23 Nisan 2024 Salı / 15 Sevval 1445

Paralel polise sert darbe

Hükümete darbe girişiminde bulunan paralel yapının emniyet ayağına dün gece operasyon yapıldı. 115 emniyet müdürü, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, MİT müsteşarı, çok sayıda gazeteci, yazar, politikacı ve kanaat önderini dinleme ve casusluk suçlamasıyla gözaltına alındı.

Kemal Gümüş/Helin Şahin23 Temmuz 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Paralel polise sert darbe

BAŞBAKAN’IN SOMALİ VE FİLİSTİN LİDERLERİ İLE GÖRÜŞMELERİNİ KAYDETMİŞLER 

Paralel yapının Emniyet teşkilatı içindeki yapılanmasına dün sabaha karşı “Devletin gizli bilgi ve belgelerini devlet aleyhine olan yapılara sızdırmak” ve “Şantaj amaçlı yasa dışı dinleme” iddiasıyla 22 ilde eş zamanlı operasyon yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla başlatılan operasyon kapsamında hakkında işlem yapılan polislerin başında Ali Fuat Yılmazer’in adı var. 17-24 Aralık yargı darbesi girişiminin ardından paralel yapının devlet içine sızarak yaptığı yasa dışı işlemlerin tamamı hakkında soruşturma başlatılmıştı. Paralel yapının yargı ve emniyet içindeki uzantılarının sözde “Selam ve Tevhid örgütü” ve başka iddialar altında 3 yıl boyunca başta Başbakan Erdoğan olmak üzere MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile devletin üst düzey kademesini yasadışı dinledikleri ortaya çıkmıştı.

76 zanlıya casusluk suçlaması

22 ilde eş zamanlı yapılan operasyon kapsamında toplam 115 emniyet müdürü hakkında arama ve gözaltı işlemi yapıldı. Bunların 76’sı hakkında “Casusluk”, 39 hakkında ise “Yasadışı dinleme ve şantaj” iddiasıyla işlem yapıldı. Sabahın erken saatlerinde düğmesine basılan operasyon kapsamında bir dönem İstanbul Emniyeti İstihbarat Dairesi’nin başındaki isim olan Ali Fuat Yılmazer’in de evi arandı. 

Talimat 2. Sulh Ceza’dan

Paralel yapının başlattığı ancak hukuksuz olduğu ortaya çıkan Sözde Selam ve Tevhid örgütü soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığı gün paralel yapının emniyet içindeki elemanlarına iki ayrı operasyon düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Orhan Kapıcı Koordinatörlüğünde, İstanbul Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan ve Okan Özsoy’un yürüttüğü soruşturmalar kapsamında İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hulusi Pur tarafından arama ve gözaltı kararı verildi.

Makam odası yıllarca dinlendi

17 ve 25 Aralık darbe girişimleri sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yapılan değişiklikler sonucu birçok dosya sil baştan incelendi. Savcılığın incelemesinde paralel yapının yargı içindeki uzantılarının yıllarca gizlediği dosyalar bulundu. Bu dosyalardan biri 251 kişi ve onlara takılan 2280 kişinin yasadışı dinlendiği Selam ve Tevhid örgütü adlı sözde soruşturma. Bu soruşturma kapsamında Başbakan Erdoğan’ın makam odasındaki telefonu, aile yakınları ve yakın korumalarının telefonları yıllarca dinlendi. Başbakan’ın yabancı devlet başkanlarıyla yaptığı görüşmeler de kaydedildi.

Kriptolu telefon engeli

Bir yandan da MİT müsteşarı Hakan Fidan sahte isimle bu soruşturma kapsamında yıllarca dinlendi. Fidan’ın kriptolu telefonunu dinlemekte sıkıntı yaşayan paralel yapı korumalarını ve şoförünü dinledi. Fidan hakkında mahkemelerden örgüt üyesi iddiasıyla sahte isimle dinleme kararları aldırıldı ve dinleme bilgileri “casusluk faaliyeti” kapsamında dışarıya sızdırıldı. Bu dosyanın ortaya çıkmasıyla yapılan suç duyurusu kapsamında Selam ve Tevhid dosyası sil baştan incelendi. Paralel yapının savcılarının yıllarca sakladığı dosya kapsamında elde edilen bilgilerin yurtdışına kaçırıldığı ve dosyanın kalan kısmının ise adli emanette saklandığı ortaya çıkmıştı. Savcı İrfan Fidan tarafından dosyanın uydurma olduğu tespit edilince eş dönemli bir soruşturma daha başlatıldı.

250 kişilik dinleme listesi

Savcı Okan Özsoy ise “Şantaj ve tele kulak” iddialarını araştırmaya başladı. Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişleri iddiaları araştırdı ve bir rapor hazırlayıp savcıya sundu. Raporda, 39 emniyet müdürünün 250 kişiyi sahte kimlik bilgileriyle dinlediği saptandı.

