20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Savunma sanayimizin yüzde kaçı yerli?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, 'Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 55. Yüzde 24’ten 55’e önemli bir mesafe katettik ama bunu yeterli görmüyoruz' dedi.

1 Ekim 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Savunma sanayimizin yüzde kaçı yerli?
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, HAVELSAN İş Ekosistemi Buluştayı’na katıldı. Rixos Otel’de gerçekleşen toplantıda konuşan Bakan Işık, ülkelerin önceliklerini belirleyen bazı faktörlerin olduğunu belirterek, “Türkiye öyle bir coğrafyada bulunuyor ki bunu olumlu bir bakış açısıyla değerlendirirseniz, geçen gün Sayın Başbakanımız üniversite açılış dersinde ifade etti; ‘Dünya bir tek küresel devlet olsaydı, hiç kuşkusuz başkenti İstanbul olurdu.’ Bu kadar dünyanın merkezindeyiz ama bu bir başka açıdan da bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir ülkede yaşıyoruz anlamına geliyor” diye konuştu.
 
 
“SİZE KİMSENİN YAN GÖZLE BAKAMAYACAĞI BİR ORDUNUZUN OLMASI BU İŞİN ALFABENİN ‘A’SIDIR”
 
 
Böyle bir ülkede önceliklerin olması gerektiğini ifade eden Işık, şunları söyledi:
 
 
“Hiç kuşkusuz güvenliğinizdir. Eğer bulunduğumuz bölgede güçlü bir savunma gücüne sahip değilseniz, o zaman bu bölgede kalıcı olmanız çok mümkün değil. Türkiye bir çözüm süreciyle, uzun zamandır çözüm sürecinin başarıya ulaşması için büyük bir mücadele veriyor. 30 yıl, 40 yıla yaklaşan bir terörle mücadeleden sonra şimdi inşallah bu sorunu çok kolaylıkla büyük bir başarıyla sonuçlandırmak istiyoruz. Bir konuşma esnasında dünyanın pek çok yerinden örnekler verilmişti. Örneklerden biri de Güney Afrika idi. O zaman kullandığım bir ifadeyi sizinle paylaşmak isterim; Türkiye de Güney Afrika gibi dünyanın bir ucunda olsaydı, eminim ki bu terör ya hiç çıkmazdı ya da çok kolaylıkla çözülürdü. O kadar fazla parametrenin, o kadar fazla aktörün, o kadar fazla küresel oyuncunun içinde olduğu bir konu ki bu konu bunu tek sadece kendi milli iradenizle çözersiniz. Bir taraftan çözüme destek veren ülkeler olurken, diğer taraftan da çözümü sabote etmek için gece gündüz gayret eden odaklar oluyor. Neden çünkü siz dünyanın merkezindesiniz. Bu açıdan Türkiye’nin en önemli önceliklerinden birisi güvenliğidir. Bu güvenliği teminat altına almanın pek çok parametresi var ama önce çok güçlü bir ordu. Size kimsenin yan gözle bakamayacağı bir ordunuzun olması bu işin alfabenin ‘A’sıdır. Allah’a şükürler olsun dünyanın en güçlü ordularından birine sahibiz. Gerek gelenek olarak, gerek birikim olarak, gerek cesaret olarak, gerekse insani değerler olarak dünyanın en güçlü ordularından birine sahibiz.”
 
 
“EĞER SAVUNMA SANAYİNİZ GÜÇLÜ OLMAZSA MAALESEF BAZI BUYRUKLARI ALMAK ZORUNDA KALIRSINIZ”
 
 
Bakan Işık, dün akşam Güney Kore Milli Günü’nde olduğuna değinerek, Güney Kore Büyükelçisinin ‘Üsküdar’a giderken aldı da bir yağmur’ şarkısını söylediğini ve bunu Ankara Okulu öğrencilerinden öğrendiklerini anlattı. Türk askerinin Kore’ye gittiği zaman yetim çocukları hem barındırmak hem de okutmak için kurduğu okulun isminin Ankara Okulu olduğunu kaydeden Işık, “Bizim Güney Kore’deki şehit sayımız binin altında. Amerika’nın kaybı 36 binin üzerinde ama Türk askeri Amerikan askerinden çok daha fazla sevilir. Sebebi Türk askeri kendine dağıtılan ekmeğin veya gıdanın tam yarısını orada gelen çocuklar vasıtasıyla açlık çeken ailelere göndermiştir. Böyle bir ordumuz var. Bu ordumuzu güçlü kılacak olan en önemli unsur da savunma sanayi. Böyle bir coğrafyada yaşıyorsanız savunma sanayiniz güçlü olacak. Eğer savunma sanayiniz güçlü olmazsa maalesef bazı buyrukları almak zorunda kalırsınız. Kendi politikanızı, kendi siyasetinizi yürütemezsiniz. Biz bunun ne olduğunu da çok iyi bilen bir milletiz. Güçlü orduyu, güçlü bir savunma sanayi ile mücehhez kılarsanız işte o zaman size kimse kolay kolay yan gözle bakamaz” şeklinde konuştu.
 
