6 Diplomalı Rektör Star'a Konuştu: 'Rektörlüğe Yeniden Adayım'

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa
Birincioğlu'nu makamında ziyaret eden Star Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Ahmet Kaplan, üniversitenin geçmişten günümüze gelişimi hakkında bilgiler aldı.

2010 yılında rektörlüğe atanan Prof. Dr.Birincioğlu, kendisini 'profesyonel öğrenci' olarak tanımlıyor. Prof.Dr. Birincioğlu,“6 üniversite bitirerek 6. diplomamı aldım. Profesyonel öğrenciyim. Bu durum merak olsa gerek. Öğrencilik yıllarımda okuduğum bölümlerin yarısı uzun vadede yöneticiliği göz önüne alarak idareyle ilgili, yarısı da kökenim tıp, farmakoloji uzmanlık alanım olduğu için tıpla ilgili bölümler bitirdim. Bunlar; Tıp Fakültesi, Farmakoloji İhtisası, Sağlık Kurumları İşletmeciliği, İşletme Fakültesi, Tıbbi ve Aramotik Bitkiler ve en son olarak da Kamu Yönetim Yüksek Lisans bölümünü bitirdim. Okumaya daha nokta koymadım, virgüldeyim hala. Allah sağlık verirse yeni okumak istediğim bölümler var. Arkadaşlarımızdan bazıları turizm sahasına bizi çağırıyorlar. Turizm ile alakalı bir bölümde okumak istiyorum. En son ilahiyatla okul yaşantımı kapatacağım” diye konuştu.

Göreve geldiği 2010 yılından günümüze ADÜ hakkında bilgiler veren Rektör Prof. Dr. Birincioğlu, “Devlet üniversiteleri arasında 47. sıradayız. 2010 yılından 2014 yılı başına öğrenci sayımız 26 binden 39 bine çıktı. Bu rakam sene başı rakamları. Sene sonunda master, doktora talebeleri alıyoruz. Onlarla bu sayı artıyor. 2014 sonu itibariyle Ekim ayındaki öğrenci sayımız 43 bin olacak. Geçen yıl itibariyle öğrenci sayımızdaki artış yüzde 52'yken bu seneki artış yüzde 60,46.Ön lisansta yüzde 40, lisanslarda yüzde 52 ve lisans üstü öğrenci sayısında ise yüzde 200'lü artış var. Bunun temel nedeni ise özellikle tezsiz yüksek lisanslara ciddi bir talep var. Yabancı öğrenci sayısı 25'ten 244'e çıktı. Geçen hafta içinde bir komisyon daha yaptık. 3 bin civarında yabancı öğrenci başvurdu. Bu sene için ise 500 civarında bir kadromuz var. Muhtemelen bu sene 200'e yakın yeni yabancı öğrenci alacağız. Bunun için de Türkçe Öğretim Merkezi (TÖMER)'i devreye soktuk. Gelen yabancı öğrencilerin önemli bir kısmı Afrika, Balkanlar,Kafkaslar ve Orta Doğu'dan geliyor. Bu öğrencilere özellikle Mühendislik Fakültesinde İngilizce eğitim, Uluslararası İlişkilerde İngilizce eğitim ve Turizmin bazı bölümlerinde hazırlık sınıfı olarak İngilizce eğitim vermekteyiz. Bunun dışındaki tüm bölümlerde ise 1 yıllık TÖMER'den Türkçe eğitim aldıktan sonra kalan eğitimlerini Türkçe tamamlamaktalar. Üniversitemizin doluluk oranı yüzde 98,5 seviyesinde. Aydın son derece tercihe şayan bir bölge. Genel itibariyle bizim tercihlerimizin düştüğü bölümler tarıma dayalı olan bölümler. Bunlar da ciddi bir talep düşüşü var. Bunu dışındaki tüm bölümlerde sağlık, turizm, mühendislik, tıp diğer branşlarımızın tamamında hem puanlarda artış var hem de ciddi bir talep var. Tarıma dayalı branşlarda öğrenci bulmakta zorlanıyoruz. Sadece bizde değil tüm Türkiye'deki üniversitelerde benzer bir azalma gözleniyor. Akademik personel sayısında 1176'dan 1427'ye, idare personelde de 1364'e yükselme var. 2010 - 2014 arasındaki kapalı alanda ise yüzde 153 artış gösterdi. Hem devlet hem bağışlar yoluyla ciddi bir artışı ifade etmekte. Merkez kampüste 4 yıldaki toplam 60 milyon TL yatırım yapıldı. Merkez kampüsü dışındaki Kuşadası, Söke, Davutlar, Didim, Nazilli, Kuyucak, Köşk kampüslerimizde de 60 milyon TL devlet, 40 milyon TL de bağışçılardan olmak üzere 100 milyon TL yatırımımız mevcut” dedi.

