26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Yakup Köse'nin 28 Şubat'ta yaşadıkları 24 TV'de tartışıldı

28 Şubat döneminde 14 yaşında idamla yargılanan Yakup Köse'nin dramı 24 TV'de konuşuldu.

stargazete.com25 Kasım 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
Yakup Köse'nin 28 Şubat'ta yaşadıkları 24 TV'de tartışıldı
Yakup Köse, Habertürk Gazetesi Yazarı Nihal Bengisu Karaca, Yenişafak Gazetesi Yazarı Süheyb Öğüt, Yazar Cemile Bayraktar ve Şair – Yazar İsmail Kılıçarslan 24 TV'de yayınlanan Betül Soysal Bozdoğan'ın sunduğu "24 Dakika" programına konuk oldular.

Programda 28 Şubat dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulundular.

Programa konuk olan ve 14 yaşında idamla yargılanan Yakup Köse 28 Şubat’ta yaşadıklarını anlattı.

Köse şöyle konuştu: "Anlatılması zor şeyler yaşadım. 7. sınıftayken Antalya İmam Hatip Lisesi'nde öğrenciydim. 28 Şubat'ın karanlık günlerinde Çeçenistan, Bosna Hersek gibi toplumumuzun hassas olduğu noktalardı buralar. Zaman zaman buna karşı Anadolu topraklarından karşı çıkışlar sergileniyordu. Bu dönemde Avrasya feribotu kaçırılmıştı. Çeçen savaşlar tarafından. Cami bahçesinde gösteriye katıldım, Tekbir getirdik, sloganlar attık, attığım sloganların ne içerdiğini bilmiyordum. Orada benim başıma geleceklerin tek delili, Çeçen savaşçıların yapmış olduğu elimle işaretini yaptım. V işareti İBDA-C selamıymış. Orada etiketlendim ve evime birkaç ay sonra büyük bir oprerasyon düzenlendi. Emniyete götürüldüm, günlerce sorgulandım, zorla ve tehditle eylemleri kabul ettim. Mahkemeye çıkarıldım ve tutuklandım. İzmir DGM’de yargılandım ve idam cezası aldım. O kadar karanlık bir dönemdi ki, karanlık hücreler, dayaklar ve cezaevinden izlediğimiz dişarıdaki darbeyi başörtülü kardeşlerimizin yaşadıkları izlerdik"

Köse, o dönemden o süreçten açılan davalar çıkartılıp bizim önümüze konuluyor, bir intikam mı alınıyor? Topluma şu karışık dönemde bir şeyler mi anlatılmaya çalışılıyor? Bizim üzerimizden bunu toplumun taktirine bırakıyorum dedi.

BU NASIL BİR VİCDANSIZLIKTIR BU NASIL BİR HUKUK DEVLETİDİR

Nihal Bengisu Karaca Köse’nin yargılanma sürecini şöyle değerlendirdi: "Yakup Köse’nin hikâyesinde beni yaralayan detaylardan biri de ailesi idam cezası alacağı o duruşmaya çıkarken 'Mickey Mouse tişörtünü giy de senin çocuk olduğunu anlasınlar' diyorlar. Hakim ne suratına bakıyor, çocuk olduğunu anlamak istemiyor. Mickey Mouse tişörtünü giyen bir çocuğa idam isteniyor ve kalemi kırılıyor. Bu nasıl bir vicdansızlıktır, bu nasıl bir hukuk devletidir. Anlaşılması çok güç. Yakup Köse bu yönü ve bir çok yönü ile sembol bir isim 27 Kasım'da görülecek karar onanırsa, kimse kalkıp bu ülkede biz 28 Şubat ile yüzleştik, alnımızın akı ile bu hesaplaşmanın içinden çıktık diyemez. Burada mesele Yakup Köse’nin yaşadıkları değil bir ülkenin yakın tarihi ile hesaplaşmasına ilişkin bir süreç yaşanıyor. Ve bundan övgü dolu sözlerle bahsediliyor, bunun üzerine biz bir Yeni Türkiye tarifi yapıyoruz, askeri vesayetin gerilediğini en azından söylüyoruz ve darbelerle hesaplaştığımızı iddia ediyoruz. Fakat bir Saim Mizrabeyoğlu davası varken 28 Şubat döneminde haksız yere suçlanan eylem yapan kişilerin evinde kitabı bulunduğu için örgüt lideri sensin diye içeri alınan bir insan hala içeride dedi."