Canınız tatlı çektiğinde elma mı yoksa bol çikolatalı bir pasta mı yiyorsunuz? Ara öğünde yemek için bisküvi mi yoksa bir avuç badem mi tercih ediyorsunuz? Beslenmenizdeki her seçiminiz hayatta yaptığınız tercihler gibi tüm yaşamınızı etkiliyor. Ak ve kara, eninde sonunda ortaya çıkıyor. Sağlık açısından o kara tabloda obezite, şeker, kalp-damar rahatsızlıkları, hipertansiyon, karaciğer yağlanması ve daha birçok rahatsızlık var. Hem bol kalorili, içinde farklı kimyasallar ve şeker bulunan, doğal olmayan gıdalarla beslenme hem de hareketsiz yaşamın sonucu olarak bu tip rahatsızlıklardan artık gençler bile mustarip! Sistem bir kere bozulmaya görsün, geri dönüş için mücadele etmek zorlaşıyor.
Sistemin bozulduğunun işaretlerinden biri de insülin direnci. Günümüzde bundan şikayet edenlerin sayısı o kadar çok ki... Peki şeker hastalığından kalp-damar rahatsızlığına pek çok sağlık sorununa neden olan bu metabolik sendromun nedenleri nedir, nasıl tedavi edilir? Konuyu uzmanlara sorduk. Onlardan biri de İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji-Metabolizma ve Diyabet Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Pınar Kadıoğlu...
- İnsülin direnci neden tehlikeli?
İnsülin direnci, kilo ve yağ dokusu artışının sonucu ortaya çıkan metabolik bir durum. Normal şartlar altında vücuda alınan karbonhidratlar kaslarda yakılır. Karbonhidrat dediğimiz şeker ve nişastayı kas haline getiren pankreastan salınan insülin hormonudur. Yağ dokusu arttıkça, bu dokudan salgılanan bazı maddeler, insulinin bu etkisini zorlaştırır. Yani bir direnç oluşur. Pankreasta bunun üstesinden gelebilmek için daha çok insülin salgılar ve kan insülin düzeyimiz yükselir. İnsülin direnci eğer düzeltilmezse yıllar içinde şeker hastalığı, damar sertliği, yağlı karaciğer ve çeşitli kanserlere sebep olabilir.
- Belirtileri nedir?
Sık acıkma, açlığa tahammülsüzlük, acıkınca sinirlilik hali, terleme, bayılacakmış gibi hissetme görülebilir. Bunun yanında vücut kitle indeksiniz 25’ten fazlaysa (vücut kitle indeksini kilonuzu, boyunuzun metre cinsinden karesine bölerek bulabilirsiniz); 40 yaşının üzerindeyseniz; ailenizde diyabet, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalığı varsa sizde de insülin direnci olabilir. Aynı şekilde gebelik şekeri geçirmiş olan veya polikistik over tanısı konulmuş kadınlarda da insülin direnci saptanabilir.
DÜNYANIN BİR SORUNU
- İnsülin direnci ne zamandan beri toplumda bu kadar fazla görülmeye başladı?
Fazla kilo, Türk toplumunda uzun zamandır bir sağlık sorunu. Bunun sonuçlarından olan diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalığına toplumumuzda çok sık rastlanıyor. İnsülin direnci de tüm bu hastalıkların merkezinde ve hastalıkların başında yer alan bir metabolik durum. Bu hastalıklara karşı hekimler her zaman savaş veriyor, verdiler. Ama son zamanlarda farkındalık arttı. Kilo ve buna bağlı insülin direnci sadece Türkiye’nin değil, dünyanın sorunu.
- Bu sorun bazı çocuklarda bile görülüyor.
Maalesef kilo artık çocukluk çağında da rastladığımız bir sorun. Beslenme alışkanlıklarında ailedeki yemek kültürünün önemi olduğu gibi okul kantinlerinde satılan yiyeceklerin, fast- food modasının da rolü büyük.
- Nasıl bir beslenme programı uygulamak gerekiyor?
Bağırsaklardan zor emilen, kan şekerini ani yükseltmeyen yiyecekler öneriyoruz. Sebze ve meyve gibi bol lifli besinler yenilmeli. Ayrıca şeker ve şekerli yiyeceklerin yemek sisteminden kaldırılması veya alınacaksa da miktarlı ve tok karnına tüketilmesini öneriyoruz.
HAYAT TARZI DEĞİŞMELİ
- Peki tedavisi nasıl yapılıyor?
İnsülin direnci iki yolla tedavi edilebilir. Birincisi insüline ihtiyaç azaltılabilir, ikincisi hücrelerin insüline duyarlılığı arttırılabilir. Birinci hedefi beslenme sistemiyle sağlayabiliriz. İkincisini ise egzersiz ve ilaçlar gerçekleştirir. Ama hayat tarzı değişikliğinin, yani kalıcı olarak beslenme sistemi değişikliğinin yapılması ve hareketsiz hayatı terk ederek haftada en az beş gün sporun eklenmesinin asıl tedavi olduğunu unutmamak lazım! Zaten ilaç tedavisine başladığımız hastalarda hayat tarzı değişikliğini de mutlaka tavsiye ediyoruz.
- Bazı kişiler sırf kilo vermek için bu ilaçları kafasına göre kullanıyor. Zararı nedir?
İlaç kullanımı için her zaman hekime danışmalarını öneririz. Bu hekimler aile hekimleri, iç hastalıkları veya endokrinoloji-metabolizma hastalıkları uzmanları olabilir. Hekimlikte tedavide önce hastaya zarar vermemek asıldır. Her türlü ilacın da yan etkisi vardır.