27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Fatih Altaylı ile Levent Kırca birbirine girdi

Fatih Altaylı'nın Habertürk'te ekrana gelen Teke Tek programında gergin anlar yaşandı

16 Ocak 2013 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Fatih Altaylı ile Levent Kırca birbirine girdi
Kürsüden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ettiği küfür ve ardından AK Parti’ye oy verdiklerini açıklayan Halil Ergün, Ali Poyrazoğlu, Sezen Aksu gibi sanatçılara hakaret ile son dönemin en çok tepki çeken isimlerinden İşçi Partili Levent Kırca'nın programına konuk olduğu Gazeteci Fatih Altaylı arasındaki hakaret dolu tartışma izleyenleri şok etti. Kendini merkez medya olarak tanımlayan Habertürk'teki programda oluşan seviye utandırırken Kırca'nın Altaylı’ya “İktidar yalakası”, “Ulan”, “Sana takmayı düşünüyorum” gibi hitapları yüz kızarttı. Program sırasında konuğuna karşı sesini yükselttiği görülen Altaylı da Kırca’ya “Laf ebeliğinde benimle baş edemezsin” gibi sözler söylerken programda salak, yalaka sözleri havada uçuştu. Altaylı Kırca diyalogları 'Televizyonda seviye hiç bu kadar düşmemişti" şeklinde yorumlandı. İşte Kırca ve Altaylı'nın dudak uçuklatan diyalogları;

YALAKASIN, SALAKSIN
Altaylı: Niçin ziyarete gitmiyorsun, çünkü yalakasın diye mail geliyor.
Kırca: Yalakasın bak. Seyirci sana bunu söylüyor.
Altaylı: Birilerinin gözünde yalaka olduğumu gösteriyor.
Kırca: Ya yalakasın ya değilsin. Kabul et.
Altaylı: Abi sana da burada manyak diyen var sen manyak mısın?
Kırca: Manyağım. Al karikatürünü yaptım sakinleş.
Altaylı: Ben sakinim sen deliriyorsun aradabir.
Kırca: Rozet takayım sana.
Altaylı: Ben sana takacağım birazdan.
Kırca: Nasıl takacaksın, bak mecaz yapıyorsun. Buradaki takayım başka bir anlama geliyor.
Altaylı: Ben salak mıyım?
Kırca: Evet salaksın.kendin söylüyorsun. Demin de ben yalakayım dedin. Yalakasın ki bir elin yağda bir elin balda.
Altaylı: Senden daha yalaka yok ki yakın zamana kadar bir elin yağda bir elin balda idi. Belki yaşlandığım zaman senin gibi etrafa saldırmaya başlarım.

SANA TAKMAYI DÜŞÜNÜYORUM
Kırca: Sana İşçi Partisi rozeti takmayı düşünüyorum.
Altaylı: Allah aşkına. Atatürkçü olmak ile işçi partisi olmak aynı şey mi
Kırca: Giderken İP rozeti takayım mı
Altaylı: Takma, sen takmışsın zaten.
Kırca: Ben taktım, ama sana takmadım. Sana da takarım.
Altaylı: Abi sana takmışlar, ben niye takayım.
Kırca. Ben de sana takayım giderken.

LAF EBELİĞİNDE BAŞ EDEMEZSİN
Programda tansiyon Kırca’nın konuşturulmadığı iddia ettiği anlarda şöyle yükseldi:
Altaylı: Laf ebeliğiyle benle baş edemezsiniz. Siz ne kadar laf ebesi iseniz ben o kadar laf ebesiyim.
Kırca: Hadi ya…
Altaylı: Evet.
(…)
Altaylı: Türkiye’yi geren siziniz. Ben çıkıp kürsülerde kimseye küfür etmiyorum.
Kırca. Beni buraya bağırmak için mi çağırdın?

(…)
Kırca: Ben senin karikatürünü yaptım görmek istiyor musun
Altaylı: Abuk sabuk şeyler yapıyorsunuz.
Kırca: Titretme elini..
Altaylı: Normal bir insan olarak sinirleniyorum
Kırca: Ben anormal miyim?
Altaylı: Son zamanda evet.
Kırca: Sen çok normalsin

Kırca: Fatih, bağırmadan konuşabilir misin kardeşim. Karşında çocuk yok senin. Bana ne bağırıyorsun sen abi? Sakin konuşur musun? Lütfen biraz tansiyonunu aşağı indir.


(…)

ULAN DELİKANLI ADAM İTİRAF EDİYOR DEDİM
Programının iktidar tarafından yayınlandığı kanaldan kaldırıldığını iddia eden Kırca, Altaylı ile olan son diyalogu ise yalakalık tartışmasına sahne oldu:

“Allah razı olsun beni programına çağırdın da iki laf edebildim”
Altaylı: Olur mu öyle şey, ben iktidar yalakasıyım ya!
Kırca: Öylesin. Sen de söylüyorsun ya. Ağzınla itiraf ediyorsun
Altaylı: Sen demin söyledin diye söylüyorum. Yoksa niye öyle söyleyeyim?
Kırca: iktidar yalakasıyım demedin mi şimdi? Ben de itiraf ediyorsun sanıyorum. Ulan ne delikanlı adam itiraf ediyor, diye düşünüyorm.

KIRCA’DAN ALTALYI’YA ADAB-I MUAŞERET DENEN BİR ŞEY VAR
Kırca: program yapımcısısın, hem de beni konuşturmuyorsun
Altaylı: Aşırı ulusalcı parti değil mi? Geçmişte PKK ile Öcalan ile yan yana Perinçek’in fotorafı yok mu?
Kırca: Ben seni dinliyorum. Rahat rahat konuş. Misafirsin sen burada. İçini dök.
Altaylı: İçimi dökmüyorum, merak ettiğim için sonuyorum.
Kırca: Dök baba içini… Kesmeyecek misin lafımı?
Altaylı: Kesebilirim. Peki, buyurun.
Kırca: Ben de sana bitti diyeyim, konuşayım. Çünkü bu işin adab-ı muaşeret denen bir şeyi var.
Altaylı: Bu tartışma programı, tartışıyoruz…
Kırca: Ben senden yaşça büyüğüm. Tartışırsın, sen konuşursun; bana müsaade edersin, ben konuşurum. İstersen dakikayla konuşalım. Karşılıklı bir cümle sen, bir cümle ben, öyle tat tak… Türkiye televizyonlarında böyle ciddi bir sorun var. İnsanlar konuşamıyorlar bir arada. İnsanlar işliyorlar bu hatayı. Ben televizyoncu olarak senin atan sayılırım.
Altaylı: Ben çocuktum sen televizyona çıktığında.
Kırca: Tabii. Bence hala bana göre çocuksun. Onun için biraz saygı göstereceğiz. Saygıdan kastım ne? Sen sor diyorum..
Altaylı: Tamam sorduk…
Kırca: Ben cevap vereyim. Bitti diyeyim, sonra sen sor diyorum.
Altaylı: Tamam abi..