25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Davutoğlu: Tarihi bir buluşma!

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin açıklarına bakıldığında enerji eksikliğinin karşılarına çıktığını belirterek, 'O zaman ekonomimizin cari açığına da neden o. Bu faturayı ortadan kaldırmak için bizi bir enerji üssü haline getirecek politikalar takip edeceğiz' dedi.

16 Mart 2013 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Davutoğlu: Tarihi bir buluşma!
Davutoğlu, Radison Blue Otel'de MÜSİAD tarafından düzenlenen 'Konya-Karaman-Mersin Lojistik Buluşması'nda yaptığı konuşmada, etkinliği 'tarihi bir buluşma' olarak nitelendirdi.

Daha önceden Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'la '3 vilayetin merkezi-yerel otorite temsilcilerini, iş adamlarını bir araya getirerek büyük vizyon doğrultusunda ortak istişare etmeyi' düşündüklerini anlatan Davutoğlu, 'Gecikmeli oldu ama güzel oldu. Genel stratejik vizyonda anlaşmalıyız. Projelerle ilgili berrak bir izlenim olmazsa, 2023 hedeflerine ulaşmakta zorluklar çekeriz. 2023 hedefi, aslında genel bir hedefin uygulama alt üniteleri. Genel hedef, Türkiye'nin ekonomik kapasitesini dünyanın ilk 10 ülkesi arasına sokacak şekilde büyük vizyon içeriyor. Bunun gerçekleşmesi için aşağı doğru planlama yapılması üzerinde çalışmalar ihtiva ediyor' diye konuştu.

Davutoğlu, iki konuya vurgu yapmak istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:

'Bunlardan ilki, hedeflere ulaşmak için elimizde Türkiye'nin en önemli kaynakları ne var, zaaf noktalarımız ne, önemli kaynakları, zaafları kapatacak şekilde nasıl harekete geçiririz? Temelde 3 kaynağımız var. Büyük strateji geliştirmek için tarihimiz var. Millet bütünlüğü içinde hareket edebilme kabiliyetimiz var. Son 10 yılda bir ülke bu kadar çabuk toparlandıysa asırlardır gelen birlikte hareket edebilme gücüyle yapmıştır. Böyle tarihi bir arka plan olmasa, bunları başaramazdık, çabucak kriz durumuna girebilirdik. İkinci vurgulamak istediğim şey ise lojistik burada doğrudan etkili. Çünkü öyle bir coğrafyadayız ki nereden bakılırsa bakılsın, merkezi bir noktadayız. Haritayı gözümüzde canlandırınca, Atlantik merkezli haritalara bakınca, İngiltere yukarıda. Ama Pasifik'e gidince Japonya merkezdedir, İngiltere kenardadır. Öte yandan hangi haritayı alırsanız alın, hangi merkezli alırsanız alın, Türkiye mutlaka yolların kesiştiği merkezi bir yerde duruyor.'

Maksimum düzeyde değerlendirmeleri gereken fiziki kaynaklarının bu olduğunu belirten Davutoğlu, 'Coğrafyamız, 50-60 yıl bariyer olarak değerlendirildi. Şimdi bizim haritaya bakarak, çok basit bir şekilde ulaştığımız bu sonucu, stratejik bir planlamayla lojistik akışın merkezine oturtmamız lazım' ifadesini kullandı.

-'Çevre ülkelerle entegre hale gelmeliyiz'-

Davutoğlu, Türkiye'nin açıklarına bakıldığında enerji eksikliğinin bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

'O zaman ekonomimizin cari açığına da neden o. Bu faturayı ortadan kaldırmak için bizi bir enerji üssü haline getirecek politikalar takip edeceğiz. Büyük hedeflere ulaşmak için coğrafyamızı nasıl kullanacağız? Dünyayı coğrafyamıza, coğrafyamızı dünyaya açacağız. İlk 10 ülke denilince matematiksel olarak bakınca diğer 9 ülkeyle rekabet halindesiniz. Birilerini geçeceksiniz. Göreceli onlardan iyi performans sergilemek lazım ki onları geçesiniz. Geçilecek ya da geri kalacak ülkelere bakınca, çoğu kıta ölçekli ülkeler. Yani Türkiye'nin 10-20 misli ülkeler. Mesela Amerika ve Rusya birer kıtadır. Kanada öyle... O zaman yapmamız gereken Türkiye'nin insan ve coğrafya potansiyelini, kıta ölçeğine çıkarmak. Bunu nasıl yaparız? Girişimci önündeki bariyeri kaldırırız. Vizeleri de bunun için kaldırıyoruz. Şu anda 64 ülkeye vizesiz seyahat ediliyor. Venezuella ve Belarus ile de belli aşamaya geldik. Çevre ülkelerle entegre hale gelmeliyiz. 13 ülkeyle sınır işbirliği mekanizması kurduk. 13 ülkenin devlet ve hükümet başkanları birlikte oturuyor ve ortak kabine toplantıları yapılıyor. Son olarak Yunanistan'la olduğu gibi.'