 
“ŞUANDA GELDİĞİMİZ NOKTA SAVUNMA SANAYİNDE YERLİLİK ORANI YÜZDE 55”
 
 
Bakan Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
 
“Rahmetli Özal’ın bu noktadaki vizyonu o dönemde çok eleştirilmişti ama bugün o savunma sanayi şirketlerimiz bu noktaya geldiyse merhum Özal’ı rahmetle anmak durumundayız. O dönemde ortaya koyduğu vizyon bugün HAVELSAN’ı, ASELSAN’ı, TAİ’yi, pek çok milli şirketimizi artık dünya ölçeğine taşıma noktasına getirdi. Rahmetli Özal’ın ilk döneminden sonra maalesef biz savunma sanayinde çok fazla mesafe alamadık. Ta ki 2002 yılına kadar. Türkiye’de maalesef sürekli hazır silah ithal etme gayreti vardı ama bunların hangi sonuçlara yol açtığını bilen insanlar olarak da 2002’de en temel önceliklerden birisi olarak savunma sanayindeki yerli katkıyı koyduk. 2002 yılında savunma sanayinde yerli katkı oranı yüzde 24’tür. Bu coğrafyada yaşıyorsak dışa bağımlı olmayacağız. Kendi piyade tüfeğimizden kendi savaş uçağımıza kadar kendimiz üreteceğiz. İnşallah 2023 hedefimizde de her şeyiyle Türk mühendisinin dizaynı ve tasarımıyla kendi milli savaş uçağımızı yapmak. Şuanda geldiğimiz nokta savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 55.24’ten 55’e önemli bir mesafe katettik ama bunu yeterli görmüyoruz. Savunma sanayinde mutlaka bizim yerlilik oranını çok daha yukarılara çekmek zorundayız. Buna ihtiyacımız var. Savunma sanayindeki yerli katkıyı artırmanın bir başka sonucu da yerli sanayinin güçlenmesidir.”
 
 
“ŞUANDA 100 MİLYON LİRA BÜTÇEMİZDE PARAMIZ VAR. ÇAĞRIYA ÇIKTIK. KORKUYORUM O PARAYI KULLANAMAYACAĞIZ”
 
 
Daha çok yerli üretim, yenilikçi üretim ve yeşil üretim yapılacağını belirten Işık, 25 başlıkta dönüşüm programının hayata geçirileceğini bildirdi. Bütün dünyada ekonominin lokomotifinin KOBİ’ler olduğunu söyleyen Işık, KOBİ’lerin yapması gerekenleri anlatarak, “Şirketlerimizin ölüm vadisinden güvenle geçmeleri için programlar gerçekleştirdik. Şuanda 100 milyon lira bütçemizde paramız var. Çağrıya çıktık. Korkuyorum o parayı kullanamayacağız. Destekleri Türkiye’nin ekosisteminin gelişmesi için kullanıyoruz ama arzu ettiğimiz noktada olmadığını da belirtmek istiyorum. KOBİ’leri bu noktada önemsiyorum” dedi.
 
 
“TÜRKİYE’DE YERLİ ÜRETİMİ, YENİLİKÇİ ÜRETİMİ VE YEŞİL ÜRETİMİ KESİNLİKLE BİZİM SANAYİMİZİN TEMEL ÖNCELİĞİ OLARAK BELİRLEDİK”
 
 
KOBİ’lere rekabet gücünün kazandırılması gerektiğini kaydeden Işık, KOBİ’lerin birlikte iş yapma kültürünün de geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. “Biz şunu arzu ediyoruz. Türkiye’nin üretime koyduğu bütçe yetmesin” diyen Bakan Işık, “Her yerde bütçe fazlası verelim diye uğraşan bir hükümet burada yetmesin istiyoruz. KOBİ’lerin finansmana erimesini önemsiyoruz. Türkiye’de yerli üretimi, yenilikçi üretimi ve yeşil üretimi kesinlikle bizim sanayimizin temel önceliği olarak belirledik. İnsana ve doğaya saygılı üretim istiyoruz, yani yeşil üretim istiyoruz. Üretim yaparken iş kazası oluyorsa bu bizim ciğerimizi parçalıyor” ifadelerini kullandı.
 
 
Savunma sanayi ile ilgili üç somut adım atıldığını bildiren Işık, “KOSGEB ve HAVELSAN bir işbirliği yapacak. Ankara’yı ARGE ve inovasyonda İstanbul’un önüne geçiren alan savunma sanayi. Ankara’da Savunma Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ni kuruyoruz. Bu da Ankara’da önemli bir savunma sanayinin ivme kazanmasında rol oynayacak. Kırıkkale’de Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ni kuruyoruz. Üreten için devlet tüm imkânlarını zorluyor” diye konuştu.