Dinlemenin amacı şantaj

Paralel yapının emniyet uzantılarının bu şekilde milletvekili, hakim, gazeteci ile bir çok üst düzey bürokratında olduğu 250 kişiyi dinlediği ortaya çıktı. Soruşturmayı derinleştiren savcı, bu dinlemelerin devlet güvenliğiyle değil tamamen özel amaçlı yani “Şantaj” için yapıldığını tespit etti.

‘Selam’a takipsizlik

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı operasyonla ilgili yaptığı basın açıklamasında iki farklı soruşturmada toplam 115 kişi hakkında gözaltı kararı olduğu, şu ana kadar 67 kişinin alındığı ifade edildi. Açıklamada, 251 kişi hakkında sürdürülen Selam-Tevhid örgütü iddialarıyla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı verildiği belirtildi.

Casusluk ve darbe suçu

Mahkeme kararındaki ceza maddelerinin kapsamı şu şekilde:

TCK 312: Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek

TCK 316: Kanunda belirlenen suçlardan herhangi birini elverişli vasıtalarla işlemek üzere anlaşma.

TCK 327: Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek.

TCK 204: Resmi belgede sahtecilik.

TCK 257: Görevi kötüye kullanma.

TCK 244: Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme ve değiştirme.

TCK 132: Haberleşmenin gizliliğini ihlal.

17 Aralık girişiminin faal ekibi

Haklarında “Casusluk” ve “Şantaj amaçlı telekulak” iddiasıyla yakalama kararı çıkartılan 115 kişinin, Ergenekon, MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması, Telekulak, Balyoz ve KCK gibi bir çok tartışmalı davada yer alan isimler olması dikkat çekti. İşte o isimlerden bazıları....

İstihbarat Eski Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer; 2007’de öldürülen Hrant Dink, Ergenekon, Poyrazköy, Kafes, davalarında etkin rol aldı. Dink cinayetinin azmettiricisi olarak yargılanan Erhan Tuncel, planlayıcı olarak Yılmazer’i suçlamıştı.

Eski Terörle Mücadele Müdürü Ömer Köse; 17 ve 25 Aralık operasyonun mimarlarından biri olarak biliniyor. Bu soruşturmalardan sonra açığa alındı.

Fidan’ı ifadeye çağırmıştı

Eski Terörle Mücadele Müdürü Yurt Atayün: 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran ekipteydi. 17-25 Aralık’tan sonra açığa alındı.

Emniyet Amiri Gaffur Ataç; Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ soruşturmasına baktı.

Kazım Aksoy, Yurt Atayün’ün yardımcısıydı. MİT operasyonundan sonra Mali Şube’ye çekildi. Mali Şube Yardımcısı olduğu dönem 17-25 Aralık darbe operasyonları başlatıldı. Kazım Aksoy, Yurt Atayün ve Ömer Köse’nin yer aldığı soruşturmalardan biri de 2010’dan beri süren “Selam örgütü” soruşturması.

Başbakan'ın tapeleri var

Selam - Tevhid örgütü kapsamında soruşturulan 245 kişi ve 6 kurum hakkında verilen takipsizlik kararında Başbakan’ın, Filistin Devlet Başkanı ve Somali Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmelerin kayıt altına alındığı belirtildi.

Takipsizlik kararında ayrıca Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın telefon kayıtlarının da dinlenerek yazılı (tape) haline getirildiği belirtildi.

21 Temmuz tarihli 328 sayfalık takipsizlik kararında, şüpheli Kamile Yazıcıoğlu’nun 4 Mart 2011 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde alınan ifadesi sonrası soruşturmanın başlatıldığı belirtildi.  

Operasyon iki defa sızdırıldı

Casusluk ve Şantaj iddiasıyla haklarında gözaltı kararı verilen diğer önemli emniyet müdürleri ise şunlar; İstanbul İstihbarat Eski Şube Müdürü Erol Demirhan, Emniyet İstihbarat Eski Daire Başkanı Ömer Altıparmak, Emniyet Müdürü Ramazan Candan, İstanbul Eski Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürü Hayati Başdağ, Eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu ve Polis Memurları Recep Güleç, Mehmet Yılmaz, Mesut Yılmaz, İsmail Arslan, Muhammet Ali Iklı, Kadri Cemal Yiğit, Hikmet Kopar, İlhan Polat, Muhammet İkbal Kayaduman, Abdulhalim Sönmez, Hüseyin Nohut, Muhammet Fatih Tezcan, Ali Kavlak, Hasan Hüseyin Danacı, Harun Aydın, Selahattin Ergin, Şeref Bolat, Fatih Kıncır, Mehmet Dilaver ile Hasan Emecan.

Bayram sonrası yapılacaktı

Paralel yapıya yönelik dün yapılan operasyonun aslında Ramazan bayramından sonra, yani 31 temmuz günü yapılmasının planlandığı ortaya çıktı. Ancak operasyonun paralel yapıya sızdırılması üzerine erkene alındığı öğrenildi. Emniyet kaynaklarına göre sızma üzerine 22 Temmuz’a alınan operasyon tarihi, operasyon ile ilgili bilgiler de yine sosyal medya ile paralel medya organlarına sızdırıldı. Ancak bu sızmalara rağmen operasyonda her hangi bir değişiklik yapılmadı.