23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

AB Bakanı Bozkır: AB ordusunu tek başımıza kurardık

AB Bakanı Bozkır, AB üyelik sürecinde 4 faktörün önemli olduğunu vurguladı. Bozkır AB’nin ortak bir ordu kuramadığı için yumuşak bir güce döndüğünü belirterek “Türkiye AB’ye üye olsaydı, bu gücü tek başına bile bir araya getirebilirdi” dedi.

Mustafa Karaalioğlu/ BERLİN15 Ekim 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
AB Bakanı Bozkır: AB ordusunu tek başımıza kurardık

Almanya’da temaslarda bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Türkiye’nin ve Avrupa Birliği’nin birbirine gerçekten ihtiyacı olduğunu müşahede ettiğini söyledi. Bakan Bozkır, Almanya’daki temaslarının ilk gününde başkent Berlin’de Dışişleri Bakanlığı’nda Almanya’nın AB konularından sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth ile görüştü. Baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından Roth ile Dışişleri Bakanlığı’ndan Regent Otel’e geçen Bozkır, Roth’u Türkiye’ye de beklediğini kaydetti. Roth’un AB Bakanlığı rozetine merakla baktığını ifade eden Bozkır, “Kendisine rozet hediye ettim ve takmak lütfunu gösterdi’’ şeklinde konuştu. 

Bozkır, Almanya’nın AB’nin lokomatif ülkesi olduğunu ve tam üyelik süreci açısından da bu ülkenin çok önemli olduğunu söyledi.

AB Bakanı Bozkır, bakanlık koltuğuna oturduktan sonra yaptığı ilk Almanya ziyaretinde AB süreci ve AB’nin yapısıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Bakan Bozkır, Almanya’nın Türkiye’nin AB tam üyelik süreci açısından çok önemli bir ülke olduğunun altını çizdi.

Son dönemde Almanya ile Türkiye arasında gerilimli bir süreç yaşandığını anlatan Bozkır “Devlet politikalarında kişilere bağlı olmak hiçbir şekilde doğru değil. Şimdiki Alman şönsölyesinin tutumundan kaynaklı bir duraklama yaşıyor olabiliriz ancak Schröder zamanında Almanya olmasaydı Türkiye müzakereleri başlatamazdı. “Bundan sonraki dönemde Almanya ile sadece AB süreci üzerinden değil, ilişkilerimizi son derece önemli ikili ilişkilerimiz tablosuna bakarak da yürütmenin doğru olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Almanya’nın ilgisi boş değil

Almanya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve tarihi ilişkilerin de önemini vurgu yapan Bozkır, Almanya’nın hem barındırdığı Türkiyeli, Ortadoğulu nüfus hem de geleneksel dış politikası nedeniyle Ortadoğu ve Kafkasya’da yaşananlardan şiddetli bir şekilde etiklendiğini belirten Bozkır “Buradaki sarsıntılar Almanya’nın geleneksel politikaları tehdit edebilir boyuttadır. Karşılıklı çıkarlarımızı daha net bir tabloda konuşmayı öngörüyorum” dedi.

Ordusu olmayan güç

BM’deki ‘5’li mekanizmanın’ benzerinin AB’de de olduğunu anlatan Bozkır, “AB’nin kurucusu ülkeler BMGK’ye benzer güç mekanizması kurmuşlar. Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya’nın 29 oyu var. Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin geciktirilmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi bu tabloda yatmaktadır. Türkiye üye oludğu zaman 29 oyu olacak. Parlamentoda 100 milletvekili olacak ve herhangi önemli bir kararı önleme bakımından avantajı olacak. Bir şekilde bunun kırılması lazım.

