24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Mezopotamya’nın incisini keşfedin

Kış yaklaşırken yapılacak en iyi şey güneye inmek! Hala gezme fırsatınız olmadıysa, dünyanın en önemli kültürel merkezlerinden biri olan Mardin’e gitmelisiniz. Şehir, farklılıkları, kendine has mimarisi ve dini yapılarıyla kendine hayran bırakıyor. Rotanızı belirlemeden önce yazımıza göz atın.

BÜŞRA UĞRAŞ [email protected]23 Kasım 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Mezopotamya’nın incisini keşfedin

Sonbahar biterken kendinize bir tatil hediye etmek isterseniz Anadolu’dan geçmiş tüm medeniyetlerden izler taşıyan Mardin’e gitmenizi öneririz. Mezopotamya ovasından yükselen bir dağın eteğine kurulmuş bu eski şehirde tarihi bir yolculuğa çıkabilir, bir arada yaşayan kültürel farklılıkları keşfedebilirsiniz. Eski Mardin olarak anılan merkezde tarihi taş hanlar, konaklar, camiler ve kiliselerle karşılaşacaksınız. Bu çeşitliliğin Mardin’i dünyanın önemli kültür ve din merkezlerinden biri haline getirdiğini söylemek mümkün.

‘Kartal Yuvası’ndan şehre bakış

Şehrin dar ve tarihi sokaklarında gezmeye başlamadan önce bölgenin tarihi hakkında bilgi edinmek isterseniz Mardin Müzesi ve Sabancı Kent Müzesi’ne uğrayabilirsiniz. Daha sonra taş işçiliği ve mimarisiyle görülmeye değer olan tarihi kız meslek lisesini gitmenizi tavsiye ederiz. Dini yapıları ve çarşıları gezmeden önce şehri kuşbakışı izlemek isterseniz ikinci durağınız ‘Kartal Yuvası’ olarak da anılan Mardin Kalesi olsun. Doğal kayanın üzerine oturtulan kale, 10. Yüzyılda Hamdaniler tarafından inşa edilmiş. Aznavur Kalesi, Marin Merdis Kalesi, Fafih Kalesi ve Rabbat Kalesi’de ilginizi çekebilir.

Kültürlerin buluşma noktası

Mardin’de çok fazla tarihi ibadethane ve medreseye rastlayacaksınız. Şehrin sembollerinden biri olan Ulu Camii’nin şehrin hemen her yerinden görülen minaresi ve kendine has mimari yapısı çok ünlü.

1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılan Zinciriye Medresesi’ni de gezebilirsiniz. Reyhaniye Camii, Latifiye

Camii, Abdüllatif Camii, Pamuk Camii,

Savur Kapı Medresesi ve Altunboğa Medresesi Mardin’in diğer ünlü islami yapıları arasında sayılabilir.

Mardin Anadolu’nun en önemli Hıristiyanlık merkezlerinden biri. Şehirde yüzyıllar boyunca Müslümanlar ve Hıristiyanlar aynı mahallede yaşamışlar, dolayısıyla şehir manastır ve kilise bakımından da  zengin. Deyrülzeferan Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Mor Evgin Manastırı, Mor Cırcıs Manastırı, Mor Dimet Manastırı, Kırklar Kilisesi, Mor Yakup Kilisesi, Mor Mihail Kilisesi, İzozoel Kilisesi, Mor Yusuf Kilisesi görülmeye değer yapılardan.

ŞAHMERAN'IN HİKAYESİNİ DUYDUNUZ MU?

Mardin turunuzun en keyifli durakları çarşılar olabilir. Bu çarşılardan en meşhur olanı Kayseriyye (Bezestan) Çarşısı. Cumhuriyet Caddesi’nin hemen altında yer alan dar sokak ve koridorlardan oluşan çarşıda aklınıza gelebilecek her şeyi bulabilirsiniz. Sabunlar el yapımı, gümüş işlemeler, hediyelik eşyalar, baharat çeşitleri, elbiseler, yöresel kıyafetler... Mardin’in çarşılarını gezerken halkla kaynaşma fırsatı da elde edebilirsiniz. El işçiliği bakır ve gümüşleri inceleyebilir, zanaatkarlarla tanışabilirsiniz. Mardin’e gittiğinizde ünlü şahmeran hikayesini bir de yöre halkından dinlemeyi unutmayın. Revaklı Çarşısı, Leblebiciler Çarşısı, Bakırcılar Çarşısı, Ayakkabıcılar Çarşısı, Un Çarşısı’nı da dolaşmanızı tavsiye ederiz. Yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz.

MİDYAT'I GÖRMEDEN OLMAZ 

Mardin’e gelmişken en bilinen ilçelerinden biri olan Midyat’ı da gezmeyi unutmayın. İpek yolu güzergahında bulunan ilçede gezebileceğiniz beş tane han ve kervansaray var. Özellikle görmeniz gereken ise kendine has taş işçiliği ile inşa edilmiş Midyat Evleri. Dünyanın en eski manastırı olan Mor Gabriel Manastırı da burada bulunuyor ve hala hizmet veriyor. 1925 yılında yapılan Cevdet Paşa Camii de Midyat’ın barındırdığı tarihi miraslar arasında.
Önceden han olarak kullanılan Midyat Müzesi’ni de gezebilirisiniz.
 
MEZOPOTAMYA'NIN EFES'İNİ DOLAŞIN
 
Mardin’e 30 km uzaklıkta bulunan Dara Antik Kenti Mezopotamya’nın Efes’i olarak biliniyor. İpek Yolu üzerinde bulunan kent içinde yerleşik bir de köy bulunuyor. Dara Antik Kenti’nin M.Ö. 530-570 yılları arasında inşa edildiği tahmin ediliyor. Yapılan kazılarda elde edilen bulgulara göre dünyanın ilk su barajı da burada.