Film gibi yemek kitabı

Bir yemek kitabı düşünün; içi lezzetli yemek tarifleriyle dolu, fotoğraflar iştah açıcı, estetik mükemmel... Ama onu benzerlerinden ayıran bir özelliği daha var. Kitaptaki QR kodu (mobil cihazların kameralarından okutulabilen özel matriks barkod) akıllı telefonu ya da tabletiyle okutanlar, kitaptaki bazı tariflerin videolarını internet üzerinden izleyebilecek. Bahsettiğimiz bu yenilik yemek fotoğrafı stilisti Gamze Bursa’nın yeni yemek kitabı no: 22’de... Bursa, kitaptaki bazı tariflerin yapılışını beş dakikadan kısa süren videolarla görüntülü anlattı. Sözsüz, sadece müziklerin bulunduğu videolar...

İlk yemek kitabı net 425 g ile 2009’da Gourmand Cookbook yarışmasında ‘En İyi Yemek Kitabı Görseli Ödülü’nü alan Bursa, yeni kitabında ise yine birbirinden lezzetli tarifleri güzel fotoğraflarla sunuyor. İlk kitabı net 425 g’dan sonra yeni çalışmasının adı da rakamdan oluşuyor. Bursa “Rakamlarla zihinsel bir aşk yaşıyorum sanırım. Tutkumun sebebi konuşurken pek çok harfi yanyana getirerek dile getirdiğimiz ifadeyi, yazarken sadece birkaç işaretle anlatabilmemiz. Dolayısıyla kitabın kapağında da kısa ve estetik duruyor rakamlar” diyerek bu tercihini açıklıyor. Kitabın adı no: 22 nereden geliyor diye sorarsanız Gamze Bursa’nın evinin kapı numarasıymış: “Uzun yıllardır adres verirken

‘Gamze Bursa, No: 22’ diyorum.”

Bursa, bu kitabı beş yılda hazırlamış, bu süreçte zorlanmış: “İlk kitaptan daha iyi olması gerektiğini düşündüm. İlk etap tarifleri oluşturmaktı. Bu en zor süreç. Çünkü ilk kitabımdaki tarifler yıllardır biriktirdiklerimdi. Yeni kitap ise yeni lezzet yolculuğu demekti. Bol bol yemek yaptım. Zor bir süreçti, çünkü bir şeylerden esinlenmek şart. Örneğin kitaptaki pancarlı avokadolu kısırın esin kaynağı, yediğim pancarlı risotto. Esinlenme noktam pancar ve pirinç birlikteliği, gerisi hayal gücü. Tarifleri toplamak dört yılımı aldı.Yemek trendleri değişti, hayatımıza daha çok buğday, kinoa, maş fasulyesi gibi baklagiller girdi ve tariflerimin arasında yerlerini aldılar.”

32 MÖNÜ İMDADINIZA YETİŞİYOR

Bursa’nın tariflerinin olmazsa olmazı zeytinyağı. Hemen her tarifte var. Kitapta herhangi bir ülke mutfağının ağırlığı yok. Genelde hafif lezzetler yer alıyor. Şam fıstıklı portakallı bulgur salatası, köfteli nohutlu çorba, peynirli tartolet, armutlu kakaolu kek, balkabaklı tahinli dondurma, pekmezli mini ekmek gibi 148 tarif bulunuyor. Bu tariflerle oluşturulan 32 farklı mönü ise şık bir davetten sabah kahvesine, Meksika mönüsünden brunch’a kadar misafir ağırlayacağınız zaman ne yapacağınız konusunda imdadınıza yetişiyor.

Peki QR kodu fikri nasıl doğdu? (www.gamzebursa.com adresine girenler bazı tariflerin videolarını izleyebilecek) “Yemek kitaplarının sayfalarını çevirmek, benim için keyifli bir film izlemektir” diyen Bursa, çıkış noktasının iki yıl önce New York’taki MoMa Müzesi’nde (The Museum of Modern Art) gördüğü bir sergi olduğunu anlatıyor: “Serginin konusu QR kodun hayatımıza getirdigi farklılıklardı ve bir enstelasyonda üzerinde QR kodu olan bir ağacın bir yıl içinde hava şartlarına göre çıkardığı sesi dinleyerek altındaki bankta oturabiliyordunuz. O an aklıma yemek kitabıma QR kodla tariflerin uygulamasını koymak geldi.”

Şimdilik belli tariflerin videosu var. Bursa, sponsor bulduğu takdirde 148 tarifin de videosunu çekeceğini ve internette yayınlayacağını söylüyor. Böylece özellikle zor tariflerin nasıl yapıldığını gördüğünüzde akıllarda bir soru işareti kalmayacağını anlatıyor. Bursa’nın yemek tarifi videoları adeta sanat filmi gibi. Bursa, videoları Gökçe Erenmemişoğlu’nun çektiğini söylüyor: “Gökçe Erenmemişoğlu videoları bana kaba montajla teslim etti. Ben müziklerini bulup hareketleri o müziğe göre ritmlendirdim montajcı arkadaşımla. Biraz sanatsal anlam katmak istedim.”

BİR VİDEO ÇEKİMİ BEŞ SAAT SÜRDÜ

Çekimler, Bursa’nın evindeki mutfakta yapıldı, bir çekim 4-5 saat sürdü. Çekim sırasında Bursa, yemekleri yaptı. Beyaz fonda, beyaz tonlarda aksesuarlar kullanıldı... Komik olaylar da yaşanmadı değil. Bursa onlardan birini şöyle anlatıyor: “Bir çekimde kadraja biraz sarı renk katmayı kurguladım kafamda. Bu da bir fincan veya giydiğim kazakla olacaktı. Fakat kazağın kolları biraz kısa kaldı ve kadraja girmedi. Dolayısıyla elimdeki tek malzeme sarı fincandı. Hemen bir çözüm buldum. Kazağın kollarını kestim, kesik kolu bileğime kadar indirdim, üst kısmını koli bandıyla koluma sabitledim. Görüntüme gülmekten bir süre kimse çalışamadı ama ben istediğim sarı tona kavuştum.”

Evcilik oynaya oynaya başladı

Gamze Bursa, mutfağa olan tutkusunun çocukluğunda başladığını söylüyor: “Bu tutkumun filizlerini çocukluk yıllarımın en sevdiğim oyunu olan evciliğe bağlayabiliriz. Küçük kaplarda doğadaki malzemeleri kullanarak farklı yemekler yapardım, sofra hazırlardım. Büyüdükçe mutfağa girip önce kahvaltı için yumurta yapmaya sonra kek ve pastalara el atmaya başladım. 22 yaşımda evlenince tamamen kendime ait bir mutfağım oldu. Aslında artık biri yemek yapsın ben yiyeyim hatta belki de hiç yemeyeyim istiyorum. Çünkü kitabı hazırladığım süre içinde biraz kilo aldım!”