AB için 4 önemli faktör

AB Türkiye ilişkilerinin temelinin ortak çıkarlar olduğunu ve bunun böyle süreceğini dile getiren Bozkır, Türkiye’nin AB için vazgeçilmez bir noktaya gelmesi gerektiğini kaydetti. AB ordusu kuramayan bir Avrupa’nın yumuşak güç olarak kalacağını anlatak Bozkır AB sürecinde Türkiye’nin güçlü kozlarının olması için 4 önemli faktör olduğunun altını çizdi.

Güçlü ekonomi genç nüfus

Başmüzakereci ve AB Bakanı Bozkır 4 föktörü şöyle sıraladı: “Birincisi; güçlü ekonomik piyasalar, güçlü ekonomiler, Bu türkiye’de var. İkincisi genç çalışkan nüfus, Türkiye’de var. Üçüncü faktör enerji yollarının güvenli yollardan elde edilmesi. Dünya petrol ve doğalgaz kaynaklarının neredeyse yüzde 70’i bizim bölgemizde. AB’nin ortaya attığı Nabucco projesi içinde gaz olmadğı için buharlaştı. TANAP projesiyle Türkiye çıkmakla bir anlamda gövde gösterisi yapıyor.  Dördüncü unsur da Silahlı Kuvvetler. O konuda da AB’nin biraraya getiremediği 60 bin kişilik orduyu üye olsaydı, sadece Türkiye biraraya getirip AB silahlı gücü olarak ortaya çıkarabilirdi. Bu 4 unsur gerçekten stratejik olarak AB’nin geleceğini etkileyecektir.”

Bozkır, bunlardan hariç olarak Almanya için bir diğer önemli faktörün de bu ülkede oy kullanan 400 bin Türkiye kökenli Alman vatandaş olduğuna dikkat çekti.

Biz de dinleniyor olabiliriz

Bakan Bozkır hazırlanan yeni güvenlik paketi ile ilgili olarak da Başbakanlığın hazırlanan tüm yasalarda AB Bakanlığı’nın görüşünün alınması talimatı var, uyumun gözden geçirilmesi talimatı var. Birlikte çalışıyoruz, bugünden yarına çıkacak bir durumu yok. Mutlaka AB standartlarına uygun olması gerekir. Bunlar yeni konular değil, gözaltı süreleri, tutukluluk süreleri bu konuda kanun değişiklikleri yapıldı. İngiltere’de Almanya’da, Danimarka’da Fransa’da bu tür durumlar için ne yapıldığı, AİHS’nin maddeleri, Brogen kararları gibi kararlar elimzde mevcut. İçişleri bakanlığı ile paylaşıyoruz. Her ülkede yeknesak bir uygulama yok, değişiklikler gösteriyor. Bütün tablolar var elimizde değerlendireceğiz.” AB Bakanı Bozkır, Almanya’da ortaya çıkan Türkiye’ye yönelik dinleme skandalı ile ilgili bir soruya da “Bu tip işler her yerde olur. Biz de dinliyor olabiliriz” yanıtını verdi.

Alman Bakan’a yeni HSYK’yı anlatacağım

Almanya’nın yeni Federal Adalet bakanı önemli bir görüşme gerçekleştireceklerini anlatan Bozkır “Türkiye’deki son gelişmeleri onunla paylaşacağım. Adalet sisteminde önemli bir seçim oldu. HSYK’nın yeni tablonun ortaya çıkması hem Türkiye’nin görüntüsü hem de buradaki beklentilerin tecelli etmemesi bakımından önemliydi” dedi. AB’nin son ilerleme raporu öncesinde 17 rapor ve kritik görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Bozkır, “26 konuda öneri sunduk. Bunların yarısı kabul edildi. Böyle kritik bir ortamda bu rapor başka şekilde çıksaydı, hiçbir şekilde devam etme şansımız da olmazdı ancak bu şekilde bu raporla devam edebiliriz. Türkiye ile AB Komisyonu arasında karşılıklı güven ortamı ortaya çıktı. Hiçbir şey basına sızmadı. Benim basın toplantısındaki ifadelerimi de komisyon sessizlikle karşıladı, onayladı.”