bir ortamı olan kasabaya, saldırının ardından yüzlerce basın mensubu gitti. ABD basının yanı sıra uluslararası basından da çok sayıda gazeteci izin verilen bölgeye kadar yaklaşarak gelişmeleri takipçilerine duyuruyor.

Yetkililer ve kent yöneticileri tarafından yapılan açıklamalarda ailelere destek olunacağı ve bu "trajedi"nin dayanışmayla aşılacağı duyuruları yapılıyor.

Öte yandan ABD basınında okul ve insanların toplu bulunduğu alanlara yapılan saldırıların nedenleri ve sivillere silah satışı konuları yeniden gündemin ilk sırasına oturdu.

Ekranlara davet edilen psikolog ve sosyologlar saldırganların psikolojik yapılarını ve olayların nedenlerini analiz etmeye çalışıyor.


Obama, Connecticut Valisi Malloy ile görüştü

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Obama'nın, Vali Malloy ile görüşerek, olayla ilgili son bilgileri aldığını ve hayatlarını kaybedenler için başsağlığı dilediğini bildirdi.

Carney, Obama'nın Beyaz Saray İç Güvenlik Danışmanı John Brennan'dan da saldırıyla ilgili brifing aldığı ve gün içerisinde son gelişmelerle ilgili bilgilendirilmeye devam edeceğini belirtti.

Jay Carney, bugün saldırıyla ilgili bir açıklama yapması beklenen Barack Obama'nın, FBI Direktörü Robert Mueller ile de telefon görüşmesi yaptığını kaydetti.






İşte son 10 yılda dünyada gerçekleştirilen en kanlı okul saldırıları:

Nisan 2011: Brezilya'nın Rio De Janerio şehrindeki Tasso da Silveira İlköğretim Okulu, Wellington Oliveira isimli eski bir öğrencisinin saldırısıyla kana bulandı. Yerel saatle sabah 08.30 sularında gerçekleşen saldırıda, yaşları 12 ile 14 arasında değişen 12 öğrenci hayatını kaybetti, 20 kişi ise ciddi şekilde yaralandı. Ölen öğrencilerden 10 tanesi kız, 2 tanesi erkekti. 24 yaşındaki saldırgan, polis tarafından yaralandıktan sonra kendisini vurarak intihar etti. Olay, uzun süre Brezilya'nın gündeminde kaldı. Uzun araştırmalar sonrasında bir açıklama yapan polis yetkilileri, saldırıda politik ya da dini herhangi bir sebep bulamadıklarını söyledi.

Mayıs 2009: Saldırı, Almanya'nın kuzeyindeki Winnenden şehrinde yer alan Albertville ortaokulunda gerçekleşti. Okulun eski öğrencilerinden Tim Kretschmer tarafından gerçekleştirilen saldırıda 16 kişi öldü, 11 kişi yaralandı. Ölenler ve yaralananlar arasında öğretmen ve bir otomobil satıcısı da vardı. 17 yaşında olan ve okuldan bir yıl önce mezun olan Kretschmer, katliamın ardından bir süre polisten kaçmaya çalıştı. Okula sabah 09.30 sularında gelen Kretschmer, 9mm'lik yarı otomatik Baretta marka silahıyla öğrencilere ateş etmeye başlamıştı. Saldırıda hayatını kaybeden öğrencilerin büyük bir bölümünün kız olması, Kretschmer'in kız öğrencileri hedef aldığı söylentilerinin yayılmasına neden oldu. Ancak bu hiç bir zaman tam olarak bilinemedi çünkü Kretschmer, saldırıdan birkaç saat sonra kendisini başından vurarak intihar etti.

Eylül 2008: Finlandiya, ülkenin batısındaki Kauhajoki kasabasında eğitim veren bir meslek okulunda gerçekleşen silahlı saldırıyla sarsıldı. Okul öğrencilerinden Matti Juhani Saari, 10 öğrenciyi katletti. Çok sayıda kişi de yaralandı. Yaklaşık 1.5 saat boyunca etrafa ateş eden Saari, sonra da kendisini başından vurdu. Saari, olaydan 5 saat sonra kaldırıldığı hastanede öldü. Saldırının akabinde Finlandiya yönetimi ülkede 1 günlük yas ilan etti. Aşçılık ve Otelcilik bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Saari, saldırıdan 1 gün önce YouTube'a koyduğu videoda "Hayat bir savaş ve acı. Savaşını tek başına vereceksin" demişti.

