26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

ANTİLER TIBBI DR. AFİF BULUT YAZDI

Tıp eğitimimi alırken ve mesleği icra ederken; modern tıbbın tedavi yöntemlerinin; hastalıkların sebebini tedavi etmekten çok, semptomların giderilmesi yönünde geliştiğini ve yapılanların çoğunun yerine koyma tedavisi veya baskılama tedavisi olduğu gördüm.

DR. AFİF BULUT22 Ekim 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Günümüzde Modern Tıp hastalıkların çoğunda tedavi olarak antiler diye özetleyebileceğimiz ilaçlar ile hastalara şifa bulmaya çalışıyor, bu çalışmalar sebebiyle oluşan bu modern tıp anlayışına antiler tıbbı tanımlamasını yapmak kanaatimce çok yanlış olmaz. Tansiyonu baskılamak için antihipertansifler, kan şekerini baskılamak için antidiyabetikler, troid hormonunu baskılamak için antitroid ilaçlar, bakteriyel enfeksiyonlar için antibiyotikler gibi ilaçların kullanımı da bu tanımlamamızı doğrular niteliktedir.
Modern tıpta kullanılan ilaçların çoğunun sentetik kimyasal yapıda olması, yan etkilerinin fazla olması ve hastaların bir ömür ilaca bağımlı kalması, kullanılan ilaçlar ve uygulanan diğer tedavi yöntemleri sonrası, bir çok hastanın uzun dönem şifa halinin oluşmaması, alternatif (tamamlayıcı) tedavi metotlarının da modern tıp tarafından güncellenip kullanılmasının ortaya çıkan bu olumsuz, durumu pozitif yönde etkileyeceği kanaatindeyim.
Ancak dünyanın her yerinde statükoyu ve yeni açılımları engelleyen anlayış tıp camiasında da maalesef bulunmaktadır. Bu sebeple alternatif olana karşı olan katı bir hekim topluluğu alternatif tedavi yaklaşımlarını kabul etmemektedir. Elbette ki bunun çeşitli sebepleri vardır. Ancak bu karşı koyuş, alternatif tıp yöntemlerini hekim olmayan kişilerin uygulama alanlarında bırakacağı gibi, bu kişilerin tedavileri sonucu ortaya çıkacak zararlarında devamını sağlayacaktır. Çünkü halk arasında bu tip tedavi metotlarına yoğun bir ilgi bulunmaktadır.
Bana kalırsa eski defterlerin karıştırılıp İbni Sina, Razi, Galen ve Hipokrat, gibi büyük hekimlerin hastalıkları nasıl tedavi etiklerini, halk hekimliğinde neler yapıldığını, dünyanın diğer bölgelerinde ne tür tedavi metotlarının geliştirildiğinin araştırılması ve bu sonuçların modern tıbbı anlayışlar ile sentezlenmesi; modern tıbbın tedavi metotlarına çok şey katabilir. Modern tıp yöntemleri ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinin sentez edilmesi tedavideki başarı oranını üst seviyelere çıkarma ihtimali bile değerlendirilmeye değerdir. Bence bu yönde yapılacak her çalışma sonrası, tıp sanatına ve hastaların tedavi sürecine çok şey kazandırabilir.
Özetle

İflas eden tüccar, eski defterleri karıştırır mıs. Modern tıbbın aciz kaldığı mevzular sebebiyle eski defterleri karıştırmak, ülkemizde ve dünyada tamamlayıcı tıp hususunda neler yapılıyor bakmak hiçte mantık dışı değildir. İbni sina, Hipokrat, Razi gibi hekimler ile kültürümüzde neler yapılıyor bakmak; buna günümüzde gelişen ve diğer milletlerin kültüründe bulunan tedavi metotlarını eklemek ve modern tıbbi uygulamalar ile sentezlemek; modern tıbbında önünü açabilir.