18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Çift taraflı provokasyon: Bayrak indirme

Başbakan Erdoğan, Diyarbakır’daki bayrak provokasyonuyla ilgili net mesajlar verdi: “Bayrağı indiren vurulsaydı Doğu karıştırılacaktı, vurulmayınca Batı’yı karıştırmaya başladılar. Bıçak sırtında gidiyoruz ama çözüm sürecinden taviz vermeyeceğiz. Bayrağı indireni oradan indirecektiniz. Sorumlular hesap verecek.”

11 Haziran 2014 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Çift taraflı provokasyon: Bayrak indirme

Başbakan Erdoğan, Diyarbakır’da bayrağa karşı yapılan saldırıyla ilgili, “O hain vurulsaydı Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı. Vurulmadı. Şimdi Kuzey, Güney, Batı karıştırılmaya, tahrik edilmeye başlandı” dedi. Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, Diyarbakır’daki 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’nda bayrağa karşı yapılan saldırıyla yazılan senaryonun çok açık olduğunu  ifade etti Erdoğan, “Eğer o maşa o sırada vurulursa, terör örgütü ve HDP onun üzerinden kitleleri tahrik edecekti. Bu alçakça eylemi gerçekleştirdiğinde de MHP, CHP, paralel basın, malum medya tarafından bayrağın indirilmesi bir fırsat olarak kullanılacaktı. O  hain etkisiz hale getirilmedi. Ama beklendiği gibi, bayrağımıza karşı yapılan saldırı, bir nefret ve ırkçılık vasıtası olarak kullanılmaya başlandı” diye konuştu.

MHP şehit cenazesi bekliyor  

MHP ve CHP’nin hemen istismara başladığını, çözüm sürecinden zaten rahatsız olan paralel medya ve diğerlerinin ırkçılık akan manşetlerini hemen devreye soktuklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Deyim yerindeyse adeta bıçak sırtında gidiyoruz. Kan tacirlerinin,kriz baronlarının  pusuda beklediği son derece hassas bir zeminde yürüyoruz. MHP; yeniden şehit cenazeleri gelsin diye pusuda bekliyor. Çünkü yapacağı hiçbir şey Bir işe yaradığı da yok.”

CHP kendi raporunu unutuyor

CHP; kendisine iktidar alanı açılsın diye her türlü kaos ve krizi besleyerek pusuda beklediğini kaydeden Erdoğan, “İşte  görüyorsunuz CHP’nin Genel Müdürü televizyona çıkıyor, ne diyor ‘17 çözüm önerimiz var.’ Birinciyi söylüyor, ikinciye gelince ‘unuttum’ diyor. Sonradan anlaşıldı ki madde sayısı da 17 değil, 19’muş. Bunu da hatırlamıyor. Yaşatmanın, çözümün tarafında hiç olmadılar. Ama nerede cenaze varsa, istismar etmek varsa onun için oraya koştular. 

HDP bölgenin CHP’si oluyor

Erdoğan, HDPnin bölgenin CHP’si olmaya çalıştığını belirterek, “Tıpkı CHP’nin geçmişte yaptığı gibi faşizmle, baskıyla, zulümle sindirmeye çalıştığını” söyledi. Erdoğan, “Eğer HDP, bu faşist tavra, bu silahların gölgesinde siyasete devam edecekse, onu da muhatap olmaktan çıkartır, tümüyle oradaki  kardeşlerimizle muhatap oluruz. Onlarla bire bir, yüz yüze bu işin mücadelesini yürütürüz. Yoksul Kürt çocuklarının kanıyla beslenen bu örgütlere Kürt kardeşim prim vermesin” dedi.

Paralel yapı bayram ediyor

Paralel yapının medyasının günlerdir bölgeyi kaşıdığını çatışmaların artması için çırpındığını anlatan Erdoğan “Yeter ki Hükümet  zarar görsün. Bunlar için kan, gözyaşı  akmış, ayrımcılık ve nefret yayılmış hiç umursamadılar. bu ülke 30 yıldır sadece terörle değil kan ve gözyaşıyla beslenen bu baronlarla da mücadele ediyor. İnanın bunlar için en iyi Kürt, ölü Kürt’tür. Bunlar için en iyi Alevi, ölü Alevi’dir. Hiçbir zaman yaşatmanın tarafında, çözümün yanında olmadılar. Ama cenaze olduğunda akbabalar gibi o cenazelerin başına üşüşmekten de kaçınmadılar.”

‘ZAFER ANITI’ DÜNYAYA MESAJ
 
Erdoğan, 3. Havalimanı’nın temel atma törenine değinerek, aslında oraya sadece bir havalimanı değil, bir zafer anıtı inşa ettiklerini söyledi. Bu zafer anıtının, 91 yıllık Cumhuriyetin eriştiği seviyeyi gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu zafer anıtı, Türkiye’nin istediğinde neleri başarabileceğini gösterecek. Bu zafer anıtı, bu havalimanını istemeyenlerin, onların saldırılarının nasıl püskürtüldüğünü tüm dünyaya anlatacak. Bu zafer anıtı artık Türkiye’nin geldiği, bölgesindeki, dünyadaki iddiasını gösteriyor.
 
