25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

''Sıradanlık en iyi kamuflaj!''

İLK KİTABI AĞAÇ KOVUĞUNDAN ÖYKÜLER İLE OKURUNU SELAMLAYAN NİLGÜN BIYIKLI, DENEME-ÖYKÜ ARASI METİNLERDEN OLUŞAN KİTABINDA SIRADAN KONULARI VE KAHRAMANLARI GÜNDEME GETİRİYOR.

FATMA ZEYNEP CEYHAN13 Şubat 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
''Sıradanlık en iyi kamuflaj!''
İz Yayıncılık son dönemlerde yeni nesil edebiyatçıların ilk eserlerini basıyor. Uzunca bir dönem edebiyata mesafeli duruşunu radikal bir şekilde değiştiren yayınevinin kanatları altına aldığı son isim, özellikle sosyal medyada tanınan ve sevilen biri, Nilgün Bıyıklı. Ağaç Kovuğundan Öyküler adlı deneme-öykü arası metinlerden oluşan kitap.
Yazıyla tanışıklığı çok geç gibi görünse de Nilgün Bıyıklı, toplumsal rollerden ancak fırsat bulabildiğini söylüyor yazıp çizmeye ve şöyle açıklıyor bu durumu:
“Her insanın kendini ifade etme tarzı farklıdır. Benimkisi de yazmak. Yazı maceram genel geçerliliklere göre belki geç kalmış gibi görünebilir dışarıdan. Fakat ben doğru zamanlamanın tam da bu olduğu kanaatindeyim. Çünkü insan, özellikle kadınlar kendilerini daha çok otuzundan sonra gerçekleştirebiliyorlar. Kendilerini daha çok o yaşlarda keşfediyorlar. Benim kendimi keşfetmem de böyle oldu. Çalışma hayatım bir yana her şeyden once bir anne olduğum için, onları büyütmeden bu tip uğraşlara zaman ayırmak toplum ve aile tarafından çok da taktir gören işler değil maalesef. Bu geç kalma gibi görünen hadisenin temelinde yatan sebep galiba bu.”
“Dünya değişti. Eskiden insanların kendilerini gösterebileceği mecra edebiyat dergileri başta olmak üzere matbuat dünyası iken, bugün sosyal medya dediğimiz internet birçok ismin popüler olmasını sağladı. Siz de yazılarınızı sosyal medya üzerinde yayınlayarak bir popülerlik kazanmışsınız. Okurla etkileşimin daha hızlı ve canlı olması bakımından, sosyal medyanın yazarı daha çabuk geliştirdiğini söyleyebilir miyiz? Sizin için durum nasıl oldu?” şeklindeki sorumuza ise “Sosyal medya bilinçli kullanıldığında şahane bir etkileşim ortamı. Anında etkileşim söz konusu misal. Sıcağı sıcağına hislerinizi okura aktarmanın verdiği samimiyetin tadı söz konusu. Duygularımı; o gücenir, bu bozulur gibisinden sansürlemeden aktardığım için okura sahici geliyor bu tutum. Keyifle takip ediliyor haliyle de paylaşımlarım” sözleriyle cevap veriyor.
SİNİR BOZUCU BİR RAHATLIĞIM VAR
Öykü tadında deneme olarak nitelenebilecek yazılarının türüne ilişkin olarak ise şunları söylüyor Nilgün Bıyıklı: “Yazmaya ilk başladığım zamanlarda mühim bir edebiyatçı abimiz o ara yazılarımdan birini okumuş sonra bana eleştirisini şöyle yapmıştı. ‘Bu ne biçim yazı böyle! Bir kere ne tarz olduğu belli değil! Ne deneme, ne öykü, ne başka bir şey! Önce tarzınızı belirleyin, sonra kalemi elinize alın!’vs vs. Bırrrr!
Bir kere kalıplara girmeyi oldum olası sevemedim. Yazılarıma kimileri “bunlar ne deneme, ne öykü” diyor, ben ise “hem deneme, hem öykü” diyorum. Sinir bozucu bir rahatlığım var farkındayım. Ben buyum işinize gelirse demeyi her konuda seviyorum. Edebiyat dahil. Belki bu, edebiyatçılar için bir tür amatör ruh olarak değerlendirebilir. Mühim değil, çünkü rahatsız değilim.
Kitaptaki yazılarının konusu ve kahramanları oldukça sıradan. Sıradanlığı sevdiğini söyleyen yazar, “Sivrilmek, liderlik gibi vasıflarla donatılmış bir bünyem yok zaten. Egosu şişik insanlar herkese olduğu gibi bana da itici geliyor. Fakat yazılarımı, “dur ben farklı bir tarz, karşıt bir duruş sergileyeyim” edasıyla yazmadım elbette. Ne hissediyorsam tüm şeffaflığıyla onu dillendirdim. Bu yüzden de samimiyet dozu yüksek metinler çıktı ortaya” diyerek sürdürüyor sözlerini.
Ağaç Kovuğundan Öyküler’in en azından önemli bir kısmında mizah baskın bir unsur ama aynı zamanda sonları mutlaka çarpıcı bir aforizma ile bitiyor mizahî yazıların da. Bunun bilinçli bir tercih mi olduğunu sorduğumuzda,
“Mizah ciddi bir iştir. Yani ciddiye almak gerekir. Hele de kara mizah; kıvrak zekâya ve algısı yüksek insanlara hitap eder. El bombası gibidir. Fitili zamanında çekmezseniz elinizde patlayabilir. Mizahı çok seviyorum, evet. Önümüzdeki aylarda haftalık bir mizah dergisinde yazmam için teklif aldım. Hayatında hiç mizah dergisi okumamış bir insan son derece ironik bir iş olacak bu. Bakın bu da kendi çapında bir mizah! Aslında yazılarımın genel karakteristiği bu. Yani alâkasız bir yerden mevzuya girip balyozu finalde indirmek. Son katrede okucuyu sarsmak. İnanın bu, okurun da hoşuna gidiyor” cevabını alıyoruz Nilgün Bıyıklı’dan.
Ağaç Kovuğundan Öyküler’de kısa soluklu metinlerin yanısıra, birkaç tane de uzun soluklu öykü var. Eskiden beri uzun soluklu öyküler ve hatta roman hayali olduğunu söyleyen Bıyıklı, “Bu kitabın yayınlanması benim için iyi bir motivasyon oldu. Okurlardan gelen olumlu tepkilerin yanında, usta edebiyatçıların da sözleri benim için önemli bir gösterge. Şimdi önümüzdeki bir yıl boyunca, uzun soluklu öyküler kaleme alacağım” diyor geleceğe dair planları hakkında.


Ağaç Kovuğundan Öyküler
Nilgün Bıyıklı
İz Yayıncılık, 208 Sf. 12.5 TL