20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Harvard'a 24 milyon dolar bağışla Sabri Ülker imzası

Yıldız Holding, Türkiye'den dünya çapında bir bilim kurumuna yapılan en büyük bağışa imza attı... Harvard Üniversitesi'nin Genetik ve Kompleks Hastalıklar Laboratuvarı, 10 yıl boyunca Sabri Ülker Merkezi adıyla kronik hastalıklara çare arayacak.

29 Eylül 2014 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Harvard'a 24 milyon dolar bağışla Sabri Ülker imzası

Yıldız Holding'in kurucusu Sabri Ülker'in adı artık Harvard Üniversitesi'nde de yaşayacak. Holding, toplum sağlığının geleceği için, dünyanın en köklü ve saygın bilim akademilerinden biri olan Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Fakültesi’ne (Harvard School of PublicHealth - HSPH) önemli bir bağışta bulundu. Yıldız Holding’in 24 Milyon dolar bağış yaptığı fakültenin aktif şekilde çalışan Genetik ve Kompleks Hastalıklar Laboratuvarı, 10 yıl boyunca Sabri Ülker Merkezi (Sabri Ülker Center) olarak anılacak. Halen başkanlığını dünyaca ünlü bilim adamı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil’in yürüttüğü merkez, bu bağışla birlikte özellikle kronik hastalıkların oluşmasını önlemek adına hem Türkiye’den hem dünyadan bilim adamlarının çalışmalarına ev sahipliği yapacak. Sabri Ülker Merkezi’nin açılışı, Boston'daki Harvard Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. 

TOPLUM SAĞLIĞI SORUMLULUĞUMUZ

Açılışta konuşan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, “Bugüne kadar Türkiye’den dünya çapında bir bilim kurumuna yapılan en büyük bağışı gerçekleştirmiş olmak, hem aile olarak hem de Türkiyeli olarak bizim için gurur verici. Bilime ve inovasyona olan inancımız, toplum sağlığının geleceği için alanının en iyileriyle işbirliği yapma vizyonumuzla bütünleşti. Türkiye’nin lider gıda ve içecek şirketi olarak ülkemizde ve dünyada toplum sağlığının geleceğine olan sorumluluğumuzu layığıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Fakültesi, 'kamu sağlığı' kavramını ilk kez bir branş olarak eğitim sistemine alan köklü bir geleneğin temsilcisi, dünyaca saygı duyulan bir bilim kurumu. Bu kurumda ana dilimizi konuştuğumuz saygın bir bilim insanıyla yolumuzun kesişmiş olması bizler için bir ayrıcalık” dedi.
 
TÜRK BİLİM İNSANI YETİŞTİRECEK

Sabri Ülker Merkezi’nin liderliğini yürütecek olan, Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Fakültesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil de, şunları söyledi: "Hem kişisel hem de mesleki bir rüya gerçekleşiyor. Bu bağış ile önümüzdeki 10 yıl içerisinde yapmayı hayal ettiğimiz çalışmaların kesintisiz olarak sürdürülmesi ve bu çalışmalar çerçevesinde Türkiye’den de birçok bilim insanının yetiştirilmesi mümkün olacak. Kronik kompleks hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yolunda önemli adımlar atacağımıza inanıyorum. Bu merkezde yapılacak çalışmalar, insanların uzun ve sağlıklı yaşamalarını destekleyecek." 
 
10 PROJE DEVAM EDİYOR

Sabri Ülker Merkezi'nde Gökhan Hotamışlıgil liderliğinde 27 kişi görev yapıyor. Bunların 9’u araştırma görevlisi, bilim insanı, öğretim üyesi ve yöneticilerden oluşuyor. Merkezde Türkiye'den de 7 kişi yer alıyor. Şu anda merkezde 10 proje üzerinde çalışmalar devam ediyor. Merkezde Türkiye’den öğrenci ve araştırmacıların yanı sıra, tüm dünyadan da bilim insanlarına eğitim ve deneyim kazandıracak programlar hayata geçirilecek. Etkinlikler arasında İstanbul-Boston dönüşümlü 'Bilimsel Bienal' projesi de yer alıyor.  

NOBEL ÖDÜLLÜ BULUŞLARI VAR

* Sinir bulundurmayan bir dokuda çocuk felci virüsü üreterek, çocuk felci aşısının bulunmasına ön ayak oldular. Bu buluş onlara Nobel Ödülü’nü getirdi. 

* Milyonlarca çocuğun, ishal bazlı hastalıkların tetiklediği dehidrasyon yüzünden ölmesini engelleyerek onların hayatını kurtaran oral rehidrasyon terapisini geliştirdiler. 

* Pasif içiciliğin sağlığı tehdit ettiğini kanıtladılar ve dumansız iş ve kamu alanlarının oluşmasını sağladılar. 

* HIV’nin kan yoluyla bulaşabildiğini keşfettiler. Verimli bir görüntüleme ile verilen kanın korunmasına imkan sağladılar.

 * Lyme hastalığını bulaştıran keneyi keşfettiler. 

* Güvenli ameliyat kontrol listesini ortaya koydular ve Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte çalışarak hastanelerde kullanımını yaygınlaştırdılar. Bu sayede binlerce insanın medikal hatalardan dolayı ölmesini ya da sakat kalmasını engellediler.