Şubat 2008: ABD'nin Şikago kentindeki Northern Illinois Üniversitesi'nde gerçekleşen silahlı saldırı uzun süre konuşuldu. Steven Kazmierczak isimli eski bir öğrenci tarafından gerçekleştirilen saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti, 21 kişi yaralandı. Saldırı, öğleden sonra 15.05 sıralarında meydana geldi. Yaralılar hastanelerde tedavi altına alındı. Öğrenciler büyük korku yaşadı. Steven Kazmierczak, olaydan sonra intihar etti. Kanlı saldırının 14 Şubat sevgililer gününde gerçekleşmesi uzun süre konuşuldu.

Kasım 2007: Finlandiya'nın güneyindeki Tuusula şehrinde eğitim veren Jokela Lisesi'nde gerçekleşen silahlı saldırı ülkede büyük bir korku meydana getirdi. Okul öğrencilerinden 18 yaşındaki Pekka-Eric Auvinen, okulu kurşun yağmuruna tuttu, sonra da kendisini vurdu. Kafasından vurmasına rağmen ölmeyen saldırgan, daha sonra yoğun bakıma alındı. Kurbanlarını 0.22 kalibrelik pistolla vuran Auvinen, 7 öğrenci ile okul müdiresini öldürdü, okuldan kaçmaya çalışan onlarca öğrenciyi de yaraladı. Saldırı şiddet oranı çok düşük olan Finlandiya'da uzun süre gündemde kaldı.

Nisan 2007: ABD'deki Virginia Tech Üniversitesi, ülkenin en kanlı okul saldırılarından birisine şahit oldu. Olayda, aralarında saldırganın da bulunduğu 32 kişi öldü, 29 kişi de yaralandı. Seung-Hui Cho isimli saldırganın, polis tarafından vurularak mı öldürüldüğü yoksa intihar mı ettiği hiç bir zaman kesinlik kazamadı. Polis konuyla ilgili yaptığı açıklamada; Cho'nun, kampüsteki yatakhanede ateş açtığı ve bu saldırıdan yaklaşık 2 saat sonra da mühendislik binasında ateş açtığı bildirildi. Katliamın küçük bir üniversite kampüsünde, üstelik 2 saat arayla gerçekleşmiş olması uzun süre tartışıldı. Birçok kişi polisi suçladı. Seung-Hui Cho, saldırıyı gerçekleştirmeden önce bir video kaydı hazırlamıştı. Söz konusu kaydı NBC televizyonuna gönderen katil, işleyeceği cinayetleri kendince 'haklı' gösteren nedenleri sıralıyordu.

Mart 2005: ABD'nin Minnesota eyaletinde yaşayan 16 yaşındaki Jeffrey Weise, 22 Mart 2005 tarihinde büyükbabasını ve büyükbabasının arkadaşını öldürdükten sonra Red Lake Lisesi'nde saldırdı. 10 dakika süren silahlı çatışmada bir öğretmeni, bir okul güvenlik görevlisini ve 5 öğrenciyi öldüren Weise, intihar etti. Weise'nin internette neo-nazi yanlısı sitelere yazılar gönderdiği ortaya çıkmıştı. Weise, bu sitelerde gezinirken kendisine rumuz olarak 'Ölüm Meleği'ni seçmişti.

Nisan 2002: Almanya'nın bilinen ilk okul saldırısı 2002 yılının Nisan ayında meydana geldi. 19 yaşındaki Robert Steinhaeuser, 13'ü öğretmen, 2'si öğrenci, 1'i sekreter ve 1'i de polis olmak üzere toplam 17 kişiyi katletti. Saldırı, Steinhaeuser'in de öğrencisi olduğu Gutenberg Lisesi'nde gerçekleşti. Silah kulübü üyesi olan Steinhaeuser, saldırı sonrasında intihar etti. Olay Almanya'da büyük yankı buldu. Ateşli silah sahibi olmaya izin verilen yaş, 18'den 21'e yükseltildi.