-'Eskiden coğrafyayı açmaktan korkardık'-

Bakan Davutoğlu, 'Eskiden coğrafyamızı açmaktan korkardık' diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'İthal ikamesi uygularken, coğrafyayı kapatarak üretimi geliştirmeye çalışırdık. Şimdi gümrük duvarlarını yıkarak, bizim üretimimizi dışarı taşımak durumundayız. Çünkü İtalya, Almanya hattından Çin'e kadar bir hat çekin, tüm geri kalan dünyada en büyük üretim kapasitesi Türkiye'de. Bizim üretim kapasitemizi, ulaşım hatlarıyla gümrük duvarlarını yıkıp, her tarafa açmalıyız. Limanlarla en kısa sürede ürünlerin dünyaya açılması lazım. Bunun için serbest ticaret anlaşmaları imzalıyoruz, 19 ülkeyle imzalandı. Sadece Mersin Limanı çerçevesiyle değerlendirmek değil, tümüyle değerlendirme yapmalı.'

Akdeniz havzasına bakınca Türkiye ekonomisinin 3 tane can alıcı sektörünün yan yana bulunduğuna dikkati çeken Davutoğlu, 'Antalya'da turizm, Ceyhan'da enerji, üçüncüsü Mersin'de ticaret. Turizm, serbest ticaret ve enerji, hepsi yan yana dünyaya buradan açılıyor. Bizim bu hedefleri gerçekleştirmek adına, içerideki üretimle limanları birleştireceğiz, limanları da diğer ülkelerin limanlarıyla entegre hale getireceğiz' diye konuştu.

Davutoğlu, Suriye'de sıkıntı olunca, İskenderiye'den Mersin'e Ro-Ro seferlerinin başladığını ifade ederek, 16. yüzyılda Akdeniz'i büyük ölçüde kontrol altında tuttuklarını, 19. yüzyılda dahi İzmir'den tüm Akdeniz'e gemi seferlerinin bulunduğunu vurguladı.

Bu coğrafyayı kullanamadıkları dönemlerde, İzmir Limanı'nın artacağına düştüğünü, Mersin'in istedikleri potansiyele ulaşamadığını dile getirerek, 'Akdeniz Platformu Genel Sekreteri bizdeydi. Ankarada şunu söyledim, 'Akdeniz'in en uzun sahiline biz sahibiz. Akdeniz'de ulaşım konusunda, enerji konusunda, ne hareket olacaksa bizim haberimiz olacak. Nereden nereye hat başlayacaksa bizim katkımız olacak. Mersin'i birinci liman yapmak durumundayız. Doğu Akdeniz'in en büyük limanı Mersin Limanı ama hedef Mersin'i tüm Akdeniz'in en büyük limanı yapmak' ifadesini kullandı.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, demiryollarında özel sektörün taşımacılık yapmasına imkan verecek tarihi adım atacaklarını belirterek, 'Aynen havayolu gibi, demiryolu taşımasını özelleştiriyoruz' dedi.

Çağlayan, Radisson Blu Otel'de düzenlenen 'Konya-Karaman-Mersin Lojistik Buluşması' toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 10 yıl önce 36 milyar dolar olan ihracatının, bugün 152 milyar dolara geldiğini anlattı.

İhracatın bu süre içinde 4.2 katına çıkması, 2012 yılının gerek mal, gerekse hizmet ihracatında toplam 197 milyar dolara ulaşması ve ithalatla beraber toplam dış ticaretin 450 milyar dolara gelmesinin, cumhuriyet tarihinde bir rekor olduğunu vurgulayan Çağlayan, bunun AK Parti döneminde yapılan lojistik altyapıyla gerçekleştiğini ifade etti.

Çağlayan, yeni bir hedef koyduklarını, bunun da 2023'te mal ihracatını 152.6 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkarmak olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

'44.2 milyar dolar gerçekleştirdiğimiz hizmet ihracatımızın 30 milyar doları turizmden geliyor. 2023'te bu rakamı, 150 milyar dolar olarak hedefledik. 2023'te 650 milyar dolar mal ve hizmet ihracatı olan mal ticaretinde, ithalatın ihracatı karşılama oranını yüzde 80 olarak hesapladığımızda; hizmet ihracatımızı, hizmet ithalatının 2 katı varsaydığımızda, 2023 yılında ülkemizin toplam dış ticaret hacmi, bugünkü 450 milyar dolardan yaklaşık 1,5 trilyon dolara çıkacaktır.'

Bakan Çağlayan, 1,5 trilyon dolar hedefinin gerçekleşmesinin, Türkiye'nin lojistik altyapısı ve kabiliyetiyle çok önemli olduğuna dikkati çekerek, bağlantılı bölgesel ve uluslararası rekabetçilikte lojistik altyapının önemli olduğunu bildirdi.

'Türkiye 2012'te ihracatta cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıysa, toplam dış ticaret hacmi 450 milyar dolara ulaştıysa, 2002'den 2012'ye gelmiş olduğumuz süreçte bunu lojistik altyapısıyla gerçekleştirebilmiştir' diyen Çağlayan, 2002 lojistik alt yapısıyla böyle bir ticareti gerçekleştirmenin asla mümkün olmadığını söyledi.

