26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Hızla yaşlanıyoruz

Türkiye İstatistik Kurumu 2012 verilerine göre, nüfusun yüzde 7.5’i yaşlı. Oranın bu yıl yüzde 10’a ulaşması beklenirken, 65 yaşındaki her iki kişiden birinin depresyonda olduğu ortaya çıktı.

15 Ekim 2013 Salı 07:00 - Güncelleme:
Hızla yaşlanıyoruz

ÜÇ ÇOCUĞUN SIRRINI RAKAMLAR SÖYLÜYOR

Türkiye’nin ‘genç bir toplum’ olduğuna dair ifadeler tarih oluyor. Uzmanlar, Türkiye’de yaşlı nüfusun toplumun önemli bir bölümünü oluşturduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar, ömür süresinin uzaması ve yaşam tarzının değişmesiyle birlikte toplumda yaşlı bakım hizmetlerinin her geçen gün önem kazandığı vurguladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2012 verilerine göre Türkiye’nin yüzde 7.5’inin yaşlı olduğu, 2013’te ise oranın yüzde 10’a ulaşmasının beklendiği kaydedildi.

En yaşlı nüfus Ege’de

İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Melahat Kızıl, Türkiye’nin benimsendiği gibi genç bir toplum olmadığına dikkat çekerek, ülkenin yaşlı bakımına yönelik politikalar belirlemesi gerektiğini bildirdi. Kızıl, “Bir toplumda yüzde 7 ile 10 arasında yaşlı nüfusu varsa o toplum yaşlıdır. TÜİK’in 2012 verilerine göre yaşlı nüfusumuz yüzde 7.5’tir. Bu oranın 2013’te yüzde 10’a ulaşması bekleniyor. Yani artık, toplumumuz yaşlandı. Toplumumuzda en yaşlı nüfusa yüzde 16.5 oranıyla Ege sahip. Bu yıl İzmir Ekonomi Üniversitesi bünyesinde yaşlı bakımı programını açtık” dedi.

İzmir’in emekliler tarafından tercih edildiğine, kentte 5 huzur ve bakım evinin bulunduğuna buna rağmen bu alanların yetersiz kaldığına dikkat çeken Kızıl, “Toplumumuz, aile içini dışarıya yansıtan bir toplum değil. Bu nedenle şanslıyız. Yaşlılarını kolluyor. Çocuklar anne babalarına bakıyor. Ancak gelişen hayat şartlarında başka kentlere göç eden çocuklar, ailelerine bakamayacaklar. Bu nedenle anne babalar sahipsiz kalıyor. Bu noktada yaşlı bakım programlarının önemi ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.

Evlerde yalnızlığa itilmemeli

Bugün 65 yaşındaki iki kişiden birisinde depresyon görüldüğüne işaret eden Kızıl, bu kişilerin aktif yaşamda yer almalarının bakıma muhtaç olma risklerini azalttığını söyledi. Yaşlı kuşağın evlerine itildiğini belirten Kızıl, şunları söyledi: “Aktif yaşam sadece spor değil. Bu insanlar her alanda aktifleşmeli. Belediye meclisinde yer almalı, sosyal konularda fikirlerini belirtmelidir” açıklamasını yaptı.

‘İLERİ YAŞLARDA HASTALIKLAR ARTACAK’

Toplumlarda 65 yaş ve üstü bireylerin yaşlı olarak kabul edildiğini, Türkiye’de 6 milyonu aşkın yaşlı nüfusun bulunduğunu kaydeden Melahat Kızıl, yaşlılıkla birlikte kişilerde görülen hastalıkların arttığını söyledi. Kızıl, “75 yaş üzerinde 3 kronik hastalık bulunur. 65’ten sonra iki kronik rahatsızlık görülürken, 75 sonrası 3 kronik hastalığa hazır olmalı. İleri yaşla birlikte Demans, Alzeimer, Parkinson gibi hastalıkların da hızla yükseldiğini görüyoruz. Özellikle ileri yaş olarak tanımladığımız 85 ve üstü yaşlarda bu hastalıkların görülme sıklığı arttı. Bu da çok fazla bakım ve masraf gerektiriyor. Yaşlı bakımında özel bir ilgi ve bilgi birikiminin olması sağlanmalı” diye konuştu.