25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Silahı bırakana uyum desteği

‘Toplumsal Bütünleşme’ paketi Meclis’e sevkedildikten sonra ilgili bakanlıklara da gönderildi. Başbakan Yardımcısı Atalay, “Hedefimiz tüm dağdakilerin inmesi, çözüme çok yakınız” dedi.

Nevin Bilgin27 Haziran 2014 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Silahı bırakana uyum desteği

Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşme paketi Meclis’e sunuldu

Çözüm paketi “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı” adıyla Meclis’e sevkedildi. Tasarının amacı “Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için yürütülen çözüm sürecine ilişkin usul ve esasları düzenleme” olarak belirtildi. Paketin gerekçesi olarak, çözüm sürecinin ilerletilmesi ve devlet politikası niteliğinin pekiştirilmesi açısından çözüm sürecine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmasının yararlı olacağı ifade edildi.

Hükümetin yapacağı çalışmalar

Hükümetin çözüm süreci kapsamındaki çalışmaları yürüteceği belirtilen tasarının ikinci maddesinde, yapılacak çalışmalar şöyle belirtildi:

“Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo ekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında, bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımlar belirlenir. Gerekli görülmesi halinde yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi, kurum veya kuruluşları görevlendirir. Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleriyle sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alır. Kanun kapsamında yapılan çalışmalar ile alınan tedbirlere ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesini sağlar. Alınan tedbirlere ilişkin uygulama sonuçlarını izler ve ilgili kurum, kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlar. Gerekli mevzuat çalışmalarını yapar.”

İçişleri ve Adalet Komisyonunda

Çözüm sürecinin yetki ve sekreteryası maddesinde ise, Bakanlar Kurulu’nun çözüm sürecine ilişkin gerekli kararları almaya yetkili olduğu belirtilerek, “Çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmaların koordinasyonu ve sekreterya hizmetlerinin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı” tarafından yürütüleceği ifade edildi. Tasarının “kararlar ve yerine getirilmesi” başlıklı maddesine göre, verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmayacak. Kanun Tasarısı, asıl komisyon olarak İçişleri Komisyonu’na, tali komisyon olarak da Adalet ve Anayasa komisyonlarına da havale edildi.

Artık tünelin sonu göründü sayılır

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “Çözüm Süreci Çerçeve Yasa Tasarısı”yla ilgili, “Çözüm süreci, örgüt mensuplarının silahlarını bırakması hususu dikkate alınarak eve, siyasete dönüşler, sosyal yaşama katılım, uyum, rehabilitasyon süreci kapsamında atılması gereken adımlara vurgu yapılmıştır” dedi. Atalay,  tasarının, 6 maddeden oluştuğunu belirtti. Atalay, tasarının ikinci maddesinde de “esas olarak hükümet şu çalışmayı yapar” diye bir ifadenin geçtiğini, bu şekilde hükümete genel sorumluluk verildiğini kaydederek, şöyle devam etti: “Çözüm süreci kapsamında gerek duyulan mevzuat çalışmlarına işaret edilmektedir. Hiç kuşkusuz sağlıklı şekilde yürütülebilmesi, nihai hedefe ulaşması için daha farklı yasa çalışmalarına ihtiyaç duyulabilir.”

Hedefe çok yaklaştık

“Şu anda ‘şu yasa’ diye belirlediğimiz bir şey yok ama yol haritası içinde yeni yasal düzenlemeler gerekebilir. Burada yetki dikkat edilirse tamamen Bakanlar Kurulu’na aittir. Yine şiddeti sona erdirmek için gerek güvenlik birimlerimizin gerek çözüm sürecini yürütmek için rol alan siyasi ve idari kadroların rahat çalışmaları anlamında bir güvence bu şekilde getirilmektedir.” Atalay şöyle devam etti: “Hedefimiz şudur, örgüt mensuplarının silahlarını bırakması, devletin de bu insanların evlerine normal hayata, siyasete dönmeleri için kendilerine düşen çalışmaları yapmasıdır. Şiddetin bitmesi, insanların dağdan silahını bırakarak inmesi ve normal toplumsal hayat içinde rehabilitasyonu yapılarak yaşaması safhasına yaklaşılıyor.Biz çözümün son safhasına doğru yaklaştığımızın tespiti içindeyiz.”

