25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Hanefi Sinan:Mazlumların bedduası TV beddualarına benzemez

İHH Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Hanefi Sinan bugün yapılan operasyonlara tepki gösterdi.

14 Ocak 2014 Salı 07:00 - Güncelleme:
Hanefi Sinan:Mazlumların bedduası TV beddualarına benzemez
Bugün sabah saatlerinde İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Kilis’teki depolarına yapılan polis baskınıyla ilgili İHH Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Hanefi Sinan, Aslan Değirmenci ile Son Gündem programının konuğu oldu. İHH’ya yapılan polis operasyonuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Sinan, İHH’nın yüzbinlerce yetime şefkat eli uzatan bir hayır kurumu olduğuna dikkat çekerek, “Peygamberimiz; ‘yetimin bedduaları geri çevrilmez’ diyor. İHH’nın baktığı binlerce yetimin gözyaşı ve ahı, İHH’ya bunu reva görenleri iflah etmez. Bu öyle TV’lerde edilen beddualara da benzemez. Masum yetimlerin bedduaları bu işleri yapan taşeronların dünyasını da ahiretini de cehenneme çevirir” diye konuştu.

BİNLERCE YETİMİN AHINI ALIRLAR

İHH’ya atılan çamurun diğer yardım kuruluşlarına da atılmış olacağını ifade eden Sinan, bu işin taşeronluğunu üstlenenlerin sonucunu çok iyi düşünmeleri gerektiğini söyledi. “Bu işin vebali çok ağır olur” diyen Sinan, “İHH’nın kamuoyundan sakladığı hiçbir çalışma olmamıştır. İHH çok açık ve şeffaf bir insani yardım kuruluşudur. Bizim farklı ve gizli bir ajandamız yokur. İHH’ya verilecek zarar mazlumlara verilecek zarar olacaktır. Peygamberimiz; “yetimin bedduaları geri çevrilmez” diyor. İHH’nın baktığı binlerce yetimin gözyaşı ve ahı, İHH’ya bunu reva görenleri iflah etmez. Bu öyle TV’lerde edilen beddualara benzemez. İHH olarak küresel bir kuşatma altında olduğumuzu biliyorduk ama bu saldırının içeriden ve kendisini Müslüman olarak tanımlayanlardan gelmesi üzücü” ifadelerini kullandı.

BU OPERASYON ŞAİBELİ VE HUKUKSUZDUR

Aslan Değirmenci’nin “Emperyalizmin tokatını yiyen herkesin yardımına koşan bir kurumdan bahsediyoruz. Bir de küresel emperyalizmin hizmetine girenler ve taşeronluğunu yapanlar var. Bunları birbirinden ayırt etmemiz gerekiyor. Kamuoyunda İHH ile ilgili delil üretme endişeleri dile getiriliyor. İHH yönetimi de bu endişeleri paylaşıyor mu?” şeklindeki sorusuna, “Şimdi karşımızda şeffaf bir şekilde yürütülen bir süreç yok. Van’dan gelen bir ekip Kilis depomuza baskın yapıyor ve avukatlarımızın gelmesini bile beklemeden gizli saklı bir araştırma gerekleştiriyor. Biz burada bir iyi niyet ve şeffaflık görmüyoruz. İHH olarak bugün yaptığımız basın açıklamasında da bu konuyu dile getirdik. Bu baskından sonra İHH hakkında ortaya konacak her türlü iddia mesnetsiz ve şüpheli hale gelmiştir. Biz hiçbir suçlamayı bu saatten sonra kabul etmeyiz. Siz gizli kapaklı bir operasyon yürütüyorsanız, kamuoyunun buna şüpheyle bakması kaçınılmazdır” diye cevap verdi. Sinan ayrıca, geçmişte görülen bazı davalarda olduğu gibi bu operasyonda da üretilmiş delillerle İHH’yı zan altında bırakma girişimi olabileceğine dikkat çekti. Sinan, “Yaptıkları baskında somut hiçbir şey olmamasına rağmen malum medya gruplarının bu operasyonu “El-Kaide operasyonu” olarak lanse etmeleri, bu operasyonun amacıyla ilgili bir art niyetin olduğunu net bir şekilde gösteriyor” diye konuştu.



BÖLGEDE KAOSUN BİTMESİ İSTENMİYOR

Suriye’de yaşanan savaş ve kaos ortamının devam etmesini isteyen güçler bulunduğuna da dikkat çeken Sinan, bu güçlerin İHH’nın bölgedeki insani yardım faaliyetlerinden rahatsız olduklarını dile getirdi. Sinan, “Küresel güçler Türkiye’deki uzantıları ile de İHH’yı çökertmeye çalışıyorlar. Ortadoğuda uluslararası faaliyet gösteren tek kuruluşuz. Bölgede farklı gruplar var. Biz yaptığımız yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması için her grupla insani diplomasi yürütüyoruz. Bundan rahatsız olanlar var. İHH nın insani yardım dısında hiçbir amacının omadığını gördüler. Bütün Ortadoğu’daki bütün grupların İHH ya karşı müthiş bir güveni var. İHH sadece kendi topladığı yardımların değil, dünyanın diğer yerlerinden gönderilen yardımların da dağıtımını üstlenmiş durumda. Bu özelliği nedeniyle İHH hedef haline getiriliyor. Bu nedenle bu operasyon İHH’nın yardım ulaştırdığı yüz binlerce masum insanın canına kast etmek anlamı taşır.



İSLAM’IN ÖZÜNÜ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR

Aslan Değirmenci’nin “Son günlerde Türkiye’nin kurumlarını hedef alan paralel odakların kendini Müslüman olarak sunmaları ilginç. Müslüman bir cemaat olduklarını iddia ederek Müslüman bir halkı hedef alan bir yapı var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve İHH’ya yapılan operasyonun bunun bir parçası olduğunu düşünüyor musunuz?” şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: “Son 15 yılda özellikle İslam’ın özüne yönelik saldırılar olduğu gerçeğini biliyoruz. Bu projeyi birçok ülkede farklı isimler altında uyguluyorlar. Bu projedeki hedef; İslam coğrafyalarının sömürülmeye devam ettirilmesidir. Bu projeleri yerli işbirlikçilerle gerçekleştiriyorlar. Biz bu örneği Libya’da, Tunus’ta ve Mısır’da da gördük. Bu projeleri gerçekleştiren taşeronların eşleri başörtülü, kendileri namaz kılıyor. Adı Müslüman olan bu tip taşeronlarla İslam coğrafyasını yeniden kendi hedeflerine göre yapılandırmaya çalışıyorlar.”