25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Ahmet Kaya 57 yaşında

16 Kasım 2000 yılında Paris'te hayata gözlerini yuman sanatçı Ahmet Kaya'nın bugün doğum günü...

28 Ekim 2014 Salı 07:00 - Güncelleme:
Ahmet Kaya 57 yaşında

Bazen yazdığı şarkı sözleri bazen yaptığı açıklamalar sanatçının başına dert açsa da eleştirildiği kadar sevildi usta sanatçı Ahmet Kaya. 43 yıllık hayatına unutulmaz eserler sığdırdı. Sanatçı bugün yaşıyor olsaydı 56. yaş gününü kutluyor olacaktı...

AHMET KAYA KİMDİR?

Ahmet Kaya 1957 yılında Malatya'ya göç etmiş olan bir ailenin beşinci çocuğu olarak doğdu. Babası Sümerbank mensucat fabrikasında çalışan bir işçiydi. İlkokulu Malatya'da okudu. Müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile tanıştı. 

Okuldan geri kalan zamanlarında plak ve kaset satan bir dükkânda çalışmaya başladı. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle 1972'de İstanbul Kocamustafapaşa'ya göç ettiler ve okulu bırakmak zorunda kaldı. İşportacılık ve çeşitli işyerlerinde çıraklık yaptı. Bu dönemde küçük bir yerleşim yerinden büyük bir şehre taşınmanın ve alışmanın sıkıntılarını yaşadı. Bu sıkıntılarını bir belgeselde şöyle dile getirdi: « Onlarla konuşmuyordum; çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda; herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: 'Biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep...' Bana dedi ki: 'Rica ederim.' Öyle bir ağrıma gitti ki: 'Ben de sana rica ederim,' dedim.. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim.

On altı yaşında yasadışı afiş basmaktan hapse atıldı. Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri Derneği'nin çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ile tanışma fırsatı buldu ve Mahsus Mahal isimli Ruhi Su türküsünü söyledi. 

1978 yılında Gelibolu'da askerlik yaptı, bu arada askeri orkestrada müzik çalışmalarına devam etti. Askerlik dönüşü Emine Kaya ile evlendi ve 1982 yılında kızları Çiğdem doğdu.

YUSUF HAYALOĞLU İLE TANIŞMASI

Ahmet Kaya, Gülten Hayaloğlu ile evlendikten sonra kardeşi Yusuf Hayaloğlu ve şiirleriyle tanışır. Sözlerinin çoğunluğunun Yusuf Hayaloğlu'na ait olduğu Yorgun Demokrat adlı albümü 1987 yılında yayımlanır. 1988 yılında sadece iki şarkının söz yazarlığını Hayaloğlu'nun yaptığı ve diğer sözlerin tanınmış şairlerin şiirlerinden oluşan Başkaldırıyorum albümü çıkar.

Ardından 1989 yılında sadece bağlama ve vokalin ile oluşturduğu konserlerinden bir derleme olan Resitaller-1 yayımlanır. Aynı yıl Osman İşmen'in düzenlemesiyle, sözlerinin büyük çoğunluğunu Hayaloğlu'nun yazdığı İyimser Bir Gül albümü çıkar. 1990 yılında Resitaller-1'in devamı niteliğinde olan Resitaller-2 albümü yayımlanır. Aynı yılın Ekim ayında çeşitli şairlerin şiirlerinden oluşan Sevgi Duvarı isimli albümünü çıkartır.

Şarkılarım Dağlara albümü basılan 2.800.000 bandrolle rekor kırmıştır. Bu albümde yer alan Özgür Çağrı isimli şarkıda geçen Abin bir gün dağdan döner, sarılırsın yavrucağım gibi sözler nedeniyle albümü toplatılır, Ahmet Kaya'nın konser vermesi yasaklanır.

Ahmet Kaya 1990 yılında Tatar Ramazan ve 1992 yılında Tatar Ramazan Sürgünde filmlerinin müziklerini yaptı. 1994 yılında prodüksiyonunu Gülten Kaya ve Yusuf Hayaloğlu'nun yaptığı, Kanal D'de yayınlanan Ahmet Abi'nin Vapuru programını yaptı. Bu program sadece 13 hafta sürdü. Bu programa Nihat Akgün'ün katılması ve JET-PA'nın sponsorluğunu yapması büyük eleştiriler aldı.

90’larda şarkıları ile kitlelere ulaşan Ahmet Kaya’nın başı dertten kurtulmadı. Şarkı sözleri yüzünden, mahkeme koridorları hayatının ve şarkılarının bir parçası oldu. 
 
Magazin Gazetecileri Derneği tarafından, 98 yılının En Başarılı Sanatçısı seçilen Ahmet Kaya, ödülünü almak üzereye sahneye çıktı ve yaptığı “Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klipi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum” konuşmasının ardında salonda bir sessizlik oldu ve ardından aralarında birçok ünlü ismin bulunduğu kişiler tarafından eşi Gülten Kaya ile oturduğu masaya çatal, bıçak yağdırıldı. 
 
Bu sözlerin ardından Vatan haini ilan edilen Ahmet Kaya, o gece bahsettiği Kürtçe şarkısını stüdyoda kaydettikten sonra bir daha ülkesine dönmemek üzere Paris’e yerleşti.
 
Vatanını terk ettiği o günü ise ‘Sürgün Acısı’ şarkısındaki şu dizelerle anlattı… İki damla gözyaşımla Satıldım pazarlarda Kırdılar yüreğimi Kırdılar azarlarla Sürgünlere yolladılar Sabah dörtte yağmurlarla Ben yandım Siz yanmayın Allah aşkına
 
16 Kasım 2000 yılında Paris’te geçirdiği kalp krizinin ardından eşinin yanında hayata gözlerini yumdu. 
 
Kendisi gibi ülkesini terke etmek zorunda kalan ve Paris’te hayatını kaybeden Yılmaz Güney’in Père-Lachaise’deki mezarının yanına defnedildi. 
 
43 yıllık hayatından geriye, hafızalara kazınan 18 albüm ve 200’e yakın şarkı kaldı…