20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Çamur deryasında yaşam!

Esad zulmünden kaçarak kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşen Suriyelilerin kaldığı Babusselam Kampı’nda hayat durma noktasında. Isınmak için kıyafetlerin yakıldığı 35 bin kişilik kampta soğuktan hastalanan çocuklar ölürken dünya bu duruma kayıtsız kalıyor.

Ahmet Fatih Erturan29 Aralık 2014 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Çamur deryasında yaşam!

Suriye’de iç savaşın başlamasından bu yana hem Türkiye hem Suriye’deki kamplarda bulunan mültecilere Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan yardımlar aralıksız devam ediyor. Star, geçtiğimiz hafta Cuma günü Ankara-Şam Genç İşadamları Derneği’nin (ANSAGİAD) 150 bin TL’lik 12 bin gıda kolisinden oluşan 4 TIR’lık yardımın Suriye tarafındaki kamplara ulaştıran AFAD’a eşlik ederek kamplardaki Suriyelilerin yaşam mücadelesine tanıklık etti. TIR’larla gelen yardımlar AFAD tarafından, Kilis’teki Öncüpınar sınır kapısının tampon bölgesinden Suriye uyruklu TIR’lara yüklenerek geçiş sağlandı. Yardımların ulaştırıldığı Öncüpınar Sınır Kapısına yakın Babusselam Mülteci Kampı ilk kurulduğunda kampta kalanların sayısı 5 bin civarındayken şuan bu sayı 35 bin.

En büyük sıkıntı yakacak

Suriye’deki 7 kamptan sorumlu ve yardım kolilerinin mültecilere dağıtılmasının koordinatörlüğünü yürüten Ömer Zeyden Abu El Bara, Türkiye’nin Suriye’liler için kurduğu kamplardaki yaşamın Suriye’deki kamplardan oldukça iyi olduğunu belirterek, “Türkiye tarafındaki kamplarda Suriye vatandaşlarına iyi bakıldığını, imkanlarının iyi olduğunu, sıkıntılarının en aza indirildiğini iyi biliyoruz. Bunun için Türkiye’ye minnettarız. Suriye’deki kamplarda kalan Suriye vatandaşları bu durumdan haberdar ancak topraklarını terk edip Esad’a ve onun arkasındaki güçlere bırakmak istemiyorlar. Vatanlarını geri kazanmak istiyorlar” şeklinde konuştu. Kamptaki çadırlarının kullanılamaz halde olduğunu söyleyen Abu El Bara, “Şu anda en büyük ihtiyacımız; soba, yakacak odun, kömür ve giysi. Ayrıca çadırlarımızın bir yıllık ömrü vardı. Ancak biz 3 yıldır bu çadırları kullanmaktayız ve iyice çürümüş durumda. Bize acilen çadır veya konteynır lazım” dedi.

Böbreklerini üşüten çocuk öldü

Esad’ın katliamından kaçıp kampa sığınan Hallum Kret isimli Suriyeli kadın yaşadığı acıları, “Suriye’de Esad zulmü başlamadan önce maddi yönden gayet iyi durumdaydık. Huzur dolu bir yaşantımız vardı. Ta ki Esad, Halep şehrine girene kadar. Esad’ın attığı bombalardan biri kocamın iki gözünü birden kör etti. O gün evimizden ayrılmak zorunda kaldık. Buraya yerleşmek zorunda kaldık” sözleriyle dile getirdi. 11 çocuğunun olduğunu söyleyen Suriyeli kadın, “Bir çocuğumu yakın zamanda böbreklerini üşüttüğü için kaybettim. Çadırlarımız çok eskidi. Her tarafından soğuk alıyor ve yağmur suları içeri giriyor. Yakacak bulamadığımız için eski yırtık ayakkabılarımızı yakmak zorunda kalıyoruz” dedi. Konuşmanın sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na teşekkür eden Suriyeli anne, “Türkiye’den Allah razı olsun. Suriye halkı bu yaptıklarınızı ne bu dünyada ne de Allah katında unutmayacaktır. Sizler gerçek Müslüman kardeşimizsiniz”ifadelerini kullandı.