25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

İbn-i Sina: Tıbbın kanununu yazsam yeniden

İbn-i Sina’nın ilk kez orijinal metinden Türkçeye çevrilen kitabı El- Kanun Fi’t- Tıbb, bugün ‘çağın hastalıkları’ ibaresiyle bahsedilen birçok hastalığın bin yıllar önce de yaşandığı ve tedavi edildiğini ortaya koyuyor.

HALE KAPLAN ÖZ28 Aralık 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
İbn-i Sina: Tıbbın kanununu yazsam yeniden

Bilgin, filozof ve hekim İbn-i Sina’nın bin yıl önce miladi 1014 yılında yazmayı tamamladığı ve adına El Kanun Fi’t-Tıbb (Tıbbın Kanunu) dediği anıt eseri Atatürk Kültür Merkezi Yayınları tarafından ilk kez günümüz Türkçesiyle yayınlandı. Bilim tarihçisi Prof. Dr. Esin Kahya’nın 32 yıllık uğraş sonucunda dilimize aktardığı eser, beş ciltten oluşuyor. İbn-i Sina, dönemin tüm alimleri gibi kitaplarını Arapça olarak kaleme almış. Tıp tarihinin başyapıtlarından biri olarak dünyada nam salan El Kanun Fi’t-Tıbb da Latince başta olmak üzere çok sayıda dünya diline çevrilmiş. Selçuklu ve Osmanlı darüşşifalarında asırlarca özgün diliyle ders kitabı olarak okutulmuş. Eser, daha önce 18’inci yüzyılda bir hekim olan Tokatlı Mustafa tarafından epeyce özetlenerek Osmanlı Türkçesine çevrilmiş.

1982 yılından bu yana El Kanun Fi’t-Tıbb’ın çevirisiyle ilgilenen Esin Kahya, eserin 18’inci yüzyıldaki çevirisinin orijinal metinden çok uzak olduğunu dile getiriyor. “Benim bugün Arapçadan yaptığım çeviri, Tokatlı Mustafa’nın yaptığı çeviriden çok farklı. Karşılaştırma yaptığımda bilhassa bitki özellikleri ile ilgili çok fazla farklılık olduğunu gördüm. Bir de Tokatlı Mustafa, İbn-i Sina’nın ameliyatlarla ilgili olarak aktardığı “Açtım, baktım” diye başlayan gözlemlerini çok cazip görmemiş anladığım kadarıyla. Bunları çeviriye dahil etmemiş. Onun yerine kendi düşüncelerini yazmış. Zaten kendisi de hekim olduğundan, deneyimlerini aktarmakta sakınca görmemiş. Özellikle reçeteler neredeyse tamamen farklı. Yani hem çok eleme hem de çok ilave yapmış” diyen Kahya, dönemi içinde değerlendirildiğinde böyle bir çeviri yapmış olmasını çok garip karşılamadığını söylüyor.

BİLİNEN İLK BÖBREK AMELİYATI

Esin Kahya, İbn-i Sina’ya, bu geniş hacimli kitabındaki sistematik nedeniyle hayran olduğunu belirtiyor. Kahya’nın altını çizmek istediği bir diğer konu büyük alimin deney ve gözlemleri: “Bu eserde dikkati çeken önemli noktalardan biri de İbn-i Sina’nın klasik tıp bilgisini aktarmakla yetinmemesi ve kendi deneyimlerini de aktarmasıdır. Yaptığı açıklamalar da çok iyi bir araştırmacı ve gözlemci olduğunu gösteriyor. ‘Açtım, baktım’ diye başlayan deney ve gözlem cümleleri çok değerli. Dünyada bilinen ilk böbrek ameliyatı bu kitapta anlatılıyor.” 

Beş kitap halinde yayınlanacak olan El Kanun Fi’t-Tıbb’ın 1, 2, 3 ve 5’inci ciltleri yayınlandı. 4’üncü cildin çevirisi ise devam etmekte.

AĞARAN SAÇLARA KÖPEK İDRARI

Bugün ‘çağın hastalıkları’ ibaresiyle bahsedilen hastalıkların bin yıllar önce varlığı ve tedavisinden El-Kanun Fi’t-Tıbb sayesinde haberdar oluyoruz. İbn-i Sina eserinde önce insan vücudunu ve hastalıklarını, daha sonra tedavi yöntemlerini ve reçetelerini detaylı olarak anlatıyor. İşte birkaç örnek:

Kanser için Keçi kanı balla birlikte içilirse kansere iyi gelir (Kötü mizaçlı urlara iyi gelir).

Saçları koyulaştırmak için Bilimadamı Galen, eğer köpek idrarı bulunur, beş veya altı gün kokuşturduktan sonra bu sıvı kullanılırsa saçı karartacağını, hatta bu uygulamadan sonra saçın karalığının korunacağını iddia etmiştir.

Mesane taşı için Söylendiği şekilde ve gözlendiği gibi, eğer bir tavşan orta ateşte yakılıp bu yanmış hayvan vücudu saklanırsa ve ondan günde yedi gram ağızdan ılık su ile alınırsa taşı çözecektir. Vahşi eşek idrarı da mesane taşlarını parçalar.

Boğaz iltihabı için Ballı sirke ve suyla yapılan gargara ve sirke ve suyla yapılan, burna çekilen ilaç faydalı gelir.

Toprak yeme isteğini geçirmek için  14 gram kimyon, 10.5 gram mastika, 70 gram nar tohumu, beş bağlam nane, beş bağlam tatlı fesleğen. Bu droglar 1800 gram su ile 450 gram kalana kadar pişirilir. Sonra süzülür ve 3,5 gram misk onun üzerine serpilir. Sabah akşam içilir.

Anne sütünü artırmak için Gül suyu ve arpa suyu ve yine hıyar tohumu, havuç, pırasa tohumu yenmesi yararlıdır. İnek, keçi sütü; balık, kuzu eti; tavuk yağı ve iç organları yararlıdır. Ayrıca keşk, arpa ve yeşillikli, etli yiyecekler yararlıdır.

Kuduz için Kuduz köpek ısırmalarında, ısıran köpeğin karaciğeri yenirse faydası olur.  Kuduz köpeğin ısırdığı bir grup insan bu yöntemin dışında başka yöntemler uygulamış, hiçbir yarar sağlamamıştır. Ancak köpeğin karaciğeri yedirilince insanlar sağlığına kavuşmuştur.