26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Davutoğlu: CHP tezkereye 'Hayır' diyerek IŞİD'e razı oldu

Başbakan, tezkerenin çözüm sürecini sona erdireceği iddialarına, “Tezkere bu süreci garantiye alıyor. Süriye’deki Türkler’in de Kürtler’in de gidebileceği, Irak Kürt bölgesinin başı sıkıştığında yardım istediği tek ülke Türkiye” diye cevap verdi.

2 Ekim 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Irak ve Suriye’ye ilişkin tezkerenin çözüm sürecini garantiye alacağına dikkat çekti. ATV’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu’nun açıklamaları şöyle:

-BAZI BÖLÜMLERİNİ BEN YAZDIM: 20 yıldır Irak’ta güvensizlik ortamı, Suriye’de ise otorite boşluğundan doğan büyük bir istikrarsızlık var. Tüm bu durumların Türkiye’deki iç huzuru ve demokratik ortamı etkilemeden ciddi şekilde mücadele ediyoruz. Bunun için bir tezkereye ihtiyacımız vardı. Biz edilgen bir tavır almadık. Tezkereyi kelime kelime titizlikle hazırladık. Bazı bölümlerini ben kaleme aldım

-KOBANİ İÇİN GEREKENİ YAPARIZ: Düşmesini istemeyiz. Düşmemesi için ne gerekiyorsa elimizden gelini yaparız.

-186 BİN KİŞİ GİRDİ: Suriye’deki Türk halkının da Kürt halkının da gidebileceği tek yer Türiye. 186 bin kişi girdi Türkiye’ye. Herkesin aklını başına alması lazım. Herkes bilsin ki çözüm sürecine devam edeceğiz. Kobani düşerse, bunda Türkiye’nin vebali yoktur.

-KOBANİ’DE SORUMLU PYD’DİR: Kobani düşerse bu çözüm sürecine bağlanmamalıdır. Kobani’deki Kürtler de kardeşimizdir. Önemli olan bizim tarihe nasıl geçeceğimizdir. Kobani’deki gelişmelerin sorumlusu PYD’dir.

-ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLİ PROJEDİR:Çözüm süreci bizim milli projemizdir. Bizim vatandaşlarımızla ilgilidir. olaylar olmasa da çözüm süreci vardı. Arap baharının getirdiği girdaba girseydik sonucu Türkiye için kötü olurdu. Irak Kürt Bölgesinin başı sıkıştığında yardım istediği yer Türkiye’dir.

-CHP’NİN ‘HAYIR’I: Kılıçdaroğlu’nun dün söylediklerine hayret ettim. Esad’ı Şam’da muhafaza etmek için sırf bunun için tezkereye ‘Hayır’ dediler. CHP’nin adı IŞİD ile anılacaktır. Bizim için ne Kürt, ne Sünni, ne de Arap var. Bizim için insan var.

OYLAMAYA KATILMADIM ÇÜNKÜ...

-GÜVENLİK ZİRVESİ: Bugünki güvenlik toplantısında askeri harekat kararı alınmadı.

-UYGUN KOALİSYONDA YER ALIRIZ: Bugünkü tezkere bizim uluslararası sınırlarımızı korumak için alındı. Uluslararası koalisyonla işbirliği gerekiyorsa kullanılacak. Tezkere çözüm sürecini garanti altına alıyor. Türkiye’nin istediği, belirlediği önceliğe uygun olması şartıyla her türlü koalisyonda yer alırız.

-OLAĞANÜSTÜ BİR HAL YOK: Oylamaya katılmayarak olağan bir durum olduğunun mesajını verdim. Herhangi bir savaş durumu yok. Bizim için tezkere yasal doğal bir süreçtir. Oylama sonrasındaki zirvenin nedeni de değerlendirme yapmaktı. Olağanüstü bir hal ile ilgili toplanılmadı. Yanlış anlaşılmamalı.

-SÜLEYMAN ŞAH’A KUŞATMA İDDİASI: Süleyman Şah Türbesi için her türlü tedbir alındı. Türkiye her türlü senaryoya hazırdır. Biz çatışma istemeyiz ama her türlü duruma karşı hazırız. Kesinlikle sessiz kalmayız.

