20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Ekrem Dumanlı şova devam ediyor

Binlerce masum insanın hayatını karartan Paralel Yapı'nın yayın organı Zaman'ın Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Türkiye'yi dünya liderlerine şikayet etti.

27 Aralık 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Ekrem Dumanlı şova devam ediyor

14 Aralık operasyonundan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ve yurtdışına çıkış yasağı getirilen Ekrem Dumanlı şovuna devam ediyor. Bütün dünya liderlerine mektup yazan Dumanlı, Türkiye’de faşist bir diktatörlük rejimi olduğu yalanını söylemekten çekinmiyor.

SUÇ ÜSTÜNE SUÇ İŞLİYOR

Mahkeme görüntülerini Zaman gazetesinde yayınlayarak suç üstüne suç işlemeye devam eden ve görülmemiş bir hukuk skandalına imza atan Ekrem Dumanlı, savcının tutuksuz yargılanmasına itiraz etmesinin ardından şovuna hız verdi.

DÜNYA LİDERLERİNE TAHRİK EDİCİ MEKTUP

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'dan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'a, kadar bütün dünya liderlerine mektup göndererek, Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığı, gazetecilerin suçsuz yere cezaevine gönderildiği yalanını söylemekten çekinmeyen Dumanlı, uluslararası kamuoyunu Türkiye'ye karşı göreve davet ediyor. Mahkeme salonundan çekilen görüntüleri hukuksuz bir şekilde yayınlayan Ekrem Dumanlı, bunu yabancı ülkelerin devlet başkanlarına da servis ederek suç üstüne suç işlemeye devam ediyor.

KURDUKLARI KUMPASLARDAN, PARALEL YAPIDAN TEK KELİME BAHSETMİYOR

Türkiye'deki masum insanlara kurdukları kumpaslardan, kendilerinden farklı düşünen Müslüman cemaatlere attıkları iftiralardan, haklarında yüzlerce şikayet olduğundan, polis, yargı ve bürokrasi çeteleri kurarak devleti ele geçirmeye çalıştıklarından, liderleri Fethullah Gülen hakkında yakalama kararı çıkarıldığından tek kelime bahsetmeyen Dumanlı'nın yalanlarla dolu mektubu şu sözlerle son buluyor:

ULUSLARARASI KAMUOYUNA TÜRKİYE'YE KARŞI GÖREVE DAVET EDİYOR

"Yukardaki ürpertici iddialar, Türkiye'deki hukuksuzluğun hangi boyutlara ulaştığını, siyasi iradenin istediği an bağımsız medya gruplarına ve şirketlerine bu tür baskıları nasıl reva görebileceğini ortaya koymaktadır. Türkiye'de bütün medya kuruluşları ve ticari şirketler artık tehlike altındadır. Basın özgürlüğü ve fikir hürriyetinin ayakta kalabilmesi için demokrasiye, medya özgürlüğüne ve evrensel hukuka inanan sizlerin desteğini bekliyor, saygılar sunuyorum." (Sabah)