Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, imam hatip liselerinin 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Burhan Felek Spor Salonu’nda düzenlenen “100 Yıllık Hikaye İmam Hatip” etkinliğine katıldı. Etkinlikte konuşan Erdoğan, İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (ÖNDER) muhteşem buluşmayı gerçekleştirdikleri için teşekkür ederek, Üsküdar Belediyesine de katkılarından dolayı şükranlarını sundu. Erdoğan, bu güzel buluşma vesilesiyle 100. kuruluş yıl dönümünde imam hatip okullarının temellerini atanları, yüzyıl boyunca görev yapmış ve aramızdan ayrılmış öğretmenlerini, yöneticilerini, hizmetlilerini, yemeyip yediren, giymeyip giydiren hayırseverleri rahmetle minnetle yad ettiğini söyledi. Erdoğan’ın gündeme ilişkin önemli mesajlar verdiği konuşmasından satır başları şu şekilde:
İHL GÖNÜLLÜLERİNE TEŞEKKÜR ETTİ
Hiç merak etmeyin dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bildiğiniz gibi biz beddualarla gelmedik, dualarla geldik. Yolumuza da böyle devam edeceğiz. 1951 yılında imam okullarını tekrar açan, milleti okullarıyla buluşturan, milletin adamı, demokrasi mücadelesinin abidevi şahsiyeti merhum Adnan Menderes’e, onun Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’ye bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Başta Celalettin Ökten hocamız olmak üzere imam hatiplerin bugünlere ulaşmasında emeği geçen herkese, siyasetçisinden idarecesine, eğitimcisinden hayırseverine kadar tüm imam hatip gönüllülerine teşekkür ediyorum, rabbim onlardan razı olsun, mekanları cennet olsun. Bu okulların açık kalabilmesi mücadelesini verenlerin amel defterleri hiç kapanmayacak.
YERİN ALTINI TERCİH ETMEDİK
İmam hatipliler çok zulme uğradı ancak sabretti. Hiçbir zaman hüzünlenmedik, ümitsizliğe kapılmadık, karamsar olmadık, merhametlilerin en merhametlisinden ümidimizi asla kesmedik. ‘Kaderin üstünde mutlaka bir kader vardır’ diyerek, direndik, hiçbir şey yapamadığımız zamanlarda seccadelerimize sığındık, ellerimizi göğe açıp dualarla yol arkadaşlığı yaptık. Eline silah alanlardan, şiddeti çözüm görenlerden olmadık. Yerin üstü, siyaset, meşru mücadele varken yerin altını tercih edenlerden, gizlenenlerden, sinsi bir virüs gibi bünyeyi işgal etmeye çalışanlardan olmadık.
TAKİYYEDEN UZAK DURDUK
Biz kendi vatanında, toprağında, kendi milletine karşı şiddete tevessül edenlerden asla olmayız, bunu asla onaylamayız. Biz kendi öz yurdunda, öz vatanında siyaset yolları açıkken, yerin üzerinde güneşle yürümek varken, yerin altını, tedbiri, takiyyeyi, maskeleri, kisveleri tercih edenlerden olmadık ve olmayacağız. Haklı olduğumuz bir mücadelede şiddeti tercih edip, haksız konuma düşemeyiz, gayrimeşru yollara tevessül edip, haktan kopamayız. Millet için, Türkiye için yürüttüğümüz bir mücadelede şahsi hırsları, zümrevi hırsları, güç ve iktidar gözü dönmüşlüğünü öne çıkarıp, sırat-ı müstakimden sapamayız.
MUHALEFET ÇAMUR ATIYOR
Biz milletin emanetine göz dikenlere müsamaha göstermeyiz. Yetimin hakkına el uzatanlara hoşgörü göstermeyiz. Allah’a hamdolsun harama el uzatanlardan olmadık ama yetmez harama el uzatılmasına izin vermeyiz. Göz yummayız. Bunun karşısında sessiz kalmayız. İmam Hatip okulunun bir öğrencisi, mezunu olmaktan her zaman gurur duydum. Yetmez, 4 çocuğum da elhamdülillah imam hatipte okudular. Ben onlardan razıyım. Rabb’im de razı olsun inşallah. Son zamanlarda, evlatlarımla ilgili olarak anamuhalefetin yapmış olduğu çamur atma propagandaları... Şunu çok açık, net söylüyorum, benim evlatlarımdan bir tanesi yolsuzluğa, böyle bir yolsuzluğa karışsın bir saniye yanımda tutmam, evlatlıktan reddederim.
MÜSLÜMAN TUZAK KURAMAZ
Kaderi yok sayıp hedefe giden her yolu meşru kabul edemeyiz. Allah’ın takdirini yok sayıp menzile ulaşmak için her yöntemi mübah göremeyiz. Ahlak ve edep tanımayan hiçbir mücadele zafer kazanamaz. Hangi makamda olursak olalım, kibri, gururu yanımıza yaklaştırmadık ve yaklaştırmayacağız ve şunu unutmayacağız. Müslüman o kimsedir ki onun dilinden ve elinden tüm Müslümanlar emindir, salimdir. Müslüman Müslüman’a tuzak kuramaz. Bırakın Müslüman’ın Müslüman’a tuzak kurmasını başka insanlara da tuzak kuramaz.
YOLSUZLUKLA BÜYÜYEBİLİR MİYİZ
Yolsuzlukların olduğu bir ülkede, bu milletin evlatlarına siz kalkıp da Cumhuriyet tarihinde olan okul sayısı kadar neredeyse okul yapabilir miydiniz? Onların eline ücretsiz olarak bu kitapları verebilir miydiniz? 45 liracık burs verilirken şu anda 500 liranın üstünde bursu verebilir miydiniz? Şu anda üniversite öğrencilerinden kim müracaat ederse hepsi burs veya kredi alıyor, bunu verebilir miydiniz? Sağlıkta attığımız adımlar ortada. Artık hastanesi olmayan, hamdolsun ilimiz kalmadı. Şehir hastanelerine başladık. Hepsinden öte şu anda Türkiye’de üniversitesi olmayan ilimiz yok. Dönemimiz içinde
99 yeni üniversite yaptık bu ülkede.