ADÜ'DEN KENT EKONOMİSİNE 1 MİLYAR TL KATKI
2010 yılında ADÜ'de fakülte sayısının 6 olduğunu, 2014 itibariyle bu sayının 16'ya çıktığını belirten Prof. Dr. Birincioğlu, “Bu şehrin ekonomisine direkt veya dolaylı katkılarımız oluyor bizim. 4 yıl önceki bütçemiz 110 milyon TL'ydi. Bugün ise yaklaşık olarak bütçemiz 180 milyon TL, hastane de 90 milyon TL civarında, totalde 270 milyon TL.Sadece bütçe yönünden direkt katkımız oldu kent ekonomisine. Bunun dışında 43 bin öğrenci ve 3 bin 500 civarında da idari ve akademik personelin total harcamaları ve öğrencilerin harcamaları hesaplandığı taktirde bizim Aydın ekonomisine dolaylı ve direkt 1 milyar TL civarında yıllık katkımız var” şeklinde konuştu.

“HUKUK FAKÜLTESİNİ AÇMAK İSTİYORUZ”Gelecek hedefleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu,“Önümüzdeki dönemde Aydın Menderes Hukuk Fakültesinin açılışını yapmak istiyoruz. Bu, YÖK'te yaklaşık 1,5 yıldır bekliyor. Bunun gerçekleşmesini arzu ediyoruz. Üniversitemizde kurulacak olan hukuk fakültesinin çok ciddi talep göreceğini bekliyoruz. İkinci olarak yapmak istediğimiz ise merkez kampüsümüzü, Aydın'daki diğer 2 kampüsümüzün ve yakın çevredeki büyük kampüslerin yeni binalarını gerçekleştireceğiz. Bunun için 26 Ağustos'ta Kalkınma Bakanlığı'nda yapacağımız görüşmelere 7 adet proje götürerek tekliflerimizi yapacağız. Bu 7 projeden sonra da bütçenin el verdiği sürece bunları belli bir tercih sıralamasına koyarak müzakere edeceğiz. Kaçına müsaade edilirse önümüzdeki yıllarda onların yapımını
gerçekleştireceğiz”dedi.

