25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Türkiye Yemen’de ne yapıyor?

Arap Baharı ülkeleri arasında Yemen kendine has siyasetiyle diğer ülkelerden ayrılıyor.

Nuh Yılmaz/Analiz2 Nisan 2013 Salı 07:00 - Güncelleme:
Türkiye Yemen’de ne yapıyor?

Aynı anda devam eden üç tane iç savaşa rağmen 18 Mart’taki tüm tarafları bir araya getiren ‘Ulusal Diyalog’ çağrısı ile Yemen ayakta kalmaya çalışıyor. Bir yandan İran’ın bir yandan Suudi Arabistan’ın çekiştirdiği, ABD’nin insansız hava taşıtları ile ülkeyi istikrarsızlaştırdığı ortamda Yemen’in durumu oldukça zor. Ülkedeki ekonomik sorunlar ve açlık tehlikesi eklendiğinde Yemen için umutlu olmak kolay değil.

Tüm bu riskler ve belirsizlikler arasında Yemen’de sürekli bir Türk trafiği görmek ise oldukça şaşırtıcı bir çokları için. Ülkede son günlerde belki de en çok rastlanan yabancılar Türkler. Türkiye’de sürekli heyetlerin geldiği, üst düzey ziyaretlerin yaşandığı ülkede bir çok Türk kurumu aktif. Buna son zamanlarda gündeme çokça gelmeye başlayan Yemen’de yakalanan Türkiye çıkışlı olduğu söylenen kaçak silahlar da eklenince Türkiye’nin Yemen’de neden bulunduğu sorusu zihinleri kurcalıyor.

Tarihsel olarak bakıldığında Osmanlı İmparatorluğu’nun Yemen’e iki büyük çıkarma yaptığını biliyoruz. İlki Hicaz’ın Portekiz işgaline uğrama riskinin olduğu 1500’lü yılların başı, diğer ise Mısır’ın İngilizler tarafından işgali ve Süveyş Kanalı’nın açıldığı 1800’lerin sonu. Osmanlı’nın Yemen’deki çıkarı bu nedenle iki alana yoğunlaşmıştı: Mukaddes toprakların korunması ve Akdeniz’i Hint Okyanusu’na bağlayan ticaret yollarının kontrolü.

Bugün de Türkiye’nin Yemen faaliyetlerine baktığımızda bu parametreler ciddiye alınmalı. Yemen’in bir ve bütün bir ülke olarak kalması Türkiye’nin ilk ve en öncelikli çıkarı. Bunun nedenlerine gelince: Dünya ticaretinin ağırlığının Pasifik’e kaydığı günlerde, Pasifik-Akdeniz yolunun orta vadede güvenliğini sağlamak. İkinci olarak Afrika Boynuzu ve Doğu Afrika’da daha etkin olmaya çalışan Türkiye’nin buradaki çıkarlarını korumak. Son olarak da Şafi ve Zeydilerin mezhep savaşına girmeden birlikte yaşadığı Yemen’de, mezhepçi olmayan din tecrübesini savunmak, korumak ve bunun üzerinden mezhep çatışmasının önüne geçmek.