MİLLETİM TAHRİKLERE KAPILMASIN
 
Provokasyon uyarısı da yapan Erdoğan, “Akbabaların pusuda beklediği böyle bir süreçte, 77 milyon bu gerilim tuzağına düşmeyeceğiz. Şunu özellikle vurguluyorum; terör örgütünün yaptığı alçakça eylemleri, Kürt kardeşime kimse genellemesin. Milletin hiçbir ferdi, bu tahriklere gelmemeli. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın; bu millet de bu devlet de hiç olmadığı kadar güçlü ve özgüven içindedir. Bayrağımıza el uzatan hain de onu gönderen silahlı efendilerine de bu devlet gereken cevabı, en sert şekilde verir” dedi.
 
MENDERES BİZE ACI BİR DERS VERDİ
 
Gerek Gezi olaylarında gerek 17 ve 25 Aralık operasyonlarında Türkiye’nin çok ciddi tehlike atlattığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Hatta, Türkiye uçurumun kenarından döndü. Bu alçakça saldırılar karşısında öfkeli olmayacağız da ne yapacağız? Bu haince girişimler karşısında dimdik durmayacak, sert, onurlu, omurgalı duruş sergilemeyeceğiz de bunu ne zaman yapacağız? Merhum Menderes, son derece nazik, ince, duyarlı bir insandı. Düzmece tutuklanıp düzmece mahkemelere çıkarılacağına ve idam edileceğine hiç inanmamıştı. Canını verdi ama bize de ibretlik miras, ders bıraktı. Sanmayın bu vandallar karşısında yumuşak olursanız geri adım atarlar, sanmayın bu Türkiye düşmanları karşısında müsamahakar olursanız bunlar amaçlarından vazgeçerler. Bizim hürriyetimizi, Türkiye’nin de istikbalini karartmak için yola çıkan hiç kimseye eyvallah etmeyiz, hoşgörü göstermeyiz, öfkemizi de onlardan asla sakınmayız. Ne diyorlar, ‘Başbakan çok sert. Başbakan çok öfkeli’ Sen benim hürriyetime, ülkemin istiklaline kast edeceksin, bu milletin sofrasındaki ekmeğe gözünü dikeceksin, ben yumuşak başlı olacağım, öyle mi? Sen darbe senaryoları yazacaksın, ben buna göz yumacağım öyle mi?”
 
O BAYRAĞI İNDİRENİ ORADAN İNDİRECEKSİN
 
Doğu ve Güneydoğu’da bazı il ve ilçelerde sergilenen şımarıklığın artık sınırları zorlar noktaya geldiğini gördüklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çıkacak birisi garnizonun duvarlarını aşacak, ondan sonra Türk bayrağını indirecek, o Türk bayrağını indirirken orada olan görevliler seyredecek. Neymiş ‘çözüm sürecini sekteye uğratmayalım.’ Ne demek ya. O garnizonun içinde girip de bayrağı indireni orada her halükarda ne ise alacaksın, indireceksin, gereğini yapacaksın, yapmıyorsan, sorumlusun. Herhalde ben Ankara’dan gelip de oradaki bayrağı indireni oradan indirmeyeceğim. Çözüm süreci... Böyle bir şey olmaz. Bunun gereği neyse onu yapmaya mecbursun. Askerin, polisin burada bahanesi olamaz, gereği neyse bunu yapacaksın. Yollar kesiliyor ne olacak, ‘çözüm süreci sekteye uğramasın.’ Böyle bir mantık olmaz. Gelip yolları kesen, bu eşkıyalara, bu teröristlere orada jandarması da polisi de haddini bildirecek. Durum ne olursa olsun.” Diyarbakır’daki olayla ilgili olarak incelemelere başlandığını anlatan Erdoğan şu anda gerekli adımlarıın atıldığını, bazılarının görevden alındığını, alınacak olanların bulunduğunu, gözaltına alınacakların olduğunu söyledi.
 
ÇÖZÜMDEN DÖNÜŞ YOK
 
Çözüm sürecine işaret eden Erdoğan, 1,5 yılda çok büyük mesafe kaydettiklerini vurguladı. Erdoğan, “Allah’ın izniyle, milletimizin sağduyusu ve desteğiyle biz bu Çözüm sürecini çok daha ileri noktalara taşıma kararlılığı içindeyiz ve göreceksiniz taşıyacağız. Türkiye için çözümden başka bir seçenek, Çözümden başka bir tercih yoktur. Her ne şekilde olursa olsun biz bunu başaracak, Yeni Türkiye’yi de kardeşlik üzerine inşa etmeyi sürdüreceğiz. Biz büyük devlet refleksiyle, büyük devlet aklıyla hareket edeceğiz. Büyük devlet, üç-beş piyonun ya da piyonların arkasına saklanmış korkakların tahrikiyle yolundan sapmaz, planlarından, projelerinden, politikalarından vazgeçmez. Hem o provokatörlere haddini bildirecek hem de Çözüm Süreci’ni hassasiyetle muhafaza edecek, ilerleteceğiz.”