“HAYAT BOYU EĞİTİM' DÜNYANIN GENEL YENİ TRENDİ”
'Hayat boyu eğitim'in dünyadaki yeni trend olduğunu söyleyen Rektör Birincioğlu,“Yapılan araştırmalarda batıda birçok iş sahibinin bir ömür boyunca 3 kez iş değiştirdiği hesaplanmış. Yani herkes hayata atıldığı işle hayatını tamamlamıyor. Bunun için extra eğitimler, bilgiler gerekmektedir. Bunu da sağlayacak olan kurumlar üniversiteler. Kişiyi yeniden farklı bir konumda eğitmek yeni beceriler kazandırmak yeni meslek kazandırmak konusunda en etkin kurumlar üniversiteler. Bu yüzden hayat boyu öğrenme dünyanın yeni genel trendi. Bizim de bunun için üniversiteler olarak belli farkındalıklarımız var. Bölümlerimiz onlara göre yapılandırıyoruz.YÖK'ün de bir takım uygulamaları var. Branşlar arası geçişlerde belirgin esneklikler sağlandı. Yandal, çift anadal gibi uygulamalarda kolaylıklar sağlandı. Bunlar öğrencilerin geleceğe yönelik yönelimlerinde çok olumlu katkıları oluyor. Üniversitede halen okumakta olan öğrencilerden üniversite sınavına başvurular çok yüksek oranlarda. Bu son sınav için yaklaşık 400 bin civarında üniversite öğrencisinin yeniden üniversite sınavına girdiği tespit edildi. Bu da 400 bin kişinin durumdan mutlu olmadığını gösteriyor. Bunları gidermek için kişilere yandal, çift anadal bölüm değiştirebilme, farklı dersler alabilme gibi kolaylıkların sağlanması ileriki yıllarda bu memnuniyetsizliği azaltacak memnuniyet oranının da artmasına yol açacak olan uygulamalar” şeklinde konuştu.

HAYAT BOYU ÖĞRENME
Prof. Dr. Birincioğlu, “Hayat boyu öğrenme konusu devletin dikkatinde. Milli Eğitim Bakanlığı yeni yapılanmasında Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü kurdu. Bu daha önce yoktu. Olumlu gelişmeler var. Toplumda eğitim almak isteyen çok büyük bir kesim var. Daha alt seviyelerde, ortaokul, lise seviyesinde olanlar var. Bu insanların hepsi de üniversiteye gelemiyor. Onlara da beceri kazandıracak olan eğitimlere ihtiyaç var. Eski halk eğitimler, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'ne bağlandı. Buralarda insanlara çok yeni bilgiler, beceriler kazandırılıyor. 250 - 300 bin kişi değişik konularda meslek sahibi ediliyor. Bunların bir kısmı da İş-Kur'la ortak programlar halinde yapılıyor. Bunlar da iş garantili kurslar. Biz üniversite seviyesinde insanları eğitiyoruz ama onun altında da çok sayıda üniversiteden daha alt seviyede eğitimler de veriliyor. Devletimizin bu işin farkında olduğunu görüyoruz. Biz üniversite seviyesinde planlamaları yaparken üniversiteden daha alt seviyede milli eğitim bakanlığına bağlı hayat boyu öğrenme genel müdürlüğü vasıtasıyla bu eğitimleri düzenliyor. Bunun etkilerini 5-10 yıl içinde göreceğiz”dedi.

ÜNİVERSİTELERE UZAKTAN EĞİTİM MODELİUzaktan eğitim modeline de değinen Rektör Birincioğlu,“Üniversitelere uzaktan eğitim modeli de çok önemli. Ben aldığım 6 diplomadan 3 tanesini uzaktan eğitimle aldım. Gayet de kaliteli eğitimler.

REKTÖRLÜĞE TEKRAR ADAYIM
Bizim üniversitemizde uzaktan eğitimle ilgili program başvuruları yapıldı.Henüz YÖK'te değerlendirilmekte. İzin verilir verilmez biz de uzaktan eğitime başlayacağız. Anadolu Üniversitesi'nin üzerinde durduğu bir projeydi yaşam boyu öğrenme. Çok sayıda daha önceden üniversite eğitimi almamış ama değişik mesleklerde görev yapan insanların okumalarına fırsat tanıyan bir yapıları var açık öğretim fakültelerinin. Bu yüzden programlarından bir tanesinde program yüzü olarak ben de yer aldım. Benim gibi 10 kişiyle program yapılarak kişiler tanıtıldı. Programda bu eğitimi alan örnek kişiler olarak sunuldu” ifadelerini kullanırken önümüzdeki Ekim ayında yapılacak olan rektörlük seçimlerinde tekrar aday olduğunu belirtti.