Kriz lobisi Rusya ile iş başında

17-25 Aralık darbe girişimiyle ekonomiyi hedef alan ve Halkbank, Ziraat Bankası ve dev yatırımlara saldırarak dolar ve faizi yükselterek ‘kriz’ çıkarmaya çalışan lobi, bir yıl sonra bu kez Rusya ile işbaşı yaptı.

Pazartesi ve salı günü Türkiye piyasalarını da etkileyen ancak ABD Merkez Bankası’nın açıklamaları ve Rusya’dan gelen haberlerle etkisini yitiren ‘rubledeki dalgalanma’yı fırsat bilen kriz lobisinin, Türkiye ekonomisinin büyük bir yara aldığı yönünde başlattığı algı operasyonuna iş dünyasından büyük tepki geldi.

Başta turizm olmak üzere, tarım ürünleri ihracatından müteahhitlik hizmetlerine, otomotiv sektörüne kadar her sektörün ‘ruble’deki dalgalanmadan etkilendiği hatta Türk şirketlerinin iflasın eşiğinde olduğu haberleri yapılırken Türk iş dünyası, ‘Türkiye’de kriz çıkarmak isteyenler var’ diye tepki gösterdi. Turizmden inşaata konuya yakın işadamları STAR’a yaptığı değerlendirmede, Rusya’ya bağlı Türkiye ekonomisinde şu anda ve 2015 için endişelenecek bir durumun olmadığını söylediler. Sektör temsilcileri, söylendiği gibi ne turizmde ne de diğer sektörlerde Rusya’ya bağlı sıkıntıya düşenin olmadığına dikkat çektiler.

Putin’den Türkiye’ye övgü

Rusya Devlet Başkanı Putin’in de dün yaptığı yıllık basın toplantısında, Türkiye’deki ‘kriz lobisi’nin aksine Rusya ekonomisinin iyi yolda olduğunu söylerken, Türkiye ile ilgili bir soru üzerine “Türkiye ekonomisi hızla büyüyor” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu da, ‘dönüşüm paketi’ni açıklarken, Rusya’ya bağlı son günlerde yaşananları değerlendirdi. Davutoğlu “Rusya’daki çalkantı ile bir günde ruble yüzde 12 değer kaybetti, bir sonraki günkü kayıp yüzde 10. Bölgesel bir dalgalanma bütün dünya ekonomilerini etkiledi. Türkiye ekonomisinin yapısı başka ekonomilere göre sağlam olduğu için şok yaşanmadan atlatıldı. Ertesi gün TL belirli bir dengeye oturdu” dedi. Reel sektörün dış borcunun uzun vadeli olduğunu ve şoklardan hemen etkilenecek bir yapıda olmadığını söyleyen Davutoğlu “Devletin açık döviz pozisyonu yok döviz fazlası var. Bankaların da net döviz pozisyon açığı yok. Hane halkının 190 milyar dolar altın ve döviz fazlası var. Elimizdeki kaynaklar döviz rezervi kullanabileceğimiz araçlar son derece sağlam. Doğal etkiler karşısında biz aşılıyız. Kendimizden eminiz. Ek tedbir almaya ihtiyaç hissetmiyoruz” diye konuştu.

TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy: Rus turist rekor kıracak, ‘Türkiye’ye gelmez’ demek ihanettir

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Rusya’da son yaşananların Türkiye turizmine bir darbe vuracağı algısı yaratılmaya çalışıldığını belirtti. Ulusoy, şunları söyledi: “Bunu yapanları Allah bildiği gibi yapsın. Ruslar ya dertten ya zevkten seyahate çıkar. Yani her halükarda tatillerinden geri kalmaz. Türkiye Ruslar’ın turizmde tercih ettiği en önemli ülkelerin başında geliyor. Rusya’da şu anda yaşananların Türkiye’ye etkisini bu kadar abartmanın bir anlamı yok. O zaman bunun kasıtlı yapıldığı düşünülür. Özellikle turizmde Rusya’nın AB ile restleşmesi bizim avantajımıza.  ‘Rusya krize girdi, Rus turist Türkiye’ye gelmeyecek’ demek, Türkiye’ye ihanettir.”

Zaten Avrupa’ya gitmiyorlar

Rus turistin 2015’te rekor kıracağını belirten Ulusoy “Bu yıl Türkiye’ye giren Rus turist sayısı geçen yıla göre yüzde 5.7 büyüme göstererek 4.5 milyon kişiyi bulacak. 2015’te ise 5 milyon kişi ile Almanya’dan sonra ikinci sırada bulunan Rusya liderliğe oturacak. Rus turist zaten Avrupa’yı gözden çıkarmış durumda. Seyahat için gelecekleri 2 bölge var ya Mısır ya Türkiye” diye konuştu.

Tarım Bakanlığı: Yaptırımlar sonrası hemen satış başlamadı ki etkilenelim

Kriz çığırtkanları rubledeki dalgalanmayla birlikte Rusya’ya yapılan tarım ürünleri ihracatını da malzeme yaptı. Batılı ülkelerin yaptırımlarından dolayı Rusya’nın yönünün Türkiye’ye dönmesiyle başta yaş meyve ve sebze olmak üzere gıda ürünlerinde ihracat artışı bekleniyordu. Ancak Rusya ile bu konudaki görüşmeler hâlâ sürerken kriz çığırtkanları, sanki yaptırımların hemen ardından başlayan ihracatın son dönemdeki gelişmelerle bıçak gibi kesildiği yönünde algı operasyonu yönetmeye başladı. Tarım Bakanlığı yetkilileri de “Daha Rusya ile ciddi bir anlaşma, büyük çaplı ihracat artışı olmadı ki, son yaşanan olaylardan etkilenelim” dedi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de, Rusya’nın Ukrayna ve AB ile yaşadığı gıda krizinin ardından ihracat kapısının hemen açıldığına yönelik değerlendirmeler yapıldığını belirterek, “Türkiye’nin zaten bir üretimi bir ihracatı bir ticareti var. Bu pazarları bırakmayız. Yeni fırsatsa oturup konuşacağız. Mevcut mallardan ilave satılacak bir şey var mı bunu inceleyeceğiz” dedi.

