20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Tedbil-i mekanda ferahlık vardır

BİR ŞAİR GÖZÜYLE DÜNYAYI GEZEN MESUT DOĞAN, İZLENİMLERİNİ ÇİN KADAR UZAK CAN KADAR YAKIN ŞEHİRLER KİTABINDA OKURLARIYLA PAYLAŞIYOR. DOĞAN, SEYAHATİN FELSEFİ ÜZERİNE DE KAFA YORUYOR.

UMUT ONARAN14 Şubat 2013 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Tedbil-i mekanda ferahlık vardır

Şair ve yazar Mesut Doğan’ın yurtiçi ve yurtdışı şehirleri anlatan kitabı Çin Kadar Uzak Can Kadar Yakın Şehirler Okur Kitaplığı’ndan çıktı. Kitaptaki yazıların büyük çoğunluğu daha önce Birnokta Dergisi’nde okurla buluşmuştu. Seyahat etmenin felsefesi anlatarak yola çıkan Mesut Doğan sırasıyla yurtiçinde ve yurtdışında gezdiği, gördüğü şehirlerle ilgili izlenimlerini kaleme almış. Kitabın son bölümünde ise Mesut Doğan gördüğü şehirlerin bazı önemli hususiyetleri üzerine düşüncelerini okurlarla paylaşıyor.

Seyahat etmenin önemi ve kurallarının anlatıldığı bölümde seyahatin aşamaları hakkında önemli ipuçları da kendiliğinden ortaya çıkıyor. İnsanın yaşadığı mekânın ve bölgenin dışına çıkmasıyla başlayan seyahat, tıpkı bir dairenin halkaları gibi içe doğru daralarak insanın kendisine, daha doğrusu yüreğine doğru yaklaşmasını sağlayan bir döngü oluşturuyor. İlk olarak yaşadığı yeri terk eden insanın daha sonra kendisini de geride bırakması ile başlayan gizemli serüveni, kendisine uzaktan başka insanların perspektifleriyle bakarak kendi zenginliğinin farkına varması ile devam ediyor. Seyyahın coğrafi olarak mesafeler katederken kendi içine de yolculuk etmesi, iç derinliğini anlaması ve içindeki cehennemlerden geçerek yine kendisine ulaşması ve buradan başka insanların evrenine yolculuk etmesiyle devam ediyor. Ve kendisine dönmesiyle nihayet buluyor.

 KENDİMİZE DOĞRU YOL AÇMAK

 Seyahat etmenin önemi ve sistematiği konusunda kitapta “Yolculuk, insanın kendisini anlamasında, hayata ve olaylara bakış açısının neredeyse tamamen değişmesinde belki de en etken faktördür. O nedenle bir insanın en az ayda bir kez yaşadığı yerin (ilçe, il, ülke) dışına çıkması, birkaç gece başka bir yerde kalması, onun yaşamında ciddi değişiklikler yapmasını kolaylaştıracaktır. Birçok büyük insanın yaşamına bakıldığında sık sık yolculuk yaptıkları ve her yolculuk sonrasında diyalektik ve paradigmalarında önemli değişimler yaşadıkları bilinen bir gerçektir” tespiti yer alıyor.

Seyahatin her ne kadar bir amaç için yapılması iyi olsa da, amaç ve varılacak hedeften daha önemli olanın “seyahatte yaşanan deneyimler” oluşuna dikkat çekilen kitapta “Zafer değil her zaman sefer önemlidir” tespitinin altı çiziliyor.

Yazar gezip gördüğü şehirleri ve ülkeleri anlatırken bir “görgü tanığı” gibi değil onları belli bir vizyon ve amaç adına “kendi ruhuna kendinden aşı yapma” niyetini ortaya koyuyor. Yurtdışı yani Çin kadar uzak şehirlerden Paris ve Prag bölümleri, tüm seyahat programının bir şehre ayrılmasının, gruptan ayrılarak kendi başınıza zor ve denenmemiş yollara sapmanın ne kadar önemli olduğunu, sayfalar boyunca akıp giden bir şehrin ruhunun ve keşfedilmesi zor yerlerin bütün derinliğiyle ortaya çıkarılmasıyla bir kez daha kanıtlıyor.

Bütünsel bir bakışla ele alındığında kitap, hayattan bir elma kurdu gibi memnun olan okuyucuları huzursuz ederek bir iç huzuru aramalarına, onların zor zamanlarında kullanabileceği ve kaçıp saklanacakları küçük adacıklar bulmalarına, orada insanın faaliyet alanını, zamanını ve yeteneklerini daraltan, yok eden değerleri onların görebileceği bir yüksekliğe taşıyarak, yaşamlarını yeniden gözden geçirmelerine yardımcı oluyor.

 Çin Kadar Uzak Can Kadar Yakın Şehirler  

Mesut Doğan   

Okur Kitaplığı