GEREKÇE: DEVLET POLİTİKASININ PEKİŞTİRİLMESİ

2009’da terörü sona erdirmek için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin başlatıldığı belirtilen, tasarının hazırlanma gerekçeside, atılan adımlar tek tek şöyle sıralandı:

“Akil İnsanlar Heyeti oluşturuldu ve kamuoyunun desteğinin alınmasında faliyet gösterdi. TBMM’de toplumsal barış yollarının araştıralması ve çözüm büreinin değerlendirilmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu ve rapor hazırladı. Dördüncü Demokratikleşme Paketi olarak bilinen Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile çözüm süreci bağlamında önemli düzenlemeler hayata geçirildi. Sürecin en olumlu etkisi akan kanın yaklaşık 9 aydır durması, vatandaşlarımızın daha güvenli ve daha huzurlu bir ülkede yaşamaları olmuştur. Çözüm sürecinin başarıya uluşması Türkiye’nin hızlı bir ekonomik gelişme ve kalkınma hamlesi içine girmesini sağlayacaktır. Çözüm süreci halihazırda ilgili kurumların mevzuatları çerçevesinde yürütülmektedir. Gelinen noktada sürecin ilerletilmesi ve devlet politikası niteliğinin pekiştirilmesi açısından münhasıran çözüm sürecine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmasında fayda görülmektedir.” 

Sorumlu tutulmayacaklar

Dünyadaki benzer süreçler incelendiğinde de, farklı fiili ve yasal uygulamaların sözkonusu olduğu belritilen gerekçede, terör eylemleri sürdüğü müddetçe güvenlik güçleri ve adli makamların hukuk içinde kalarak bunlarla mücadale etmesinin kanuni görevleri olduğu, bir hukuk devletinde çözüm süreci çerçevesinde görevin ifası niteliği taşıyan faliyetler nedeniyle kişilerin hukuki, cezai ve idari yönlenden sorumlu tutulma tehdidi altında kalmalarının kabul edilemeyeceği belirtildi. Gerekçede, tasarıyla Türkiye’deki çözüm sürecinin daha güçlü bir yasal dayanağa kavuşturulmasının amaçlandığı belirtildi.

Bu paket tarihi bir adım

HDP heyetinin, İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşmesinin ardından açıklama yapıldı. Hükümetin çözüm sürecine ilişkin hazırladığı yeni yasa tasarısına atıfta bulunulan açıklamada Öcalan’ın, “Yapılan düzenleme, devletin ilk defa çatışmalı olduğu toplumsal kesimlerle, sorunları çatışarak, savaşarak değil, müzakere ederek çözmesinin önünü açan bir yasadır. Bu anlamda tarihi bir rol oynamıştır. Toplumsal uzlaşmanın önünü açacak bu yasanın yasalaşma aşamasında tüm toplumsal kesimlerin katkı ve destek sunması hükümetin de bu katkı ve destekleri dikkate almasının önemini vurgulamak istiyorum. Bu yasanın çıkmasıyla beraber, demokrasimizi geliştirecek ve kalıcı barışı sağlayacak yasal ve toplumsal çalışmaların bir arada ele alınması nihai olarak da demokratik anayasal çözümün başarılması Türkiye’nin özgür yaşam ve demokratik geleceği açısından son derece önemlidir” dediği bildirildi.

Çözümü kalIcı hale getirecek

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Meclis Çözüm Komisyon Başkan Yardımcısı Abdülkerim Gök, ülkede kanın akmasını durduran sürecin paketle yasal güvenceye ve devamlılığa kavuştuğunu belirterek, “Hem süreci yürütenler güvence almış olacak. Hem de süreç kalıcı hale gelecek. Ak Parti iktidarı olmasa dahi sürecin sürdürülebilir olması açısından bu adım çok önemlidir” dedi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, “Biz yasal dayanak istemiştik. Sözümüzün arkasındayız. Hükümete verilen yetki denetimsiz olmamalı meclis denetlemeli. Muğlak ifadelerle yasa dışı eylem yapmanın önü açılabilir. Meclis’te gerekli katkıyı vereceğiz” dedi.