19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Davutoğlu: Bu gensoru sizin için kara lekedir

CHP'nin verdiği gensoruya Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 'Darbeye karşı alınan tutum dolayısıyla bize yöneltilen gensoru bizim için şereftir. Sizler için acı bir hatıra ve kara leke olarak kalacak' diye cevap verdi.

AA9 Aralık 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Davutoğlu: Bu gensoru sizin için kara lekedir
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP tarafından hakkında verilen gensoruyla ilgili, "Darbeye karşı alınan tutum dolayısıyla bize yöneltilen gensoru bizim için şereftir. Sizler için acı bir hatıra ve kara leke olarak kalacak" dedi.

Davutoğlu, CHP tarafından hakkında verilen gensorunun gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmede, vizesiz AB için varılan mutabakatla ilgili geçen hafta Türkiye'nin her yerinden tebrik aldığını ifade ederek, "Bir de gensoru aldım. Bundan şeref duyuyorum" diyerek sözlerine başladı.

Gensoru gerekçesinde izledikleri dış politikanın ekonomik çıkarlara zarar verildiğinin yer aldığını anlatan Davutoğlu, son 10 yılda Irak ile dış ticaret hacminin 800 milyon dolardan 11 milyar dolara, İran ile ikili ticaret hacminin 1 milyar 250 milyon dolardan 21 milyar dolara, Mısır ile ikili ticaret hacminin 440 milyon dolardan 5 milyar dolara, Rusya ile ikili ticaret hacminin 5 milyar dolardan 33 milyar dolara, Yunanistan ile ikili ticaret hacminin yaklaşık 1 milyar dolardan 5 milyar dolara çıktığını belirtti. Davutoğlu, "yalnızlaştık" iddiasına rağmen, Ortadoğu ve Kuzey Afrika havzasında 2002 yılındaki 7 milyar dolarlık ticaret hacminin 72 milyar dolara yükseldiğini vurguladı.

Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa ve Karadeniz havzası ile ticaret hacminin 10 milyar dolardan 60 milyar dolara,Ortaasya ve Kafkasya ile ticaret hacminin 1 milyar 300 milyon dolardan 11 milyar dolara, Afrika kıtası ile 3 milyar dolardan yaklaşık 20 milyar dolara çıktığını anlatan Davutoğlu, "Bu mu ekonomik ilişkilerin dış politika nedeniyle zarara uğramış olması Ezberlerinize sığınmayın. Benim ideolojik saplantım olduğunu söylüyorsunuz. Benim tek saplantım var; bu millete ve çevre ülkelerdeki halklara aşığım. Bu suçsa, bu suçu kabul ediyoruz" diye konuştu.

Davutoğlu, vizesiz seyahat edilen ülke sayısının 2002'de 42 iken 69'a çıktığına dikkati çekerek, AB ile varılan vize muafiyet mutabakatına da değindi. Vize muafiyet mutabakatının geri kabul anlaşmasıyla paralel kılındığını belirten Davutoğlu, "AB ile vize muafiyet mutabakatı, üye olana kadar diğer ülkelerle olan vize muafiyetini engellemez" dedi.

Davutoğlu, bu sözleri CHP'liler tarafından alkışlarla protesto edilirken, vize muafiyeti anlaşmasına sekte vurulması halinde geri kabul anlaşmasının feshedileceğini kaydetti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Dünyada üye olmadığımız, gözlemci ülke olmadığımız, diyalog ortağı olmadığımız hiçbir örgüt kalmadı. Her yerde al bayrağı dalgalandırıyoruz, dalgalandıracağız" diye konuştu.

Bazı komşu ülkelerle sorun yaşandığını dile getiren Davutoğlu, bunun sebebinin o ülkelerin takındığı tutum olduğunu ifade etti.

Ahmet Davutoğlu, son dönemde komşu ve bölgedeki ülkelerle yaptıkları karşılıklı ziyaretlerden örnekler vererek, "Hiçbir ülke kalmadı ki bizi ziyaret etmemiş olsun ya da biz onları ziyaret etmemiş olalım" dedi.

"Aşk lazım"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Irak politikasına ilişkin eleştirilerini hatırlatan Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu değiştirmiyor ezberini. Irak'ı da sayarak bazı ülkelerde büyükelçi olmadığını söyledi. Kendisini Irak'ta karşılayan büyükelçimizi bile unutuyor" diye konuştu. Kılıçdaroğlu'nun Irak'a gitmeden önce Kerkük'e gideceğinin söylendiğini anlatan Davutoğlu, "Gidemediniz çünkü sizde o aşk yok. Ben bütün engellere rağmen Kerkük'e gittim, rahmetli mehmet Koçak ağabeyimizin mezarının başında dua ettim. Kerbela'ya gittim, Basra'ya gittim, Necef'e gittim. Komşu ülkelerle ilişkileri geliştirmek için aşk lazım" dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze'ye ne zaman gideceğini sorduğunu ifade eden Davutoğlu, "Sayın Türkeş,gün gelir Sayın Başbakan'ın Gazze'den selamını alırsınız" diye konuştu.

