26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

İçimdeki Karadeniz’i Divane’de paylaştım

Karmate grubundan ayrıldıktan sonra ‘Divane’ isimli solo albüm çıkaran Resul Dindar, “Sanatçının kişiliği sanatından önde olmalı. Bu albümde içimdeki Karadeniz’i paylaştım” dedi.

Nil Özer13 Haziran 2013 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
İçimdeki Karadeniz’i Divane’de paylaştım

Karmate grubunun kuruculuğunu ve solistliğini üstlenen Resul Dindar, gruptan ayrıldıktan sonra yoluna tek başına devam ediyor. Karadeniz’i baştan başa hissedeceğimiz ilk solo albümü ‘Divane’yi Esen Müzik etiketiyle çıkaran Dindar, albümün hikayesini anlattı...

-Müzik yolculuğunuza yalnız devam ediyorsunuz...

Karmate grubu benim için misyonunu tamamlamıştı. İçeride huzur kalmamıştı, biz beş kişi ayrıldık gruptan beraber devam ediyoruz. Albümde de bu 5 kişinin imzası var. Çok fark olmadı aslında Karadeniz müziğine sanata bakış açımda bir değişiklik olmadı. Yolumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

-Albümde neler var?

Albüm içinde 18 parça var. Millet tek şarkıyla piyasaya çıkıyor, bizde tam tersi. Hiç birini ayıramadım seçtiğim şarkıların. Bu albümün kendince bir misyonu oluştu. Karadeniz müziği yapan değerli sanatçıları da andım, o nedenle çok önemli bir albüm oldu.

-Konserlerinizde farklı tarzlara da yer veriyorsunuz...

Konserlerde kendi tarzımın dışına çıkmayı seviyorum. Türk Sanat müziği söylüyorum Zeki Müren, Gülden Karaböcek’ten, Orhan Gencebay’dan söylüyorum. Canlı performanslardan aldığım tepki çok pozitif olunca bundan sonra Türk Sanat Müziği ya da farklı tarzda bir albüm yapma fikri doğdu.

-Karadeniz halkı sizi ve müziğinizi bağrına bastı mı?

Kazım Koyuncu, Fuat Saka’dan önce kimse bilmiyordu bu müziğin farklılığını, enstrümanların yelpazesini bize onlar öğretti. Biz de bu ustalardan gördük biz de aynısını yaptık. Çok abartmadan yakışan sazı kullanmak gerekir. Karadeniz ezgisini kaybetmeyecek. Muhakkak armonisi olmalı.

-Tarzınıza isim verirseniz.

Benim içimdeki Karadeniz’i paylaşıyorum. Her kemençe ve dil Karadeniz değildir. Kişinin o müziği icra karakterleriyle de ilgilenmek gerekiyor. Amacına samimiyetine... Her şey sanat değil. Kişiliği sanatından önde gitmeli. Dinleyici bunun farkına varmalı. Biz bunu başardık.

Gönlümdeki insanlarla beraber oldum bu saatten sonra yanlış yapma lüksüm yok.

-Müzik adına neler yapmak istersiniz?

Gönüllerimi paylaştığım Orhan Gencebay, Gülden Karaböcek’le yolculuğa çıkmayı, Tarkan ve Sıla ile bir  projede olmak isterim. Kazım Koyuncu’yu söylememe gerek yok.

GÖNÜLLERE DOKUNSAM YETER

Herkesin Karadeniz müziğini bilmesi gerekmiyor. Sonuçta hepimizin toprakları bunlar... Bu yüzden de farklı tarzlarda müzik yapmak ve gönüllere dokunmak istiyorum.