19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Bakan Efkan Ala: 'Eski Türkiye'nin geleneklerini takip ederek...'

24 TV Ankara Haber Müdürü Melik Yiğitel’in konuğu İçişleri Bakanı Efkan Ala oldu.

1 Eylül 2014 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
İçişleri Bakanı Efkan Ala Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan parti programını değerlendirdi. Bakan Ala, parti programındaki demokrasi vurgusuna dikkat çekti.
 
Ala şöyle konuştu: 2002’deAK Parti iktidarı alınca eski Türkiye’de 80 ihtifaliyle yazılmış anayasaya rol verilmiş ve siyasetin etrafı da anayasal kurumlarla kuşatılmış ve deniş ki Millet iradesi. Bu anayasal kurumlar eliyle kullanılır bu anayasal kurumlarda şimdi görüyorsunuz bazılarının sesi çıkmaya başlıyor sizden olması, sizin düşüncenizi paylaşıyor olması yâda olmaması bir şey fark etmiyor ettirmiyor. Çünkü fonksiyonel çatışma var.
 
Bir koltuk var beş kurum oradan sorumlu tutulmuş yâda görev verilmiş. Siyasi irade halkın iradesi sadece siyaset aracılığıyla devlete talimata dönüştürülür yerine kurumlar arasında paylaştırılmış.
 
Bu Türkiye’yle düşe kalka, engelleri aşarak, bertaraf ederek, darbe teşebbüslerini bertaraf ederek, müdahalelere hayır diyerek gelebileceğiniz bir yer var. Oda nedir 3500 Dolar’dan aldığınız kişi başına geliri 11.000 Dolara çıkarıyorsunuz. Bu eski Türkiye’nin kodlarıyla buraya geliyorsunuz.
 
 
Yeni Türkiye’de anayasanın yeniden kurulması demek, Anayasanın yeniden yapılması bu kurumlara batı demokrasilerinde olduğu gibi yeni kurumlarla yer değiştirmeleri, devletin teşkilat yapısının yeniden gözden geçirilmesi gerekir.
 
Ekonomi için de demokrasi, huzur ve refah için de demokrasi
 
Demokrasi olmadan olmaz. Millet yüzde 52 oyla sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı getirdi ve Çankaya Köşkü'ne oturttu. Sistemi, halkın seçmesi şeklinde değiştirdiğimizde bakın ne kadar güzel bir süreç yaşadık. Akabinde, Başbakanlığın devri, kongrenin yapılması ve yeni hükümet programının yapılması üst üste, problem üreterek değil Türkiye'ye ümit vererek ve çok güzel tartışmalar içerisinde bir prosedür işleterek yerine getiriyoruz. Bu, Yeni Türkiye enstrümanlarından yalnızca birinin Anayasa'daki değişiklikle bize sağladığı imkanlardır. Eski Türkiye'nin geleneklerini takip ederek buna ulaşamayız. Millete adalet üreteceğine, millete ve sisteme sürekli sorun üreten bir yargı sistemi ile, kurumlarla bunları devam ettiremeyiz. Ettirirsek kişi başına düşen yıllık geliri 11 binlerden 25 binlere çıkaramayız. İşte bunun yani Yeni Türkiye'nin adı aslında ileri demokrasidir çünkü demokrasi olmadan insan zihnini serbest bırakamazsınız. Düşünce özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü olmaz.. O zaman da kalkınma olmaz. Kalkınma ve demokrasi karşılaştırıldığında demokrasi bir adım önde gitmelidir.
 
Antidemokratik döneme gittiğimizde, o zaman ne yapılıyordu? Başörtülü öğrenciyi kapıdan içeri sokmuyoruz, eğitim alacak eğitim vermiyoruz, eğitim almış istihdam etmiyoruz. Şimdi ne yapıyoruz? 'Gelin ne üretecekseniz üretin' diyoruz millete.