CHP adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu'nun Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ı tek bir cümlede bile eleştirmediğini belirterek, "Bütün suçlu biziz. Mültecilerden bahsetti. Sayın Loğoğlu, bir tek mültecinin başını okşadınız mı Kılıçdaroğlu'ndan kazandığım tazminatı mültecilere vereceğim dedim, aldığımda vereceğim. Analarının ak sütü gibi helal olsun" ifadelerini kullandı.

"CHP Ecevit'i yalnız bıraktı"

Mısır'ın, Ortadoğu'nun omurga ülkesi olduğunun altını çizen Davutoğlu, Mısır'da huzur ve istikrar olmadan Arap dünyasında ve Ortadoğu'da huzur ve istikrar olmayacağını söyledi. Davutoğlu, Mısır'ın Türkiye için birinci derecede stratejik ortak olduğunu ve olmaya devam edeceğini vurguladı.

Mısır'da halkın iradesine dayalı iktidar olduğunda Türkiye ile Mısır ilişkilerinin çok daha iyi olacağını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"İki darbeyle kapatılmış bir Meclis'e, halkın iradesiyle kurulmuş bir Meclis'te 'demokrasiye destek olundu' diye gensoru verilmesi izah edilebilir değil. Mısır'daki darbeye karşı tavır aldık, almaya devam edeceğiz. Darbeye karşı alınan tutum dolayısıyla bize yöneltilen gensoru bizim için şereftir. Sizler için acı bir hatıra ve kara leke olarak kalacak. Anlaşılan MHP gensorunuza destek vermiyor çünkü Meclis'in ruhunu daha iyi anlıyor, BDP de kanaat belirtmedi. Siz bu gensoru konusunda, bu Meclis'te bugün, darbe yanlısı tutumunuz dolayısıyla değersiz yalnızlıkla karşı karşıya kalacaksınız.

Allah topraklarında kardeş halkların yaşadığı bütün ülkeleri muhafaza eylesin. Belli yerler vardır ki orta yol olmaz, gri olmaz. Ya zalimin yanındasınız ya mazlumun, ya darbenin yanındasınız ya demokrasinin. İki yol var önümüzde, birisi Adnan Menderes ve Fatin Rüştü makamında oturanların yolu, diğeri 27 Mayıs'ı destekleyen, 12 Eylül sonrası kendi liderlerini mahkemede yalnız bırakanların yolu. Rahmetli Ecevit, 12 Eylül'e tepki için CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa ettiğinde cezaevine girerken, 'Cezaevindeki yalnızlığa içerlemedim, mahkemedeki tenhalık üzücüydü' diyor. Sayın Ecevit'i, 12 Eylül'de yalnız bırakan kimdi CHP idi. Ama biz ne ülkemizde ne de ülke dışında kendi halkından yetki almış kimseyi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız."

Davutoğlu'nun bu sözlerine tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Davutoğlu'na "Erbakan'ı yalnız bırakan kim " diye seslendi.

Mısır'da bu dönemin sona erdiğinde iki ülke halklarının en güçlü şekilde kucaklaşacağını ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bir gün aynı 27 Mayıs'ın geçmesi gibi, 12 Eylül'ün kasvetli havasının gitmesi gibi, 28 Şubat'ın kasvetli bulutlarının dağılması gibi Mısır üzerindeki kasvetli bulutlar dağıldığında Türkiye, Mısır ile en yakın dostluğu kuracak ve Mısır halkı da bizleri bağrına basacak ama sizleri de darbe yanlısı olarak anacak. Herkes Allah, tarih ve millet huzurunda, yolu ve yoldaşları ile muhakeme olacak. Sizler Yassıada savcıları ile bizler Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan ile, sizler kendi halkına kimyasal silah kullanan Esad ve Mısır darbecileriyle bizlerse mazlum Suriye halkı ve kendi iradesine sahip çıkmaya çalışan kardeş Mısır halkı ile... Bu iki yol alternatif yoldur. Sizin yolunuz size bizim yolumuz bize."

Genel Kurul'da Davutoğlu hakkındaki gensorunun gündeme alınması reddedildi.