Çağlayan, 2012-2013 döneminde ulaştırma ve haberleşme alt yapısının geliştirilmesi için 75 milyar dolar harcandığını dile getirerek, şöyle devam etti:

'Bu alanda 3 bin 668 yatırım projesi gerçekleşti. Ulaştırma, haberleşme sektörünün gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı yüzde 15'e yükselmiştir. Özel sektörün bu konudaki yatırımı ciddi artış gösterdi. Şimdi sektördeki istihdam 1 milyon 400 bine ulaştı. 2003 yılında 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol ağı, 2012 yılı sonunda 22 bin 100 kilometreye çıkartıldı. İnşallah 2023 yılında bölünmüş yol ağı uzunluğu 36 bin 500 kilometre olacak. Yine, otoyolların uzunluğu bu dönemde 2 bin 236 kilometreye ulaştı, bunu da inşallah 2023'te 7 bin 850 kilometreye çıkaracağız. Karayoluyla yapılan ihraç taşımalarında sefer sayısı 2003 yılında 400 binken, 2012 yılı sonunda bu sayı 1,5 milyona ulaştı. 2003-2012 döneminde yılda ortalama 136 kilometre demiryolu yapıldı. 2023 yılında toplam demiryolu ağı 26 bin kilometreye çıkacak ve bunun 10 bin kilometrelik bölümünü Yüksek Hızlı Tren hatları oluşturacak.'

-Demiryollarına yatırım-

Türkiye'nin son yıllarda demiryolu taşımasında önemli mesafeler kat ettiğini ancak istenilen seviyeye ulaşılması için yoğun bir yatırım gerektiğine dikkati çeken Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'2012'de rekor ihracat gerçekleştirdik. Bunun 78 milyar dolarlık bölümünü denizyoluyla 50 milyar dolarını karayoluyla 22 milyar dolarlık bölümünü havayoluyla yaparken, demiryoluyla yapılan ihracat, maalesef sadece 1 milyar dolar düzeyinde kaldı. Bu tutar toplam ihracatımızın yüzde 1'ine dahi ulaşamıyor. Bu açıdan demiryoluna yönelik yatırımlarımız son derece önemli. Ayrıca demiryollarında özel sektörün taşımacılık yapmasına imkan verecek tarihi adım atıyoruz ve demiryolu taşımasını özelleştiriyoruz aynen havayolu gibi. Demiryollarımıza 2015'e kadar 20 milyar liranın üzerinde yatırım yapacağız.'

Bakan Çağlayan, havayolu taşımacılığına bakıldığında ise 2003 yılında 60 dış noktaya uçuş yapılırken, yapılan altyapı yatırımları ve filo yenileme çalışmalarıyla uçuş yapılan dış nokta sayısının 192'ye ulaştığını, havaalanı sayısının da yine bu dönemde 26'dan 48'e yükseldiğini bildirdi.

Konya Havalimanı'nın yeni terminal binası inşaatının başlatıldığını, buranın 2014 yılının Temmuz ayında hizmete açılmasının beklendiğini dile getiren Çağlayan, Adana-Mersin arasında kurulacak Çukurova Havalimanı'yla bölgenin uluslararası hava kargo ve yolcu trafiğinde önemli bir sıçrama yapacağına vurgu yaptı.

-Limanlar-

Bakan Çağlayan, limanlarda 2003 yılında 190 milyon ton ve 2,5 milyon TEU'luk yük işlem görürken, 2012'de bu rakamların sırasıyla 400 milyon tona ve 7 milyon TEU'luk seviyeye yükseldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

'Bu anlamda Mersin Konteyner Limanı Projesi, mevcut limanın kapasitesinin artması ve 10 milyon TEU'ya kadar çıkarılması, mevcut firmanın çalışma kapsamı içindedir. 2023'e giden yolda, Türkiye bir taraftan 57 bin megawattlık elektrik enerjisi kapasitesini 2'ye çıkartacakken, ulaştırma alanında 2023 yılına kadar mevcut kapasitenin 2 katına, 2050'ye kadar da 4 katına çıkartılması söz konusudur. Türkiye gelecek 10 yılda enerjide 130 milyar dolar, lojistikte 110 milyar dolar, bilgi iletişimde, 10 milyar doların üzerinde yatırım yapılacak bir ülkedir. Bu anlamdaki imkanları en iyi şekilde kullanma noktasında bu toplantı önemli. Bu toplantıda Anadolu'yu adeta denize bağlayacağız. Konya, Karaman'ı denize getireceğiz, Anadolu'yu denize bağlayacağız bu projeyle. Konya-Karaman ve Mersin üçlüsü olarak 2023'e giden yolda Anadolu'daki ticaret kapasitesinin artırılması noktasında ve bunun ihracata dönüşmesi, gerek hammadde temini, gerek ihraç sevkinde önemli yer tutacak bir proje. Ümit ediyorum önemli bir noktaya gelecektir.'

Bakan Çağlayan, toplantının ardından Mersin Hiltonsa Oteli'nde düzenlenen yemekli toplantıda iş adamlarıyla basına kapalı olarak biraraya geldi.