24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Ayşegül artık gülüyor

Prematüre doğduğu için sadece yüzde 4 gören ve henüz 6 aylık iken annesini kaybettikten sonra doktor olan babası tarafından terk edilen 17 yaşındaki Ayşegül Yedigöz'ün hayatı Adana Valisi'ne yazdığı mektupla değişti. Almanya'dan getirilen özel gözlük ile dünyaya farklı bir gözle bakan genç kız, gözlüğü alırken hem ağladı hem ağlattı.

HALİL BİLEK19 Şubat 2013 Salı 07:00 - Güncelleme:
Ayşegül artık gülüyor
Beden Eğitimi Öğretmeni Jale Yedigöz, 20 yıl önce doktor Hasan Akın ile dünya evlendi. Hamile kalan genç kadının, kanser olduğu anlaşılınca erken doğum yapmak zorunda kaldı. Prematüre olarak dünyaya gelen ve Ayşegül adı verilen bebek aylarca hastanede küvözde yaşam mücadelesi verdi. Ayşegül bebek, küvözde yaşam mücadelesi verirken annesi Jale Yedigöz, kansere karşı verdiği mücadelede yenik düştü. Henüz 6 aylık iken annesini kaybeden talihsiz bebek ikinciyi darbeyi babasından yedi.

Babası tarafından terk edilen Ayşegül'e anneannesi Elif Yedigöz sahip çıktı. Küvözde sürdürdüğü yaşam mücadelesini kazanan Ayşegül, büyüdükçe önemli bir sorunu olduğu ortaya çıktı. Televizyonu çok yakından izlediği görülen Ayşegül, göz doktoruna götürüldüğünde prematüre doğduğu için gözünün sadece yüzde 4 gördüğü belirlendi. Bu durum doktor olan babasına ulaşılarak söylendi ancak baba kızıyla ilgilenmedi. Anneanne torununu hastane hastane gezdirdi ancak bir türlü çare bulamadı.

Adana Görme Engelliler İlköğretim okulunu başarıyla tamamlayan Ayşegül, tüm olumsuzluklara rağmen Adana Kız Lisesi'nde okumaya devam etti. Öğretmenlerinin tahtaya yazdıklarını okuyabilmek sırasından kalkıp tahtanın yanına kadar gitmek zorunda kalırken kitapları da çok zor okuyordu. Kompozisyon ve şiir dallarında çok sayıda birinciliği olan Ayşegül, kendi eserlerini okuyamıyordu. Adana Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet pansiyonları gezerken Ayşegül'ünde kaldığı Adana Kız Lisesi pansiyonuna da uğradı. Selamet, öğrencilerle sohbet ederken sohbete katılmayan Ayşegül, bir köşede ağladı. Selamet, öğrencilerle sohbet ettikten sonra pansiyondan ayrılmak üzereyken Ayşegül yanına gelerek, “Benim bir problemim var bunu çözmesi için vali babaya bir mektup yazdım, onu verir misiniz” dedi. Mektubu alan Selamet, Ayşegül'ün sorununu dinledi.

Ayşegül'ün “Vali baba, ben babamı hiç tanımadım bana sahip çıkmadı, ancak sizi baba gibi görüyorum. Biliyorum ki siz muhtaçların yanındasınız. Ben sınıfta tahtayı uzaktan görüp okumak istiyorum. Yazdığım şiirleri sesli okumak istiyorum. Ama görmediğim için bunları yapamıyorum” yazılı mektubunu okuyan Vali Hüseyin Avni Coş, İl Milli Eğitim ve İl Sağlık Müdürlüklerine talimat vererek Ayşegül'ün görmesi için gerekenlerin yapılmasını istedi. Ayşegül, hemen Maya Göz Hastanesi'nde tedaviye alındı. Tedavi sonrası Ayşegül'ün görmesinin imkansız olduğu ancak özel gözlüklerle kitap okuyabileceği belirtildi. Ancak gözlüğün yurt dışından getirilmesi lazımdı. Vali Coş, hemen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na talimat vererek ödenek çıkartılmasını ve yurt dışından gözlüklerini alınmasını istedi.

Yaklaşık 10 bin lira tutarındaki teleskopik ve yakın gözlüğü Almanya'dan getirtildi. Adana Valisi Coş gözlükleri bizzat kendisi Ayşegül'e vererek mutluluğuna ortak oldu. Taktığı gözlükle kitabı daha rahat okuyabilen Ayşegül, “Öğretmenlerimiz, okul müdürümüz, ve müdür yardımcımız Meryem hanım, hepsi benimle çok iyi ilgilendiler. Meryem hanıma, artık anne diyorum, arık o benim annem gibi. Hepsi benim farkıma vardılar. Ve görmeyen gözüme sayın Valim Hüseyin Avni Coş ışık oldunuz. Ben gözlüğün geleceğini 14 Şubat Sevgililer Günü'nde 'ta öğrendim. Benim en büyük sevgilim olan gözüme, göz bebeğime kavuşturdunuz. Ben uzaktan şiir okumayı çok severim, hep yakından okuyordum ve en büyük hayalim uzaktan şiir kitabını sesli okumaktı. Böyle herkese bakarak o hayalimi de gerçekleştirmiş oldum. Yani en büyük sevgililer hediyesi bu bana. Ben bunu hiç unutmayacağım. Kimse bana bundan daha güzel hediye veremez” diyerek ağladı.

Babasının annesi öldükten sonra kendisine sahip çıkmadığını anlatan Ayşegül, “Benim babamda doktor ama görüşmüyoruz. Doktor ağabeylerim, ablalarım onlarda bana babalık yaptı. Annem de yaşamıyor şuan. Meryem hocam bana annelik yaptı onu, tebessümlü bir sarılması, beni çok mutlu ediyor, ben hepinizi çok seviyorum çok teşekkür ederim. Doktor ağabeylerim, ablalarıma sayın valime, çok teşekkür ederim. Hiçbir zaman bu anı ömrüm sonuna kadar unutmayacağım. Ben gözümün fazla görmesini istemiyorum, ben bu duruma alıştım. En güzel şey insanların beni sevmeleri, fazla görmeye de gerek yok, aslında biraz görseniz yetiyor. Ama insanın her zaman her yerde sevgiye ihtiyacı var. Ben gözüm olmadan da yaşarım ama sevgisiz yaşanmadığı için sizde beni sevgisiz bırakmadınız, hepinize herkese çok teşekkür ederim. Babamla hiç görüşmedik, görmedim de, yani öğretmenlerim benim babam oldular, hani o da doktor her şeyi yapabilirdi ama hiçbir şey yapmadı beni hiç tanımayan ablalarım, doktor ağabeylerim bana, doktorluk yaptılar. Yani sadece doktor olmak yetmiyor, asıl doktor bana bakan doktorlar. Ben onlara baba diyebilirim” derken dinleyenleri de ağlattı.