27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Cumhurbaşkanı Erdoğan: bunlar bizim çocuklarımızın ölüsünü seviyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan İSEDAK'ın açılış toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. 30. İSEDAK toplantısı açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Dışarıdan gelenler bizi değil, bizim çocuklarımızın ölülerini seviyorlar' dedi.

27 Kasım 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'ndeki, 30. İSEDAK Toplantısı'nın açılış töreninde konuştu.

 

Burada yaptığı konuşmada İslam cografyası üzerinde yaşanan olaylara değinen Erdoğan, Batı'nın İslam ülkelerinin petrolü ve altınını sevdiğini ama asla kendisini sevmediğini belirterek tarihi bir çağrıda bulundu. Hiç bir mezhep ayrımı yapmadan tüm İslam ülkelerinin bir köşeye çekilip yaşanan kaostan kimin kazançlı çıktığını görmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, ancak çözümün fitilinin bu şekilde ateşlenebileceğini söyledi.

ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI;

57 ülkeden 27 tanesi Birleşmiş Milletler'de en az gelişmiş kategorisinde yer alıyor. Hepimiz bir Allah'a inanıyoruz. Hesap gününe inanıyoruz. Böyle bir gelir uçurumunu o yüce mahkemede izah edebilmenin bir yolu yoktur. Birkaç hurma ile açlığını bastıran bir peygamberin ümmetiyiz. Paylaşan, hayatı boyunca sofradan tam doymadan kalkan bir nebinin bekçileriyiz. Kardeşliğin, paylaşmanın. Her gün kardeşlerimiz can veriyor. Barbarca, vahşice katlediliyorlar. Kendi mescitlerimizi emin hale getiremediğimiz için barbarların postallarıyla çiğnenebiliyor. İşte Mescid – i Aksa… Sesimiz çıkıyor mu, konuşabiliyor muyuz? Hayır.

"SORUNLARIMIZI SADECE BİZ ÇÖZEBİLİRİZ"

Az önce Rabbimin ayetlerini dinledik. Herşey açık net ortada. Eğer birlik olunursa neredeyse bir asırdır devam eden Filistinin yalnızlığı ayıbına derhal son verilebilir. Bizim sorunlarımızı sadece ve sadece biz çözebiliriz. Dışarıdan gelenler İslam coğrafyasının petrolünü, altınlarını, elmaslarını seviyorlar. Ucuz iş gücünü seviyorlar, çatışmalarını, kavgalarını, anlaşmazlıklarını seviyorlar. İnanın bizi sevmiyorlar.

"ÇOCUKLARIMIZIN ÖLÜSÜNÜ SEVİYORLAR"

Bizim çocuklarımızın ölüsünü seviyorlar. Buna daha ne kadar seyirci kalacağız? Bu acı manzara karşısında daha ne kadar mazeretlere sığınacağız. Burası bir aile meclisi. Dünya bizi dinliyor. Şii olmak, Suriye'de öldürülen çocukların, 300 bin masumu, 7 milyon masumu seyretmeye bahane olabilir mi? Yine soruyorum Sünni olmak türbelere yapılan saldırıları, terör örgütlerini, darbeleri, hakkını arayanların sokakta vurulmasını meşrulaştırır mı? Bütün kalbimle hangi mezhepten olursa olsun tüm Müslüman kardeşlerime bir çağrı yapıyorum. Ne olur, şöyle kenara çekilelim ve manzaraya bir bakalım. Kim kazanıyor, kim kaybediyor?

Ölümlerden kazanan kim? Çatışmalardan kazanan kim? Aramızdaki sorunlardan kazanç sağlayan kim? Eğer bunların cevaplarını verebilirsek, adım atabilirsek, o zaman çözümün fitili tutuşturulmuş demektir.

"BATI MEDYASI TARAFINDAN HEDEF YAPILDIM"

Batı medyası tarafından en ağır eleştiri ve hakaretlerin hedefi yapıldım. Daha 2 hafta önce Latin Amerika dini önderler zirvesinde Amerika kıtasında Kolomb'tan önce Müslümanların ulaştığını söyledim. Bilimsel gerçeklere dayanan bu tezi tekrar ettiğim için batı medyası tarafından ve içimizdeki kompleksliler tarafından hedef yapıldım. Müslümanlara ayırım yapmaksızın terörist yaftasını yapıştıranlar islamofobi uyarılarımızı dikkate almadılar. Geri yaftası yapıştıranlar adaletsizlik uyarılarımızı duymazdan geliyorlar. Sormamızı istemiyorlar. Bizim tarihi gerçekleri medeniyet tarihini bilim tarihini siyasi askeri ilmi tarihi hatırlatmamızdan çok ama çok rahatsız oluyorlar. Bizim dünyanın tamamında din, dil, ırk ayrımı yapmaksınız yoksulların hakkını savunmamızdan rahatsız oluyorlar.

Onlar adaletsizlik üstüne kurdukları iktisadı sistemin gereğini yapıyorlar. Biz ne onlara ne de kendimize öyle bir ayrımclığı reva göremeyiz.