Yaşam Koçu Özlem Uçal: Sistemin En Kuvvetli Enerjisi Cumhurbaşkanıdır

Yaşam koçluğu ötekileştirmeyen, ayırım yapmayan ve ayrıştırmayan aksine birleştiren ve kucaklayan yeni ”Türkiye vizyonuna da uygun bir cemiyet teşekkülü içinde” ufuk tutar bir nokta da olmalı diye düşünmekteyim. Bu işi yapan uzmanların da, hakiki hayat düsturu olması gerektiğine inanıyorum ve geçmişteki başbakanımızın ve şimdiki cumhur başkanımızın RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ında sürekli ifade ettiği gibi siyasette ve ekonomide 2023 vizyonuna uygun devrimler gerçekleştirilebileceği gibi bütün bu gerçeklerin oluşabilmesi için etkili bir yaşam koçluğuna da ihtiyaç vardır. Çünkü tüm oluşumlar insan kaynaklı ve onun kalitesine dayanır. Düşünceye etki eden kalite ise bu alanın içine giriyor olmasıdır. Yaşam koçluğu çok eskilere dayanan tasavvufi bir idraktir. Şimdinin ise modernleştirilmiş ismidir. Aslında tasavvufun içindeki rabıta günümüzde meditasyon olmuş gibi, burada da neyin meditasyonunu bilinçlice yapıyoruz tabi..! apayrı bir konu ben ve sen kavramı….Pekala geçmişteki yaşam koçluğu nasıl biliniyordu. Aslında özden geleni yaşıyorduk ve statü noktasında hedefe kitlendiğimiz meslekleri icra ediyorduk, yani her anne baba çocuğunun yaşam koçu, her doktor hastasının, her hukukçu müvekkilinin, her öğretmen öğrencisinin yaşam koçuydu.Varoluşumuzdan bu yana düzeni sağlayan tek ve en büyük güç öyle sistemler oluşturmuş ki, o sistemlerin başına farkındalığı ve enerjileri yüksek olan kişilerin gelmesini sağlamıştır. Nefisten nefsi- emareye geçiş gibi birilerine ihtiyaç vardır o noktada Cumhur başkanımız sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN’da şuan ki sistemimizin kuvvetli bir enerjisidir, yaşam koçudur aslında.Koçluğun kendi içinde bölünmüş dalları vardır. Birilerine kimilerine bazılarına eğitim verilirken koçlar o kişilere sadece dokunur ve içindeki elması ortaya çıkartmak için vesile olur….Pekala yaşamımızda karşılaştığımız düzensizlikler karşısında etki ve tepkiyi kapalı iletişimden çıkararak açık iletişim sanatının öğrenilmesi mümkün oldukça her bulunduğumuz ortamda aktarılması, başlı başına bir meslek olan yaşam koçluğuyla çoğaltılması ve her yaşam koçunun da tasavvuf ilminden faydalanması gerektiğini düşünmekteyim….Koçluğun başlangıcı farkındalıktır. Nerden nereye gidiyorumdur.Giderken nasıl bir hizmet veriyorumdur, yol haritasıdır, yeni nesillere ne bırakıyorumdur. Türkiye'de önce tasavvuf okulları sonra yaşam okulları olmalıdır. Toplumun dengeli bir şekilde yükselebilmesi için aynı dili konuşma sanatını öğrenmemiz gerekmektedir. Aynı dili konuşan insanlar düzenli, barışcıl, ahenk içerisinde geleceği görme planlarını yapabilir ve uygulayabilir. Bu düzenin oluşturulması için, psikolojik devinimlerin çocukluk çağından itibaren, yaşam koçları psikologlar ve diğer eğitmenler tarafından düzeltilmesi gerekmektedir. Bu konudaki çabalar içerisinde sistemin planlanması yatmaktadır. Planlamada; 1- İnsan kaynağı, 2- Bilgi teknolojisi, 3-Sistemin yürüdüğünü kontrol eden otomasyon sistemleri 4-Ulaşılması gereken noktanın analizi ve 5-Sonuç yer almaktadır. Bu tür projeler pilot bölgelerden başlayarak tüm Türkiye’mize hızlı bir şekilde organize olarak yayılmalıdır. Uygun enerji ile oluşum, sağlıklı doğuş, sağlam yürüyüş, var olan güce yaklaşım, sağlıklı bedenler ve olgunlaşmış, gelişmiş, güçlü TÜRKİYE...