Dün akşam ortaya çıkan seçim tablosuna bakıldığında, genç, kadın, Latino ve siyah oylarının Cumhuriyetçilere gitmeyişi seçimin kaderini belirledi. Cumhuriyetçi partinin Bush döneminin travmasını hala atlatamadığı tekrar gözler önüne serildi. Son iki yıldır Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluğunu kullanarak Obama’ya icraat yaptırmayan Cumhuriyetçiler, halkın gözünde itibar kaybetmişlerdi. Geleneksel olarak Cumhuriyetçilere oy veren Latino kitleleri göçmenlik meselesindeki sert tavırları yüzünden Obama’ya kaptıran Cumhuriyetçi parti önümüzdeki dönemde siyasal kimlik krizini çözmek zorunda. Muhafazakar, yaşlı ve beyaz ana kitleye dayanan parti Amerika’nın demografik ve sosyo-ekonomik çeşitliliğini yansıtamayan bir parti olmaya devam ederse ve siyasetini aşırı muhafazakarları memnun etme üzerinden kurgularsa, Cumhuriyetçilerin 2016’da da işi zor.
Başkan Obama önümüzdeki dönemde Cumhuriyetçilerin bu kimlik arayışını kendi lehine çevirmeye çalışacaktır. Temsilciler Meclisi’nin uzlaşmaz tavrı bir ölçüde devam edecektir ancak Cumhuriyetçiler Obama’ya iş yaptırmayan görüntü vermekten rahatsızlar. Obama’yla daha uzlaşmacı bir tavır takınıp parti içinde daha kuşatıcı bir siyaset üretmek için çabalayacaklardır. Demografik, sosyo-ekonomik ve kültürel çeşitliliği önemsemeyen bir Cumhuriyetçi parti önümüzdeki dönemde giderek etkisizleşecektir. Obama sonrası Demokrat Parti’nin geleceği ise Obama’nın ikinci dönem başarısıyla doğrudan ilişkilidir.