-TERCİHİMİZ BM GÜCÜ: Suriye ile en uzun sınır olan Türkiye’dir. Hava harekatı başarılı olursa IŞİD çekilirse bu sefer rejim girecek. Bizim tercihimiz BM gücüdür. Kimse kendi kendine bir işe girişmez.

-BMGK KARARINA İHTİYAÇ YOK: Suriye ile aramızda bir güvenli bölgenin olması gerekiyor. Bunu gündeme getireceğiz. Bunun için Güvenlik Konseyi kararına ihtiyaç yok. Zaten 1270 ve 1278 sayılı iki Güvenlik Konseyi kararı vardır. Uluslararası tehditlere karşı nasıl hareket edileceği bellidir. Karar çok açık.

-MÜLTECİLER İÇİN GÜVENLİ BÖLGE: Mülteciler için güvenli bir bölge gerekli. Bunun BM teminatı altına alınması gerekir.

-UÇUŞA YASAK BÖLGE Uçuşa yasak bölge bizim talebimizdir. Bütün bunların nedeni uçuşa yasak bölge olmamasıdır. Uçuşa yasak bölge yeni bir göçü engeller. Olmazsa bizim korkumuz daha büyük bir göç dalgasının gelmesidir.

-IŞİD İLE MÜCADELE: IŞİD tehdidini Suriye’de Esad rejimi ortaya çıkardı. IŞİD’e karşı batı ittifakında Türkiye’nin öncelikleri gözetilmelidir. Suriye rejimi de IŞİD’le aynı değerdedir. IŞİD tehdidini Suriye’de Esad rejimi ortaya çıkardı.

-WIKILEAKS BELGELERİ: Keşke bütün kriptolar ortaya çıksa da Türkiye’nin ne kadar ilkeli ve doğru konuştuğu ortaya çıksaydı dedim. 

-SURİYE REJİMİNİN TEHDİDİ: Esad’a herhangi bir sünni güvenebilir mi artık? Suriye rejiminin de IŞİD gibi ciddi bir tehdit olduğu artık anlaşılmıştır. IŞİD gibi, Suriye rejimi de aynı ölçüde tehlikelidir.

-PARALEL YAPI: Biri devlette örgütlenerek, halktan almadığı gücü kullanamaz. Milletin bana verdiği emaneti kimseyle paylaşmam. MİT’e istedikleri birini atayamadıkları için Mit Müsteşarı Hakan Fidan’a düşmanlar.

-HSYK SEÇİMLERİ: Biz iyi niyetimizin kurbanıyız. Yargıya müdahele etme niyetimiz yok. Yargıda darbe yapılmak isteniyor. Toplumu dizayn etmelerine izin vermeyiz. Baskıdan çekinmeyiz, korkmayız, dönmeyiz.

AYM KARARI TİB’İN HAKKINA MÜDAHALEDİR

-AYM İPTAL KARARI: Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararlarla, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) verilen “4 saat içinde internet sitesi kapatma” yetkisini iptal etmesi TİB’in hakkına müdahaledir. 28 Şubat’ta yazdığımızda yazmayı bıraksın denmişti. Her özgürlüğün bir ahlaki  yönü var. uygulamadaki gecikme bir insanın hakkını hatta güvenliğini etkilerse bu gecikmeden kim sorumlu olacak?

-TİB’E HAKARETİ DURDURMA HAKKI VERİLMELİ: Güvenlik tehdit edildiğinde ne olacak? Vatandaşların hukuku korunmalı. TİB böyle durumlarda mahkemeye gitmeden durdurma kararı alabilmesi gerekir. Hakaret, tehdit varsa TİB durdurmalı. AYM, bu kararla benim hukukumu koruyamaz. Birileri Müslümanın canı ucuz,hakaret etme serbest diye görüyor. Birilerinn hakaret etme hakkını, AYM teminat altına alamaz.

-GEZİ’DE EVİMİN ADRESİ VERİLMİŞTİ: Gezi olayları sırasında birisi Twitter’dan evimin adresini vererek saldıracaklarını duyurmuştu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın böyle bir durumda müdahale edip durdurması mı doğrudur, yoksa mahkemeye gidip bir karar almak mı. Anayasa Mahkemesi’nin her insanın hakkını koruyacak şekilde karar alması gerekir. TİB’e hakareti durdurma hakkı verilmeli.