19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

30 yıllık soruna neşter

Atıklar nedeniyle önemli çevre sorunlarıyla boğuşan Kocaeli, 2 bin tonluk kimyasaldan arınıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın projesiyle 2017 yılına kadar bölgedeki kimyasal atıklar ortadan kaldırılacak.

Ercan Baysal/Ankara20 Ekim 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
30 yıllık soruna neşter

Türkiye'nin en önemli çevre sorunlarının yaşandığı Körfez’deki kimyasal atık problemi çözüme kavuşuyor. 30 yıldır Kocaeli’nin kabusu haline gelen 2 bin 500 metrekare alandaki kimyasal atıkların bertaraf edilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı harekete geçti. Bölgede 2 bin tonu bulan kimyasal atıklar dört yıl içerisinde kademeli olarak ortadan kaldırılacak. Bu yılbaşında başlatılan ‘Kalıcı Organik Kirleticiler (KOK) Stoklarının Ortadan Kaldırılması ve KOK Salınımlarının Azaltılması Projesi’ ile 2017 yılına kadar bölgedeki kimyasal atıklar ortadan kaldırılmış olacak. 30 yıldır Kocaeli’nde bulunan iki bin tonluk hexachlorbenzene, lindan ve DDT atıkları olarak bilinen BHC (benzenhekzaklorür) atıklarını ortadan kaldırmak için geliştirilen projeye, Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından 10.7 milyon dolarlık destek sağlandı.

Bertaraf yöntemleri çevresel ve sosyal maliyetler göz önüne alınarak belirlenecek. Halkın bilinçlendirilmesi için de uygulama çalışmalarına başlanacak.2013 yılında başlatılan proje ile fizibilite çalışmaları yapılarak buna göre bertaraf maliyeti gelecek yıl belirlenecek.  

Binalar da temizlenecek

Kimyasallar ile kirlenmiş bina ve arazinin belirlenmesine ve bunların ortadan kaldırılmasına yönelik fizibilite çalışmaları da  başlatıldı. BHC’ler tarım ilaçları imalatında kullanılmak üzere üretilmişti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Türkiye’deki kullanımı 1985’te yasaklanırken bir depoda muhafaza edilmesi zorunlu tutuldu.

KİMYASAL MADDELER KANSERE NEDEN OLUYOR

Uzun süredir bir alanda muhafaza edilen kimyasallar, yeterli önlem alınmadığı takdirde hava, toprak ve su gibi alıcı ortamlarda ciddi kirliliğe neden olabiliyor. İnsan vücudunda doğal olarak bulunan veya üretilen kimyasal taşıyıcıların kimliğine bürünerek, endokrin ve bağışıklık sistemlerini bozucu, hormonları etkileyerek üreme sisteminde olumsuz etkilere yol açabiliyor. Kanser yapıcı etkileri de var.