Şehitlik camii kapılarını eşcinsellere açıyor

Kısa adı DİTİB olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne bağlı Şehitlik Camii'nde 8 Aralık'ta cemaat ve eşcinsellerin temsilcileri bir araya gelerek temaslarda bulunacaklar. Toplantıya Berlin Çalışma, Kadın ve Uyum Senatörü Dilek Kolat da iştirak edecek.

Kolat, çeşitli baskılar sonucu 24 Aralık'ta gay ve lezbiyen grupların Berlin Şehitlik Camii'nde Müslümanlarla bir araya gelememelerinin kendinde bir hayal kırıklığı yarattığını ancak diyalog arzusunun kendini kabul ettirmesinden memnun ve gelecekten umutlu olduğunu ifade etti.

"SAYGI GÖSTERMEYEN İYİ BİR MÜSLÜMAN OLAMAZ"

Berlin Şehitlik Camisi Derneği'nin Başkanı Ender Çetin, Kuran'ın aydınlatıcı bir bakış açısı ile yorumlandığında ise eşcinsel komşulara da saygı gösterilmesi gerektiğini dile getirerek bu saygıyı göstermeyen kişilerin iyi birer Müslüman olamayacaklarını vurguladı. Panelin eşcinsel katılımcılarından Daniel Worat'a göre ise Çetin'in bu açıklaması yeterli değil. Worat, cinsel tercihi nedeni ile İslam dinine göre günahkar sayıldığı sürece, saygı görmenin kendini mutlu etmeyeceğini belirtti.

"BASKILAR HOMOFOBİYİ KÖRÜKLÜYOR"

Panele izleyici olarak katılan kişilerden biri de, çok sayıda eşcinsel erkeğin toplum baskısı nedeni ile bir kadınla evlendiklerini, çocuk sahibi olduklarını ve gizliden gizliye kendi gerçek cinsel tercihlerini yaşadıklarını ve yakalanma korkusu yaşayan bu insanların homofobiyi körüklediklerini belirtti. Homofobi'nin yalnızca Müslüman gruplara ait bir olgu olmadığı da sözkonusu panelde bir yandan vurgulanırken, diğer yandan Arap ve Türk gençlerinin eşcinselliği çağrıştıran kavramları hakaret olarak, diğerlerine oranla daha fazla kullandıkları vurgulandı.

"TEMAS SORUNU YAŞANIYOR"

Okullarda konu ile ilgili çalışmalar düzenleyen Siyaset Bilimci Pınar Çetin, bunun biraz da eksik bilgi ve iletişimsizlikten kaynaklandığını savunuyor. Gençlerin eşcinsel biri ile arkadaşlık etmedikleri ya da arkadaşının eşcinsel olduğunu bilmedikleri için bir temas sorunu yaşandığını ifade eden Çetin, insan olarak karşı karşıya gelmeleri durumunda, bazı kavramların zamanla hakaret olarak kullanılmayacağını savundu.