10 Mayıs 2024 Cuma / 3 Zilkade 1445

Paralel yapıdan MİT’e ‘Kravat Kamera’ tuzağı

İstihbarat eski Daire Başkanı Sabri Uzun, paralel yapının MİT’i hedef seçtiğini ve bu amaçla kaydettikleri kumpas görüntülerini teşkilata yollayarak onların arşivinde bulundurduğunu ve daha sonra bunun “Belgeler MİT’ten çıktı” şeklinde lanse edildiğini söyledi.

Helin Şahin12 Ocak 2015 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Paralel yapıdan MİT’e ‘Kravat  Kamera’ tuzağı
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire eski Başkanı Sabri Uzun “İN Baykal kaseti, Dink cinayeti ve diğer komplolar” adlı kitabında paralel yapının kumpaslarını bir bir deşifre etti. 6 yıl İstihbarat Daire başkanlığı görevini yapan Uzun, paralel yapının kurduğu kumpaslara MİT’i nasıl bulaştırdığına şahit olduğunu da aktardı. 
 
Dosyalar MİT’e nasıl gitti?
 
2001 yılında İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Şube Müdürlüğünde sorgulanan Tuncay Güney’in görüntülerinin, 6 adet CD şeklinde MİT’e kim tarafından gönderildiği anlaşılmayacak şekilde gönderildiğini anımsatan Uzun, “CD olarak veya kağıt üzerinde bir Ergenekon şeması da aynı şekilde MİT’e yollanmıştı. 14 Haziran 2001’de bu şema bana gösterilerek operasyon yapmamı isteyenler şimdi MİT’i kullanıyorlardı. Tuncay Güney’in sorgusu için görevlendirilen İstihbarat Şube Başkomiseri H.Y., sorguda ‘klasör kamera’ ile sorguya girmişti. Bir  yöntem de ‘kravat kamera’ sistemidir.  Görüntüler A.D.’nin kravatına takılan ‘kamera’ tarafından çekilip, S.G.’nin önünde bulunan ‘klasör kamera’daki kayıt cihazına aktarılmıştı. İşte MİT’e yollanan CD İstihbarat şubeden sorguya gönderilen polis tarafından kaydedilmişti” dedi. 
 
Güney kasetleri nerede?
 
Uzun, Cemaatin onayı ve talebi olmadan dosyanın MİT’e gönderilemeyeceğinin belirterek şöyle devam etti: “ İstanbul Emniyetinde yapılan Tuncay Güney’in sorgusu için emniyet ‘bizde kayıt yok’ diyor. Ancak MİT’ten gönderilen 6 adet CD ve ihbar mektubu dava dosyasına delil olarak konuldu. Emniyette yapılan sorgunun kaydı neden emniyette olamaz? Bu MİT’e yapılan oyunu gözler önüne seriyor. Bu komployu yapan polisler A.D ve S.G daha sonra ‘imam’ rütbesine terfi ettiler.”