OİB Başkanı Orhan Sabuncu: ‘Otomotiv ihracatı 2015’te artacak’

Rusya’ya yapılan otomotiv ihracatının düşmesinin 1 haftalık bir mesele olmadığını söyleyen Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “İhracatımız Rusya’nın iç pazarına bağlı olarak geçen yıldan bu yana yüzde 30’u aşan bir gerileme gösterdi. Son hafta Rus para birimi rublenin sert düşüşü ile bu ihracat 1 haftada gerilemedi. Bu geçici bir durum Rusya dünyada ekonomik anlamda güçlü bir ülke. Bizim de birçok sektörde önemli bir partnerimiz. Bu tür ekonomik dalgalanmalar her ülkede yaşanıyor.  Bunun geçici bir durum olduğunu söylemekte fayda var. Rusya 2015 sonrası hedeflerine bakıldığında dünyanın en büyük ekonomisi olma niyetinde. Kısa süreli yaşanan ekonomik gelişmeler bizim pazarımızı uzun vadede etkilemez.

RİCC Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan: ‘Rusya’da yeni fabrika kuruyoruz’

Rusya’da yeni fabrika kurma aşamasında olan RİCC Mobilya’nın patronu ve MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Adnan Bostan’da Rusya ile Türkiye ihracatı ve genel ekonomik ilişki ile ilgili şunları söyledi: “Rusya’da yeni bir fabrika yatırımına başlıyoruz. Rostov’da Rus ortağımla birlikte mobilya üreteceğiz. Aynı zamanda da bir showroom açıyoruz. Ben de dahil olmak üzere Rusya’da hiçbir Türk yatırımının durduğunu düşünmüyorum. Biz alacaklarımızı rubleden dolara çevirirken Rus müşterilerimize bir opsiyon tanıyoruz. Borçlarını şimdi değil de 2 ay sonra vermeleri gibi bir kolaylık sağlıyoruz. Sorun da böylece çözülmüş oluyor. Önümüzdeki dönemde Rusya ile Türkiye’nin ekonomik bağlantıları daha da güçlenecek. Bunu gören Avrupa ve ABD bundan rahatsız. Çünkü Rusya, Türkiye ile iyi olursa tüm Türki Cumhuriyetleri ile de iyi olmuş olacak. Türkiye bölgesinde büyük bir güç.”

Su Ürünleri İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Tuncay Sagun: ‘Rusya en büyük pazarımız olacak’

İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, Rusya’nın Avrupa ile restleşmesi sonrası Türkiye ile sıcak ilişkiler kurduğunu ve ihracatın tüm sektörlerde yükselişe geçtiğini söyledi. Son olarak petrol fiyatlarındaki düşüş ve rublenin değer kaybetmesi ile dönemsel olarak bir takım sıkıntıların yaşanmasının doğal olduğunu söyleyen Sagun “Bu geçici bir durum. Bizim 2014’te Rusya’ya su ürünleri ihracatımız yüzde 250 oranında artarak 1.7 milyon dolara yükseldi. Bu rakamın 2015 yılı içinde yüzde 250 artmasını ve 2 milyon doları geçmesini bekliyoruz. Rusya ekonomisi bunu kaldırabilecek güçte. Uzun vadede iki ülke arasındaki ticaretin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Rusya 2015’te en büyük pazarımız olacak” dedi.

Ford: yatırımlar etkilenmez

Geçtiğimiz günlerde Ford Otosan, Rus Avtotor şirketi ile Rusya’da kamyon ve çekici üretmek için bir anlaşma imzalamıştı. Basın toplantısında konuşan Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı William Periam, Rusya’nın tarihte birçok kez inişli çıkışlı ekonomik dalgalanmaya sahne olduğunu belirterek, yatırımlarını uzun dönemli düşündükleri için kendileri kaygılandırmadığını söylemişti. Avtotor Başkan Yardımcısı Evgeny Peukhov ise kaygılanacak bir durum olmadığını belirtmişti.

Yaşananlar Dönemsel kriz tellallığı yapılmasın

Türkiye’nin tekstil ve gıda ihracatında Rusya pazarının her geçen gün büyüdüğünü belirten MÜSİAD Dış Teşkilatlanma Başkanı Alper Eren ise şunları söyledi: “Ruble’nin değer kaybetmesi tüm dünyayı etkilediği gibi Türkiye’yi de etkiliyor. Ancak çok uzun süreli bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Kamuoyunda Rusya’da yaşanan devalüasyon ve rublenin değer kaybetmesi ile Türkiye ihracatının tamamıyla durduğu gibi bir algı yaratılıyor. Oysaki dönemsel olarak yaşanan bir sıkıntı bu. Keza Rusya’ya yapılan tekstil ve gıda ihracatında rekor üzerine rekor kırıyoruz. Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşmasını Avrupa istemiyor. Bölgesinde güçlü Türkiye’yi tehdit olarak görüyor Avrupa. Hem Türk hem de yabancı medyada bu tür haberler okuyacağız. Ancak bunların aslı yok. Kriz tellallığı yapılmasın.”