24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Biz de dağa çıkarız!

PKK tarafından yaşları 14 ile 17 arasındaki çocukları dağa kaçırılan annelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki eylemi sürüyor. Bir anne, “Gerekirse çocuklarımızı dağlara çıkarak ararız” derken, bir başka acılı anne “Çocuğumu geri vermezlerse kendimi yakarım” diye gözyaşı döktü.

Şeyhmus Çakan28 Mayıs 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Biz de dağa çıkarız!

Yaşları küçük çocukları PKK tarafından dağa kaçırılan ailelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde başlattıkları oturma eylemi sürüyor. Gözü yaşlı anneler değişik eylem türlerine başvurmaya hazırlanıyor. Anne Fatma Türk, “Gerekirse dağa gidip çocuklarımızı alırız” derken, Kev Kan adlı anne, eylemini duyduğu an eylem yerine koştuğunu belirterek, “Benim gibi çok anne var. Ama korkudan gelemiyor” dedi.

Ölene kadar buradayım

15 yaşındaki lise öğrencisi oğlu A.B.T.’den 52 gündür haber alamayan Fatma Türk (60), çocuğunun serbest bırakılmaması durumunda dağlara çıkıp çocuğunu arayacağını belirterek, PKK’ya beddua etti. Türk, “Ölene kadar burada bekleyip çocuklarımızı alacağız. Dağda zorla tutulan çocukların anneleri korkusuzca buraya gelip eyleme katılmalıdır. Sesimizi yükselttikçe eylemimiz hedefine ulaşır. Korkuları yendik” dedi.

15 yaşındaki kızı H.G. dağga kaçırılan Safiye Gündüz ise, “Kızımı istiyorum. Halen yemek için ağlayan bir çocuğu nasıl dağa çıkarırsınız. Bebeğimizi bırakın. Hani barış sürecindeydik. Hani insanlar artık ölmeyecekti? Ama örgütün şu an ortaya koyduğu tablo yine çocukların ölmesini istiyor. Ama biz anneler buna izin vermeyeceğiz” dedi. Günlerdir sürdürdükleri eyleme Diyarbakırlıların yeterince destek vermemesini eleştiren Fırat Aydın Eren’in annesi Mahfuze Eren, oğlunun hasta olduğunu ve bilerek dağa götürüldüğünü söyledi.

Artık korkularımızı yendik

Korkularını yendiklerini artık çocuklarını alma zamanı geldiğini dile getiren acı anne Eren, “Bizler gibi feryadını korktuğundan dolayı haykıramayan binlerce anne var” diye PKK’ya tepki gösterdi.

Bile bile ölüme terk edemem

Kızı Halime Gündüz’e kavuşmak için oturma eylemini sürdüren Safiye Gündüz, Kürtçe “Aşiti, aşiti (Barış barış) diye bağırarak, “Kızımı bile bile ölüme terk edemem. PKK’ya ulaşabilen tüm insanlar bizim bu çektiğimiz açıyı onlara iletmeli. Çocuklarımızı bir an önce serbest bırakmalıdırlar. Bizler artık çocuklarımız için ölümü bile göz aldık” dedi.

Birazcık insanlıkları kaldıysa!

Acılı annelerden Saliha Tokay ise, oğlu Mehmet Tokay’ın 3 yıl önce 14 yaşında kandırılarak dağa belirterek, “Oğlunun şu an 17 yaşında. Bunun iradesi olur mu? O halen çocuk. Çocukları olan anneler bizi çok iyi anlıyor. Bizi bu hale düşürenlerden Allah hesabını sorar. Eğer birazcık vicdanları varsa çocuklarımızı bırakırlar” dedi.

Hala kucağımda yatardı

Ali Karaşin’in annesi Yüksel Karaşin ise, oğlunun 40 gün önce dağa götürüldüğünü dile getirerek, “Oğlum halen kucağımda yatardı. Şimdi dağlarda tek başına nasıl uyur, nerede uyur ve sağlığı nasıl onu merak ediyorum. Çocuğum hemen bırakılmalı. Ben çocuğumu bir hiç uğruna ölsün diye doğurmadım. Karanlık güçler çocuklarımızın üzerinden ellerini çekmeli” dedi.

Bütün anneler bilir ki annelerin gözyaşı rengi aynıdır

Dicle Üniversitesinde okuduğu sırada dağa giden oğlu için eyleme katıldığını ifade eden Meral Çapa,  “Annelerin gözyaşlarının rengi birdir. Bu akıtılan gözyaşlarını neden kimse görmüyor. Vicdanları neden sızlamıyor. Eğer birazcık insanlıkları var ise bizim çocuklarımızı bırakırlar” diye konuştu.  

Gerekirse kendimi yakacağım

PKK’nın kaçırdığı A.K.’nin (16) annesi Yüksel Karaşin “Oğlum hastaydı, hiç alakası yoktu dağdakilerle. Kulağından iltihap akıyordu. 9 Nisan’da götürdüler. Ben oğlumu istiyorum. Açlık grevine gireceğim, gerekirse kendimi yakacağım” diye gözyaşı döktü.

Kışanak’a, Baydemir’e, Türk’e sesleniyorum: Evladımı getirin

Oğlundan 3 aydır haber alamadığını anlatan anne Kevi Kan, “Eylemi duyar duymaz koştum. Benim gibi çok anne var. Ama korkudan gelemiyor” dedi. 17 yaşındaki M.T.’nin annesi Sarriye Tokay da “Gültan Kışanak’a sesleniyorum, Baydemir’e sesleniyorum, Ahmet Türk’e sesleniyorum; devlete sesleniyorum; bize sahip çıksınlar, çocuklarımızı getirsinler” diye konuştu.