26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Truva’nın halefi bir şehir

Yıkılan Truva’nın yerine kurulan bir kenttir Antandros. Romalı Maro’nın Aeneis isimli kitabıyla Aeneas Efsanesi günümüze ulaşır. Tarihi M.Ö 13’üncü yüzyıla dayanan Antandros, M.S 18’inci yüzyılda yeniden keşfedilir ve arkeolojik süreç bugünlere uzanır.

Belkı Kamut Aktürk25 Ekim 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Truva’nın halefi bir şehir

Arkhios (eski) ve logos (bilim) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir bütün bilim dallarının kaynağı kabul edilen arkeoloji. Osmanlı devrinde ‘atikiyat’ olarak anılan ‘eskinin bilimi’, kültür ve uygarlıkları inceler. Kazı bilimidir arkeoloji. Bazen iğne ile kuyu kazılır, bazen bir traktörün ucuna takılır eserler. “Neler, nasıl değişti?” sorusunun yanıtını öğreniriz arkeolojiden. İşte Antandros kazıları da böylesi kıymetli bilgileri günışığına kavuşturuyor.

Balıkesir’de Altınoluk beldesinde önemli bir Troas kentidir Antandros. Son derece stratejik bir konuma sahip Antandros Mysia ile Troas arasındaki yolu kontrol eder. Kuruluşu da oldukça eski. Öyle ki bazı antik yazarlara göre Truva Savaşı’nın öncesine dek uzanır. 15 yıldır Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gürcan Polat ve ekibi kazıyor bu bölgeyi. Kesintisiz süren kazıların amacı geçmişi asırlara uzanan Antandros kentinin her yönüyle ortaya çıkarmak. Dolayısı ile Yamaç Ev ve Nekropolis kazıları başta olmak üzere pek çok farklı alanda çalışılıyor kazıda. Antandros Nekropolü’ndeki kazılarda ulaşılan ilk maddi kanıt, M.Ö 8’inci yüzyıla ait bir çocuk mezarıdır. Bu kentin ulaşılan en eski arkeolojik verisi olur.

BABASI OMZUNDA, OĞLU ELİNDE

Tarihi M.Ö 13’üncü yüzyıla dayanan Antandros, M.S 18’inci yüzyılda yeniden keşfedilir. Bu keşfin bilimsel çalışmalarla buluşması 2000’li yılları bulur. Sürecin günümüze uzanan hikayesi ve tarih sahnesinde bıraktığı izlerin öyküsü Romalı bir yazarın kitabıyla başlıyor aslında. Publius Vergilius Maro’nın yazdığı Aeneis isimli kitapla birlikte Aeneas Efsanesi günümüze ulaşır. Vergilius Maro, yanmakta olan Truva’dan ayrılarak Roma’ya yerleşen Aeneas’ı ve başından geçenleri anlatır kitabında. Babası, oğlu ve savaştan sağ kurtulanlarla çıkılan bu yolculuk bir hayli zor ve maceralıdır.

Aeneas önemli bir isim. Truva kraliyet ailesinden Ankhises ile Tanrıça Aphrodite’nin (Güzellik Tanrıçası olan Afrodit/ Venüs) oğlu. Truva Savaşı’nda Hektor’dan sonra gelen en büyük kahramandır. Tanrılar Aeneas’a yeni bir Truva kurma görevi verir. At hilesi ile düşen kent olan Truva’dan ve yangından annesi Afrodit’in korumasında,  babası omzunda, oğlu elinde kaçar.   Beraberindeki Truvalılarla birlikte İda (Kaz) Dağları eteklerindeki Antandros’a gelir. Gemi yaptırıp atalarının topraklarına doğru yola çıkmaktır hedefi. 20 gemiyle ayrılır Antandors’dan. Aeneas Truva’dan çıkışından yedi yıl sonra varır Kartaca’ya. Bazı anlatımlara göre, Aeneas Roma’nın kurucusu olarak gösterilirken, bazı kaynaklar Roma’nın Aeneas’ın soyundan gelen Romolus tarafından kurulmuştur.

ÖNEMLİ BİR PROJE

Gerek Vergilius’un kitabındaki bu anlatımlar gerekse Roma İmparatoru Augustus’un Aeneas’ın soyundan geldiğini ifade ederek övünmesi Avrupa-Anadolu ilişkileri için önemlidir. Bu ilişkinin gücünü ve kökenini tarihteki önemiyle anlatan gösterge olur. Birbiri içine geçen Avrupa-Anadolu ilişkisinin dayandığı tarihsel ve mitolojik bağ ve Aeneas kimliği, pek çok Avrupa ülkesi eğitim planında okutulacak kadar önemlidir.

Altınoluk Antandros Şehrini Kurtarma, Koruma ve Yaşatma Derneği ve Pro Loco Castro ortaklığıyla, Türkiye&Avrupa Birliği Sivil Toplum  Diyaloğu2 Kültür Sanat Hibe Programı kapsamında yürütülmekte olan “Anadolu Avrupa, Mitolojik-Tarihsel Birliktelik: Castro&Antandros” isimli proje oldukça önemli ve titizlikle çalışılıyor. Kazıların en büyük sorunu sponsor elbette ve çalışmanın öneminin duyurulması.

YAMAÇ EV

İlk çalışma alanı olan Yamaç Ev, Roma dönemi villası. M.S 4’üncü yüzyıla tarihlenen villa M.S 6-7’inci yüzyıla kadar, tadilatlarla kullanılır. Sökülen bazı döşemeler şehrin ani bir bitiş ile değil de zamanla terkedildiğini gösteriyor. Yapılan kazılarla, eğimli yamaç nedeniyle teraslar üzerinde konumlanan villanın 14 mekanına ulaşılır. Villanın odalarından bazılarının taban mozaik döşemeleri olağanüstü güzellikte. Bir odası tabanı da duvarları da mermer kaplama ile döşeli. Bir odanın duvarları stilize sütunlar arasındaki tek figürlü duvar resimleriyle süslü. Zemini toprak olan açık avlunun doğusunda hamam bulunuyor. Villaya ait olan latrina (tuvalet) ve hamam da ortaya çıkarılan mekanlar arasında. 1 metre 20 santim yükseklikte, 80 santim genişlikteki ana kanalizasyon sistemi üzerine oturan tuvaletler iki kişinin aynı anda ihtiyacını karşılayabileceği şekilde tasarlanmış. Bu kanalizasyon hattının büyüklüğü sadece bu villa için yapılmadığını, bu mevkide zenginlerin yaşadığı bir mahallenin bulunduğunu düşündürmekte.

TARİHİN BABASI

Ünlü şair Lesbos’lu Alkaiosile Çiçero tarafından henüz M.Ö 1’inci yüzyılda ‘Tarihin babası’ olarak anılan ve en önemli antik yazarlardan olan Herodotos, Antandros’dan bahseder. Antandros tarihinde bastırılan sikkelerin ön tarafında Artemis, arka tarafında keçi resmedilir. Gümüş ve bronz olan sikkeler M.Ö 350’ye dek basılır.