28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak” suçundan yargılandığı davanın 67. duruşması gerçekleştirildi.
Ankara 5. Ağır Ceza’da adli tatil nedeniyle verilen aranın ardından yapılan duruşmaya tutuksuz sanıklar, avukatlar ve müştekiler katıldı. Müşteki avukatları arasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızları Esra Albayrak ve Sümeyye Erdoğan’ın avukatı, müştekiler arasında ise eski Bakan Hasan Ekinci ve eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu ile 1998’de AİHM’e başörtüsü yasağı nedeniyle başvuran Leyla Şahin de hazır bulundu. Zirve Yayınevi davasında tutuklu yargılanırken tahliye edilen emekli org. Hurşit Tolon’un da izlediği duruşmada, yoklamanın ardından Ankara’daki 91 kişiye davetiye çıkarıldığı belirtildi.
Tankları gazetelerde gördüm
Sanıklardan Doğan Temel ve Sedat Arıtürk’ün sesli ve görüntülü sistemle ifadesi alındı. Genelkurmay Personel Daire Başkanlığının 1997’deki çalışmaları hakkında bilgi veren Temel, 7 Nisan 1997’deki toplantıya katılmadığını, o tarihte Bosna-Hersek’te bulunduğunu söyledi. Müştekilerin avukatı Emrullah Beytar’ın, “Sincan’da yürütülen tanklarla ilgili bilginiz var mı? sorusuna Temel, “Gazetelerden gördüm” dedi.
Balans ayarı bana ait değil
Temel’e soru yönelten bazı müştekilerin avukatı Reşat Petek, “Davanın iki numaralı sanığı Çevik Bir, tank yürütmenin ‘demokrasiye balans ayarı’ olduğunu söylüyor. Tank yürütmenin darbe olduğunu düşünüyor musunuz?” diye sordu. Temel, “Sorunuzu Çevik Bir’e sorun. Fikir yürütmem mümkün değil” dedi. Bunun üzerine söz alan Çevik Bir ise “balans ayarı” ifadesini kullanmadığını belirterek, “Birleşmiş Milletler Genel Sekreterini ziyaretten döndükten sonra bütün gazeteciler etrafımızı sardı. Kendilerine, BM Genel Sekreteri ile konuşmamı anlattım. Kofi Annan, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasiyi koruyacak şekilde işlemlerde bulunuyor’ ifadesini kullandı. Hürriyet gazetesinden Ferai hanım bunu ben söylemişim gibi yazdı. Yasemin Çongar ise ‘Çevik Paşa öyle bir ifade kullanmadı’ yazdı. Ama hala ‘balans ayarı ifadesi kullanıldı’ deniyor. Bunu düzeltmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Vali Odabaş: BÇG beni fişledi
Müşteki sıfatıyla ifadesi alınan Bayburt Valisi Yusuf Odabaş ise, “O dönem İstanbul vali yardımcısıydım. BÇG beni 375 meslektaşımla fişledi. Evrakta sahtecilik yapılarak tayin edildim. Şikayetim üzerine müfettiş gönderildi, ancak dosya kapatıldı” dedi.
SÜLEYMAN DEMİREL KABUL ETMEDİ